" gerekçesi ile ; "Asıl dava ve birleşen ek dava birlikte dikkate alınarak; 1- Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, Davacının meslek hastalığı sonucu %22,00 fark maluliyeti (%60- %38) nedeniyle 29.654,96 TL maddi tazminatın maluliyet artış tespit tarihi olan 21/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2- Davacının manevi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile, Davacının meslek hastalığı sonucu %22,00 fark maluliyeti (%60- %38) nedeniyle takdiren 18.500,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tespit tarihi olan 21/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE," dair hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine,manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
görülmekle itiraz üzerine dosya Yüksek Sağlık Kuruluna gönedirilmiş ve Yüksek Sağlık Kurulunun 23/02/2017 tarihli kararı ile davacının iş kazası sebebi ile malululiyetinin %5,1 olduğuna karar verilidiği ve davalı vekilinin Yüksek sağlık Kurulu raporuna itirazının yerinde olmadığı değerlendirilerek yeniden rapor alınmasına yer olmadığı anlşılmakla , SGK ya davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne kadar olduğu hususunda yazılan yazımıza cevaben davacının %5,1 iş kazası malulilyeti %10,2 meslek hastalığı tespiti yapılmış olup maluliytelerin birleştirilmesi sonucu %14,77 maluliyet belirlendiği davacının iş kazası neticesi maluliyeti ve meslek hastalığı nedeni nedeniyle maddi zararının oluştuğu, Sgk nın peşin sermaye değerine ilişkin cevabi yazasında İş kazası peşin sermaye değiri tutarının 15.666,87 TL ,meslek hastalığı peşin sermaye değiri tutarının 31.367,14 TL olduğunun bildirilidği ,meslek hastalğına ilişkin kaçınılmazlık ve kusur oranları ile ilgili tarafların 21...
tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın, İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu başlığını taşıyan 21. maddesinin 1. fıkrasında, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.”...
Bunun yanında İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...
Dava, 05.01.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle yaralanan sigortalıya ödenen peşin sermaye değerli gelirin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....
Dava, 08.10.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle yaralanan sigortalıya ödenen peşin sermaye değerli gelirin 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....
yol açmayacağı sonuç ve inancına varılarak manevi tazminatın talebinin kabulüne karar verilmiştir. " gerekçesi ile "1- Davacının maddi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile, Davacının meslek hastalığı sonucu %18,00 maluliyeti nedeniyle 27.409,62 TL maddi tazminatın maluliyet tespit tarihi olan 11/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, Davacının meslek hastalığı sonucu %18,00 maluliyeti nedeniyle takdiren 16.000,00 TL manevi tazminatın maluliyet tespit tarihi olan 11/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," dair hüküm kurulmuştur....
Eldeki davada ise, öncelikle davacı kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirlerin ani gelişen bir iş kazası nedeniyle mi yoksa meslek hastalığı teşhisi nedeniyle mi bağlandığı belirlenmeli, meslek hastalığı olarak kabul edilmesi halinde, buna ilişkin kurum nezdindeki sigortalıya ait raporlar ve diğer belgeler de getirtildikten sonra sürekli iş göremezlik derecesin kesinleştirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan, tazminat dosyasında alınan kusur raporu maddî olaya, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi ve İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına uygun olmadığından iş bu rücu davasında hükme esas alınmış olması isabetli bulunmamıştır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda raporda tartışılması gerekir....