Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, hesap raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Arslan Özbek'in davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 19 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi ve sigortalının meslek hastalığının tespitinden önce iş yerinden ayrılması nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu tarihteki maluliyet oranının % 10 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 33,78 kusurlu olduğu tespit edilmiştir....
Davalı vekili tarafından davacının maluliyet oranının tespiti hususunda istinaf itirazında bulunulmuş ise de dosyada hem Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinden hemde itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulu'ndan alınan raporlarda davacının maluliyet oranının %13.1 olduğunun belirtildiği, davacının yaşı, yaptığı iş ve davacıda saptanan meslek hastalığı dikkate alındığında maluliyet oranının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davalının bu yöndeki istinaf itirazının yerine olmadığı anlaşılmıştır. Maddi tazminat miktarı, işçinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır....
Buna göre iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu, sigortalının yapılan tüm tedavi ve tıbbi uğraşlara rağmen eski sağlığına kavuşamaması, beden gücünün bir bölümünü ya da tamamını kaybetmesi durumunda ortaya çıkar. Sürekli iş göremezlik nedeniyle meslekte kazanma güç kayıp oranı % 10 ve üzerinde ise, Kurum tarafından sigortalıya bir gelir bağlanır. Bu gelir sigortalının tam ya da kısmi iş göremezlik durumuna göre belirlenir. Sigortalının kusuru (geçici iş göremezlikten farklı olarak) sürekli iş göremezlik gelirinin belirlenmesinde dikkate alınmaz. Yukarıda açıklandığı üzere, geçici ve sürekli iş göremezlik devre zararlarının hesabı ayrı ilkelere tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Davacı, davalı işveren yanında çalışırken geçirdiği hastalığın meslek hastalığı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı işyerinde çalışırken Karpal Tüneli Sendromu hastalığının meslek hastalığı olduğunun ve maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/97 Esas - 2020/246 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalı Alaattin Hamarat'ın davalılara ait iş yerlerinde çalışmaları nedeni ile yakalandığı meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, sigortalının asıl işveren davalılar Demir Madencilik ve Zirve Madencilik'in alt işvereni davalı T3 işçisi olduğunu, asıl işverenler ile alt işverenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, sigortalının meslek hastalığına yakalanması nedeni ile malul kalmasında davalı işverenlerin gerekli işçi sağlığı ve iş güvenleri kurallarının gerektirdiği önlemleri almaması nedeni ile kusurlu olduğunu ve sigortalının meslek hastalığı sonucu malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya ilk peşin sermaye değeri 12.547,57 TL olan gelir bağlandığını belirterek meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı Alaattin Hamarat'a bağlanan...
Mahkemece; maluliyet dolayısı ile iş gücü kaybından kaynaklanan 53.545,03-TL, maddi tazminatın, geçici iş göremezlik nedeni ile 13.543,03-TL, maddi tazminatın ve 25.000,00-TL manevi tazminatın 03.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki öncelikli uyuşmazlık davacı sigortalının maluliyet (sürekli iş göremezlik) oranının tespiti noktasındadır....
Somut uyuşmazlığa uyarlı olan ve davacının maluliyet tespit tarihindeki yaşını esas alan rapora göre maddi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı işçi, yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünden yitirmekle pek tabii olarak manevi zarara da uğramıştır. Yerel mahkemece 26/06/1966 tarih ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda belirtilen ölçütler ve tarafların sosyo-ekonomik durumu ile kusur oranları, maluliyet oranı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve davacı işçinin yaşı gözetilerek hükmedilen manevi tazminat tutarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların istinaf istemlerinin ayrı ayrı esas yönden reddine karar verilmesi kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
belirleyen bilirkişi raporunda, sigortalının meslek hastalığının başlangıç tarihi ile maluliyet oranının kurumca tespit edildiği tarihler arasında geçen sürede maluliyetinin her yıl aynı oranda artacağı kabul edildiğini, sigortalı işyerinde çalıştığı dönemde sürekli olarak ocak tozlarının, gazlarının ve rutubetin etkisinde kaldığını, bu nedenle sigortalıda meslek hastalığının oluştuğunu, meslek hastalığının özelliği gereği maluliyet oranı zaman içinde artış gösterdiğini ve işten ayrılanılan tarihten sonrada maluliyet oranı artmakta olup, bu artış işyeri koşullarındaki artıştan yavaş olacağını, bu nedenle davada işyerinden ayrıldığı tarihteki maluliyetin kusuru değil, artan maluliyetin kusuru karara esas alınması gerektiğini, -Mahkeme, sigortalının iş yerinden ayrıldığı tarihteki maluliyet oranını bilirkişilere tespit ettirdiğini ve işverenlerin kusuru bu maluliyet oranına göre belirlendiğini, işverenin kusurunun, sigortalının işyerinden ayrıldığı tarihteki maluliyet oranına göre belirlenmesi...
Dosya kapsamından davacının %12 olarak tespit edilen meslek hastalığından kaynaklı maluliyet oranının 08.02.2005 tarihinde %7,2 oranında artarak %19,2‘ye ulaştığı, 03.07.2007 tarihinde ise %7 oranında artarak %26,2‘ye ulaştığı, mahkemece hükme esas alınan 26.01.2016 tarihli hesap raporunda 08.02.2005 tarihinden itibaren davacının %14,2 oranında fark maluliyet oranı dikkate alınarak hesap yapıldığı ve davacının tazminat alacağının 13.764,35 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik oranı, kusur dağılımı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır....
Davacının meslekte kazanma gücünü kayıp oranının 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yerine 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirme yaparak düzenlenen raporlara göre karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan -01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre- rapor almak, bu raporun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile aynı olması halinde şimdiki gibi karar vermek, eğer raporlar arasında çelişki oluşur ise Adli Tıp Genel Kurulundan 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alarak raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir....