e ölüm aylığı bağlanmış olup Kurumdan aylık almaktayken 15.05.1994 tarihinde evlendiği tespit edilmiş olup 21.05.1994 – 18.04.2006 tarihleri arasında yapılan 18.711,75 TL yersiz ödemenin mirasçısı davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; 599’uncu maddesinde, mirasçıların, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazandıkları, kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçıların, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazandıkları ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu oldukları, atanmış mirasçıların da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazandıkları, yasal mirasçıların, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlü oldukları belirtilmiş, 605’inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri...
nin ölümü üzerine müvekkiline yöneltildiğini, müvekkilinin icra emrinin tebliği ile mirasçı olduğunu öğrendiğini, 10.04.2011 tarihinde ölen murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek müvekkilinin mirası hükmen reddettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı SGK vekili, davacının mirası ret süresini geçirdiğini; terekenin borca batık olup olmadığının ve davacının mirası kabul anlamına gelecek eylemlerde bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Dava dışı alacaklılar tarafından, ... İcra Müdürlüğünün 2016/1047 ve 2016/1048 Esas sayılı dosyaları ile ... mirasçıları aleyhinde icra takibi başlatıldığının tespiti üzerine mahkemece, takip alacaklılarının davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmiş; davacı vekilince usulüne uygun şekilde davaya dahil edilen takip alacaklıları, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'...
Davalıya babasından miras kalmış, ancak davalı sırf borçlarını ödememek için bu mirası reddetmiştir. Halbuki mirasın aktifi pasifinden çokça fazladır. Ayrıca borçlarına karşılık hiçbir güvencede verememiştir. Buna rağmen mirası reddetmesi kötü niyetli olduğunun açık göstergesidir. Yerel mahkeme gerekçesinde “her ne kadar davacı tarafından mirasın reddi kararı reddedilen murisin taşınmazlarına ilişkin olarak açılan Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/661 Esas sayılı dosyasında davalının cevabı üzerine öğrenilmiş olduğu anlaşılmakta ise de kanun koyucu 6 aylık süreyi mirasın reddinden itibaren başlatmakta olup mirasın reddi ise mirasçının mirası kayıtsız şartsız reddettiğine dair beyanını sulh hukuk mahkemesine bildirmekle hüküm ifade eder....
Maddesinin "Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur. Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. " hükmü ile 618....
verilerek davalının muris babası T5 kendisine kalmış olan mirası reddinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mirasçılar, mirası reddederken kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu taktirde ret, Sulh Hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz....
Maddesinde ise "yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur." hükümleri mevcut olup, dava konusu somut olayda murisin 27.08.2007 tarihinde vefat ettiği dolayısıyla mirası reddetme hakları için mirasçılara tanınan 3 aylık sürenin geçmiş olduğu sabittir. Bu bakımdan süresi içinde mirası reddetmeyen mirasçıların mirası terekeye dahil tüm alacak ve borçlarla birlikte kazandığını kabul etmek gerektiğini, bu durumda da mirasçıların murisin vergi borçlarından sorumlu olacaklarını, Ayrıca müvekkili idarenin, muristen olan kamu alacaklarının tahsil edilebilmesi bakımından TMK'nun 618....
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir." şeklinde düzenleme bulunduğunu, muris T4 son yerleşim yerinin Antalya olmasına rağmen yekili mahkemenin değerlendirilmesinde; davacı kurumun muris T4'dan alacaklı olması nedeniyle icra takibi yaptığını ancak muris T4 21/01/2014 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle bu takibin mirasçılara yönlendirdikleri söz konusu mirasçılar olan eşi ve çocuklarının, muristen kalan mirası Hatay 1....
nun mirası kayıtsız şartsız reddettikleri, reddin tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, işverenin gerçek kişi olduğu hizmet tespiti davalarında, mirasçıların mirası reddetmeleri halinde (çalışma iddiası ispatlandığı takdirde), mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Tespit davası” başlığını taşıyan 106’ncı maddesinde, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf edildiği, istinaf isteminin esastan reddine karar veildiği, yine davalılar vekilleri tarafından bu kararın temyiz edildiği görülmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Mahmut hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını , borçlunun mal kaçırma amacı ile babasından intikal eden dava konusu taşınmazların, mirası red etmek sureti ile diğer davalı kardeşleri üzerine geçmesine sağladığını belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin muris babası ve diğer davalı mirascılar ile uzun zamandır görüşmediğini ve aralarının açık olduğunu, kendisine miras kaldığını duyunca, bu mirası red etme yolunu seçtiğini belirterek, davanın reddini istemiştir....