"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, meslek hastalığı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece;10.263,46-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatının meslek hastalığının tespiti tarihi olan 11.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar, murisinin meslek hastalığı sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacılar, meslek hastalığı nedeniyle vefat ettiğini ileri sürdükleri murislerinden dolayı manevi tazminat istemişlerdir.. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kabulü iledavacı eşe 6.500,00TL,2 çocuğa ayrı ayrı 5.500,00TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 23.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir....
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 'nin Meslek Hastalığı başlıklı 17/2 maddesinde; "Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hâllerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun kararı ile meslek hastalığı sayılabilir." hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla Yüksek Sağlık Kurulu yükümlülük süresini uzatabilir ve maruziyet süresini de kısaltabilir....
Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir. Bir olayın kanuni anlamda meslek hastalığı sayılabilmesi için tek başına hastalığın ya da bedensel veya ruhsal engellik halinin varlığı yeterli değildir. Meydana gelen hastalığın görülen işle uygun illiyet bağı içinde bulunması gerekir. İlliyet bağı sorumluluğun temel öğesidir....
Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da iş yerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
Murisin önceden meslek hastalığına tutulup tutulmadığı incelenmemiştir. Davalı yanca, ölüm ile meslek hastalığı arasındaki illiyet bağını belirleyen adı geçen hastane raporuna itiraz edildiğine göre, öncelikle 5510 sayılı Yasada öngörülen prosedür uyarınca ölümün meslek hastalığı (Pnömokonyoz) sonucu meydana gelip gelmediği konusunda, Kurum Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması zorunludur. Ancak, bu rapora karşı somut verilere dayanan bir itiraz olursa Yargıtay 28.06.1976 gün ve 1976/6-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Adli Tıp Kurulu giderek ATK Genel Kurulundan rapor alınarak sonuca gidilmelidir. Yasal prosedür işletilmeden yukarıda yazılı hastane raporu ile yetinerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Bilirkişice düzenlenen 14/06/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda, sigortalının işten ayrılmış olduğu 1986 yılındaki maluliyetinin %8,07 olduğu ve bu maluliyetinde kaçınılmazlık oranının %84,01, davalı işveren TTK'nın %15,99 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve bilirkişi raporunun meslek hastalığı ve işverenin aldığı ve alması gerektiği önlemler dikkate alındığında somut olayın özelliği ile uyumlu olduğu, hakkaniyet ilkesi ile iş güvenliğine ilişkin ilkeleri esas aldığı ve 32 yıl formülüne göre hesaplandığının görüldüğü ve yerleşik adli tıp kriterlerine göre pnömokonyoz meslek hastalığının sigortalının kömür tozuna maruz kalması ile meydana gelen ve sigara ile ilişkisi olmayan meslek hastalığı olması nedeni ile davalı işveren TTK'nın %15,99 kusurlu olduğu yönündeki rapora itibar edilmiştir. ............ sigortalı Niyazi İnam'ın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 20 olduğu ancak meslek hastalığının...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2019 NUMARASI : 2018/228 Esas - 2019/206 Karar DAVA KONUSU : Tazminat ( KARAR : İddia ve Savunmanın Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıya ait işyerinde çalışmakta iken yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücündeki azalma oranının %0 dan %20 'ye yükseldiğinin tespit edildiğini, meslek hastalığının işverenin kusuru ile birlikte kaçınılmaz nedenlerden meydana geldiğini, davacının meslek hastalığı nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek, 20.000,00- TL manevi tazminatın maluliyetin tespit tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava meslek hastalığı sonucu %12,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının isteminin kabulüne karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı,davalı Kurumda 1971-1995 yılları arasında mesai listesinde belirtilen sürelerde lağımcı, tabancı olarak az tozlu ve ağır işlerde çalışmıştır. Davacının meslek hastalığı S.S....
ın meslek hastalığından dolayı sürekli işgöremezlik geliri almakta iken vefat etmiş olması nedeniyle davacıya 5510 Sayılı Yasa'nın 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca meslek hastalığı ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine” şeklinde karar verilmiştir. Somut olayda, davacıya 5510 Sayılı Yasanın 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca meslek hastalığı ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine dair Yerel Mahkeme kararı yerindedir. Ancak davacının talebi doğrultusunda 02.05.2009 tarihinden itibaren davacıya 5510 Sayılı Yasa'nın 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca meslek hastalığı ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespitine şeklinde hüküm oluşturulması gerekir iken Mahkemece hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'un 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....