Davalı vekili 04/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; borçluların murisinden kalan malları üzerine usule uygun olarak haciz işlendiğini, TMK'nun 610 ve 617. maddeleri uyarınca mirası reddeden, tereke malları gizleyen veya kendisine maleden mirasçının mirası reddedemeyeceğini, yine mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçının alacaklıları zarara sokmak amacıyla mirası reddedemeyeceğini, aracın borçlu Korkut ÇAÇAR uhdesindeyken yakalandığını, mirası reddeden mirasçının tereke üzerinde açıkça tasarrufta bulunmasının alacaklıya zarara sokma maksadıyla hareket edildiğinin kanıtı olduğunu, davacı tarafından sunulan mahkeme kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini ve aksinin ispat olunabileceğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nın 614. maddesinde mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebileceğini, bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar, bunun üzerine miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir, çocukları olan T3 kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğine karar verilmesini ve ilgili yerlere tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HD 2016/15672 E 2020/5911 K) Somut olayda; muris dedenin ölümü üzerine mirasçılarının mirasın reddi talebinde bulunduğu, davacıların ise kendi üstsoyunun (annesi Emine Sarı) mirası reddetmesi üzerine mirasçı olduğu anlaşılmaktadır....
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; mirasın reddi durumunda tasfiye sonucu terekeden arta kalan olursa, bunlar ikinci zümreye geçmeyecek olup, mirası reddetmiş olan birinci zümreye verileceği hususu, yine tespitine karar verilecek sigortalılık süresinin prim miktarını, bunun sonucu olarak da terekeden ödenecek kısmı etkileyeceği gözetildiğinde, hizmet tespiti davasının mirası reddetmiş olanların da hak alanını ilgilendireceği açık olup, kendilerine husumet yöneltilerek yargılamaya devamla karar verilmiş olması yerindedir....
Murisin en yakın mirasçılarının mirasını reddettikleri, mirası reddeden mirasçıların alt soyu olanlara geçeceği ön kabulü ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği yasal düzenlemeden kaynaklanan bir zorunluluktur. (TMK. m.612/1- 2) Ret hakkının geçmesini düzenleyen TMK'nun 608. maddesi "Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer. Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez....
malvarlığının borcunu ödeme yetmediğinin tespit edildiği, sonuç itibarıyla davalının somut olayda alacaklısını zarara uğratmak amacıyla mirası reddettiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Sulh Hukuk Mahkemesi 2022/699 Esas sayılı dava dosyasından muris T2'in kendisinden intikal eden mirası reddettiklerine ilişkin yasal süresinde talepte bulunduklarını, işbu sebeple de muris T2'in yasal mirasçısı durumunda olması sebebi ile huzurdaki dava ile mirası reddettiğine ilişkin olarak talepte bulunduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından hiçbir şekilde Feti Ahmet Çelik ve Azize Çelik'in yasal süresinde mirası reddedip reddetmediklerine ilişkin bir dava açıp açmadığı sorgulanmaksızın ve bu husus araştırılmaksızın aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin bu hususu araştırması gerektiğini, neticede kişilerin İstanbul 21....
En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerlerin, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği yasal düzenlemeden kaynaklanan bir zorunluluktur. (TMK. m.612/1- 2) Ret hakkının geçmesini düzenleyen TMK'nun 608.maddesi "Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer. Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez. Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar" kuralını içermektedir. Bu düzenleme mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkının geçmesiyle ilgili olup, olayda uygulanması olanağı yoktur....
İstinaf talebinde bulunan davalı şirket tarafından, 3 aylık süre içerisinde mirası reddetmeyen davalı mirasçı kötü niyetli olarak mirası ret iddiasında bulunamayacağını, kötü niyet tazminatının da yerinde olmadığı, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, tarafların Samsun 1....
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TMK'nun 613.maddesi ne göre, altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payının sağ kalan eşe geçeceğini, yasal düzenlemenin açık ve emredici olduğunu, müteveffanın altsoy mirasçılarının tamamının mirası reddetmesi durumunda mirası reddeden altsoyun mirasçıların miras paylarının tamamının müteveffanın mirasçısı bulunan sağ kalan eşe geçeceğini, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 11.01.2017 sayılı ve 2016/7022 E, 2017/132 K....