Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece; tarafların bildirdiği tüm bilgi ve belgeler ile murise ait olan varsa taşınmazın denetime elverişli olarak tüm geldi ve gitti kayıtlarıyla birlikte tedavüllü tapu kayıtları, dayanak eski tapu kaydı varsa vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmeli, yine taşınmazın kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek yörenin yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. Yapılacak araştırma sonucunda murisin mirasçısı bulunamaz ise Türk Medeni Kanununun 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu düşünülmelidir....

Diğer yandan Dairemiz muris muvazaasına ilişkin bir çok kararında, murisin kadastro tespitinden önce taşınmazını muvazaalı olarak temlik etmesi üzerine, kadastro tespiti sonucu tescillerde murisin ölümünün tespitin kesinleşmesinden sonra olması halinde, hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini kabul etmiş ve uygulama da bu şekilde yerleşmiştir. ( 1.H.D. 2017/1863 E, 2020/ 811K- 1.H.D. 2016/1993E, 2018/15445K – 2014/17670E, 2016/ 5739K) Daire ayrıca 2016/18038E, 2018/ 413 K sayılı ilamı ile “ …taşınmazlar yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi ) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır.”...

    İlgili Hukuk: Hemen belirtmek gerekir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında, uyuşmazlığın çözümü hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacı veya davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlı olup her bir davalının sorumlu olduğu miktar ise iptaline karar verilen mirasçılık belgesinde davacının mirasçı olarak yer almaması nedeniyle yasal miras payından fazla intikal eden kısımla sınırlıdır. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Somut olayda, çekişme konusu 601 parsel sayılı taşınmazın bir kısım davalılar adına veraseten intikalinde esas alındığı iddia edilen Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/329 Esas - 2012/498 Karar sayılı, 27/04/2012 tarihli veraset ilamının iptaline ilişkin olarak eldeki davanın davacıları tarafından açılan ve Büyükçekmece 3....

      İlgili Hukuk: Hemen belirtmek gerekir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında, uyuşmazlığın çözümü hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacı veya davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlı olup her bir davalının sorumlu olduğu miktar ise iptaline karar verilen mirasçılık belgesinde davacının mirasçı olarak yer almaması nedeniyle yasal miras payından fazla intikal eden kısımla sınırlıdır. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Somut olayda, çekişme konusu 601 parsel sayılı taşınmazın bir kısım davalılar adına veraseten intikalinde esas alındığı iddia edilen Büyükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/329 Esas - 2012/498 Karar sayılı, 27/04/2012 tarihli veraset ilamının iptaline ilişkin olarak eldeki davanın davacıları tarafından açılan ve Büyükçekmece 3....

        Davalı; hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı definde bulunmuş,davacıların saklı pay sahibi mirasçılar olmadıklarından iptal tescil ve tenkis istekli dava açamayacaklarını,mirasçılığın murisin ölüm tarihine göre belirlenmesi gerekip esasen davacıların babası ...’ın muris ...’nin ölümünden sonra yedi yıllık süre zarfında böyle bir dava ikame etmediğini,murisin mirasçısı olan eşi ve kardeşi ...’ın paylaşım yaptıklarını, dava konusu edilen taşınmazın murisin yegane malvarlığı olmadığını,temlikin gerçek bir satış işlemine dayanıp bedelinin de ödendiğini,çekişme konusu taşınmazı alabilmek için bir dairesini sattığını, alım gücünün bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; murisin iradesinin mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik olmadığı,saklı pay sahibi olmayan davacıların tenkis isteğinde de bulunamayacakları gerekçesiyle her iki isteğin reddine karar verilmiştir....

          in baba adının ve ölüm tarihinin belirtilmediği, mahkemece tesis edilen hükmün gerekçesinde "Mahkememizin 2004/523 Esas, 804 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde: davacı ... ... tarafından davalı ... aleyhine Mirasçılığın Tespiti davası açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davacıların Suriye uyruklu muris ...’ın mirasçıları olduklarının tespitine karar verildiği ve söz konusu kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.09.2006 tarih ve 2006/9264 Esas, 12664 Karar sayılı ilamı ile Onanmasına karar verildiği söz konusu Mahkememiz kararının kesinleştiği görülmüştür" tespitinin yer aldığı, ilamın hüküm fıkrasında "davacıların Suriye uyruklu muris ... mirasçıları olduklarının tespitine ve veraset belgesi ile dava açmakta muhtariyetlerine" karar verildiği ancak, hükme dayanak yapılan bu mirasçılık belgesinde de ...'in ölüm tarihinin yer almadığı anlaşıldığından, bu yöndeki eksiklik giderilmeden hüküm kurulması da doğru olmamıştır. 4....

            İSTEM: Davacı tarafından verilen 08.10.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Babası Ayhan Şimşek'in 29/09/2017 tarihinde vefat ettiğini, babasının vefatı ardından mirasçı olarak kendisi, Nebahat Eker, annesi ve kardeşlerinin kaldığını, babası Ayhan Şimşek'in vefat tarihinde terekesinde herhangi bir mal varlığı olmadığı için murislerinin terekesi hakkında mirası red yoluna gidilmediğini, mirasın red süresinin geçirilmesinin ardından davalının başlatmış olduğu icra takibi üzerine muris Ayhan Şimşek'in terekesinin borca batık olduğunun anlaşıldığını, Ayhan Şimşek'in vefat tarihinde maddi değere sahip olabilecek üzerine kayıtlı herhangig bir menkul ve gayrimenkulünün bulunmadığını, bir çok borcunun bulunduğunu, bu nedenlerle mirasın borca batık olduğunun tespiti ile mirasçılığın kaldırılmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, daha sonra üzerine yükletilecek borçları da kapsamasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, davacılar vekili, davacılara miras yolu ile intikal eden değer tespiti istenen davalı şirketin ... Holding gurubunun en büyük şirketi olduğunu, diğer grup şirketlerine göre kast sisteminin hâkim olduğu ve sadece ......

              Ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. 3.2.2. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, yolsuz tescil, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. 3.2.3....

                Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarihli ve 2018/611 Esas, 2018/792 Karar sayılı kararı ile; kayyımlık kararı kaldırılana kadar olan sürede kayyımın kayıt maliklerinin hak ve menfaatlerini koruması için gerekli tedbirleri alması, bu kapsamda ecrimisil davası açmasının yasal yükümlülüğü olduğu, sonradan mirasçılığın ispat edilmesinin ve kayyımlık kararının kaldırılmasının geçmişe etkili sonuç doğurmayacağından davalı tarafından açılan veraset belgesi alınması ve kayyımlık kararının kaldırılması istemli davaların bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özel mülkiyete konu ve kayyım idaresindeki dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanılmak suretiyle tasarruf edildiği, bu kullanımı haklı kılacak nitelikte taraflar arasında akitten yada yasadan kaynaklanan geçerli bir sebebin bulunmadığı, davalının taşınmazda tadilat yapmış olması ve mevcut haline getirmesinin ecrimisilden sorumlu tutulmasını engelleyecek nitelikte olmadığı,...

                  UYAP Entegrasyonu