"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların 17.12.2001 tarihli ve 21793 yevmiye numaralı ile 06.05.2003 tarihli ve 6721 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu taşınmazdaki paylarının satışını vaat ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur....
Temyiz Sebepleri Nüfus kayıtlarına göre ...’in iki evlilik yaptığı, iptali istenen mirasçılık belgesine göre murisin kızı Münibe’nin muris öldükten sonra doğmuş gibi görüldüğü, eksik araştırma yapıldığı, yanlış yorumlama içeren bilirkişi raporunun hükme esas alındığı hususlarına itiraz edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK'nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır....
Öte yandan; aynı kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2- c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış, ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemi ile açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır. O halde mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 Sayılı HMK nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur....
Mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali konusunda 1086 sayılı Kanundan farklı bir düzenlemeye giden 6100 sayılı Kanun, bu konularda ilk derece mahkemelerini görevlendirmemiş, 387. madde uyarınca hukuki yararı bulunan ilgililerin kararı öğrenmelerinden itibaren iki hafta içinde, ancak istinaf yoluna başvurabileceklerini öngörmüştür. 6100 sayılı Kanunun, mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali konusunda sulh veya asliye hukuk mahkemelerine görev vermediği, bu konuda görevli mahkemenin istinaf yoluna başvurulmak suretiyle bölge adliye mahkemesi olduğu açıktır. Bölge adliye mahkemeleri henüz faaliyete geçmediğinden, mirasçılık belgesinin iptali konusunda görevli mahkemeyi belirlemek için 6100 sayılı Kanunun intikal hükümlerine bakmak gerekecektir....
Mah, ...:13, Hane:332, ...:12'de kayıtlı ... ve ...kızı, 1921- ... doğumlu, 09.03.1936'da nüfusa tescil edilen ....'ın, ...'la evlenerek ... İli, ... İlçesi, ... Mah, ...: 13, Hane: 556, ...: 2'ye gittiği; Davacıların dayanağı olan ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/652 Esas, 2014/1333 Karar ile aynı mahkemenin 2013/653 Esas, 2014/1334 Karar sayılı dosyalarında ....'in annesi ...'ye ait kayıtlara ilk önce ulaşılanadığı, daha sonrasında dosyaya ... İli, ... İlçesi, ... Mah, ...:13, Hane:332, ...:11'de nüfusa kayıtlı...ve .... kızı, 01071889- ... doğumlu, 02.03.1936'da nüfusa tescil edilen, kaydı kapalı olan ......'in ve ...:12'de nüfusa kayıtlı ... ve ...kızı, 1921- ... doğumlu, 09.03.1936'da nüfusa tescil edilen ....'ın nüfus kaydının sunulduğu, davacıların ve dava dışı diğer kişilerin mirasçı olarak gösterildiği mirasçılık belgesinin verildiği, ... İli, ... İlçesi, ... Mah, ...:13, Hane:332'e ait geniş aile tablosunda 1,2,3,4,5 ve 12 ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kök mirasbırakanları ...'nın mirasçılarından ... ...'ın çocukları olarak mirasçı oldukları halde ... Sulh Hukuk Mahkemisinin 2012/83 Esas sayılı dava dosyasında verilen veraset ilamında mirasçı olarak gösterilmediklerini, sözü edilen veraset ilamı esas alınarak 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın intikali sağlandıktan sonra davalılardan ... ve ...'a satış suretiyle devredildiğini, ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/787-742 esas ve karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi isteminde bulunmuştur. Dava iptali istenen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen kişiler aleyhinde açılmış olup, yargılama sonucunda verilecek kararla miras paylarının değişmesi söz konusu olabileceğinden, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nin Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi başlıklı 4. maddesinde sayılan davalardan olmadığı gibi, 382/II. maddesinde de sayılmayan mirasçılık belgesinin iptali davası çekişmeli yargı işi niteliğindedir. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/787-742 esas ve karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi isteminde bulunmuştur. Dava iptali istenen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen kişiler aleyhinde açılmış olup, yargılama sonucunda verilecek kararla miras paylarının değişmesi söz konusu olabileceğinden, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nin Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi başlıklı 4. maddesinde sayılan davalardan olmadığı gibi, 382/II. maddesinde de sayılmayan mirasçılık belgesinin iptali davası çekişmeli yargı işi niteliğindedir. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan; aynı kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2- c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış, ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemi ile açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır. O halde mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 Sayılı HMK nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/540 Esas, 1999/573 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacının ...'nın mirasçısı ve vakfın soybağına dahil olduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/839 Esas, 2001/193 sayılı Kararının gerekçesinden de davacının vakıf evladı ve galleye müstahak olduğu, davalıların ise iptali istenilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.1938 tarihli ve 1938/218 Esas, 1938/74 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile belirtilen vakfın mütevellisine dahil olduğu gözetildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, iptali istenilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.1938 tarihli ve 1938/218 Esas, 1938/74 Karar sayılı mirasçılık belgesinin noksan belge ya da hatalı bilgi sonucu verilmiş olduğu bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz etmişlerdir. Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir....