Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 2006 yılında çalışmaya başladığını, bu işyerindeki çalışma şartlarına bağlı yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle şikayetçi olduğunu, meslek hastalığı tanısı konulduğu ancak sıfır oranında maluliyet verildiğini beyanla davacının meslek hastalığı maluliyet oranının tespitini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirkette çalışmış olduğu süre boyunda düzenli olarak sağlık muayenelerinin yapıldığını, gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin de yasalara uygun olarak verildiğini beyanla davacının meslekte kazanma gücü kayıp oranının 0 olması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumca davacının meslek hastalığı iddiasıyla ilgili olarak inceleme başlatıldığı ve ......

    Uyuşmazlık, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı tarafından sigortalının sürekli iş göremezlik oranının tespiti ilgili işlem yapılmış ve bu yerce sigortalının %35,20 oranında maluliyeti olduğu belirtilmiştir. Yargılama sırasında ise Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Uygulama Hastanesi özürlü sağlık kurulu raporunda belirtilen %58 oranındaki maluliyet oranına itibar edilerek davacı sigortalının maddi zararının hesaplandığı ayrıca bu maluliyet oranına göre manevi tazminat takdir edildiği anlaşılmıştır. Maluliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir....

      Sigortalının davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 59 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının toza maruziyetinin son bulduğu tarihindeki maluliyet oranının %12,64 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, sigortalının,1996 yılından beri yaşlılık aylığı aldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK'nın %69,03 oranında kusurlu olduğu, sigortalının doğum tarihinin1955 olduğu, maluliyetin tespitine ilişkin rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile sigortalının, meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60'ın altında olması ve 1996 yılından itibaren yaşlılık aylığı alması hususları birlikte değerlendirildiğinde, gerçek zararının bulunmadığı, davalının % 69,03...

      Dosyanın incelenmesinden; davacının 1972- 1993 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, yeraltında geçen fiili hizmet süresinin 23 yıl olduğu, 1953 doğumlu olan davacının yer altında çalışmaya başlama yaşının 19 olduğu, meslek hastalığı nedeniyle 2012 yılında maluliyet oranının % 19 olarak tespit edildiği, daha sonra maluliyet oranının artarak 2018 yılında % 26,20 olup, somut davada artan %7,20 lik fark maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, yargılama aşamasında aldırılan kusur raporu ile 32 yıl formülüne göre %7,20 fark maluliyet yönünden kaçınılmazlık oranının (%27,78) ve davalının kusur oranının (%72,22) usulüne uygun belirlendiği, belirlenen kusur oranı ve kaçınılmazlık oranına göre davacının maluliyet oranına göre tenzil edilecek gelirlerin belirlenip hesaplanan tazminattan mahsup edilerek, Yargıtay içtihatları gereği kaçınılmazlık oranının % 60 ından da davalı işveren sorumlu tutularak toplam % 89,032 kusur oranına göre hesaplama yapıldığı...

      Hukuk Dairesi TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR A) Davacı İstemi : Davacı şirket vekili, müvekkili şirketin imalat ve ihracat işi yaptığını, bünyesinde çok sayıda işçi çalıştırdığını, tüm işçilerin yasal haklarının koruduğunu, işçilerin meslek hastalığına yakalanması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna veya yargı yoluna başvurduğunu, meslek hastalığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, işçilerin meslek hastalığına yakalanmadığını, davalı işçide %18,2 maluliyet oranının tespit edildiğini, bu rapora itiraz ettiklerini, SGK müfettiş raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan ederek, davalı işçinin maluliyet oranının tespiti ile maluliyet oranına göre geçici iş göremezlik geliri ve sürekli iş göremezlik gelirinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir....

        güvenlik malzemelerinin, işçinin kendi imzası mukabilinde düzenlenen takip kartları ile de kendisine verildiği kayıt altına alındığını, bu sebeple, davalılarca T1 sağlanan eğitimler sonucu sorumlu olduğu görevin risklerinin bilincinde olan ve işyerinde uygulanan iş güvenliği kuralları gereği kendisine sağlanan koruyucu güvenlik malzemelerini kullanma yükümlülüğünde olan adı geçen işçinin tutulduğu meslek hastalığında davalıların hiçbir kusuru bulunmadığını -Davacı işçinin maluliyet oranının tespiti için yapılan: SGK Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğü tarafından 18.04.2014 tarihli kararında Davacının maluliyet oranının %19,2 olarak tespit edildiğini, Sosyal Sigorta Kurumunun 25.12.2017 tarihli kararında davacının maluliyet oranının %24,2 olarak tespit edildiğini, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda da davacının maluliyet oranının %36,2 olduğu tespit edildiğini, raporlara bakıldığı zaman maluliyet oranına ilişkin çelişki giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan rapor da bilirkişi tarafından...

        Dava sonucu itibariyle, davacı şirket çalışanı Kurum sigortalısı davalı ...’de meydana gelen arazın, meslek hastalığı niteliğinde olmadığı ve bu araz nedeniyle %15 oranında sürekli işgöremezliğe maruz kalmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 5510 sayılı yasanın 95. maddesinde öngörülen prosedür kapsamında yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, davalı ...'de tespit edilen lomber ve servikal diskopati hastalığının meslek hastalığı olmadığının tespitine karar verilirken, hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle maluliyet oranına itiraz yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; ... Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 13.05.2014 tarihli raporu ile davalı ...'nin engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %15 olduğunun belirtilmesi karşısında, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 25.06.2018 tarih ve 11322 karar sayılı raporu ve Adli Tıp 2....

          Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ...’ın tutulduğu meslek hastalığı sebebiyle iş göremez duruma gelerek gelir bağlandığından bahisle uğranılan kurum zararının tahsili sebebiyle ... 3.İş Mahkemesi'nin 2017/336 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, ... 3.İş Mahkemesi'nin 2017/336 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında işveren şirketin meydana gelen meslek hastalığı sebebiyle herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, çalışma ortamında meslek hastalığına etken olacak çalışma ortamı olup olmadığı ve dolayısıyla Kurum sigortalısının maluliyet oranının ve maluliyetle müvekkil şirketin iş yerindeki...

            Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ...’ın tutulduğu meslek hastalığı sebebiyle iş göremez duruma gelerek gelir bağlandığından bahisle uğranılan kurum zararının tahsili sebebiyle ... 3.İş Mahkemesi'nin 2017/336 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, ... 3.İş Mahkemesi'nin 2017/336 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında işveren şirketin meydana gelen meslek hastalığı sebebiyle herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, çalışma ortamında meslek hastalığına etken olacak çalışma ortamı olup olmadığı ve dolayısıyla Kurum sigortalısının maluliyet oranının ve maluliyetle müvekkil şirketin iş yerindeki...

              Bilirkişice düzenlenen 14/06/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda, sigortalının işten ayrılmış olduğu 1986 yılındaki maluliyetinin %8,07 olduğu ve bu maluliyetinde kaçınılmazlık oranının %84,01, davalı işveren TTK'nın %15,99 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve bilirkişi raporunun meslek hastalığı ve işverenin aldığı ve alması gerektiği önlemler dikkate alındığında somut olayın özelliği ile uyumlu olduğu, hakkaniyet ilkesi ile iş güvenliğine ilişkin ilkeleri esas aldığı ve 32 yıl formülüne göre hesaplandığının görüldüğü ve yerleşik adli tıp kriterlerine göre pnömokonyoz meslek hastalığının sigortalının kömür tozuna maruz kalması ile meydana gelen ve sigara ile ilişkisi olmayan meslek hastalığı olması nedeni ile davalı işveren TTK'nın %15,99 kusurlu olduğu yönündeki rapora itibar edilmiştir. ............ sigortalı Niyazi İnam'ın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 20 olduğu ancak meslek hastalığının...

              UYAP Entegrasyonu