Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Manevi Tazminat hükmü yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise ; 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, sigortalının 23/07/2015 tarihinde tespit edilen meslek hastalığından sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı sigortalının meslek hastalığı nedeniyle 23/07/2015 tespit tarihi itibariyle % 60 oranında malul kaldığı, meslek hastalığının gelişmesinde mahkemece itibar edilen bilirkişi raporuna göre davalı işveren TTK’nın % 88,58 oranında kusurunun bulunduğu aynı zamanda, %11,42 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu, anlaşılmaktadır....

    14.maddesinde tanımlanan davalı iş verene yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının meslek hastalığı nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlardan her bir çocuk için 5.000,00 TL , eş için 10.000,00 TL ve müvekkili için 80.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

    İş Mahkemesinin 2019/236 Esas sayılı dosyada maddi tazminat talepli dava açtıklarını, davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiğini, davacının meslek hastalığı maluliyetinin %19 olduğunu ileri sürerek 19.000,00- TL manevi tazminatın maluliyetin artış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece hükmüne esas alınan hesap raporunda, olay tarihinden itibaren maddi zarar hesaplandığı halde, geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplanan maddi zarardan indirilmediği anlaşılmıştır. Varılan bu sonuç ise hatalıdır. Gerçekten, iş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir....

      Diğer bir ifadeyle, destekten yoksun kalma tazminatı niteliği itibariyle; üçüncü kişilere, desteğin gelir ve yardımından yoksun kalmaları nedeniyle tanınmış, bağımsız bir hak olup, mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile ilgisi yoktur. Çünkü bu hak, mirasçılık sıfatından değil, eylemli olarak destek olanın ölümü nedeniyle, onun gelir ve yardımından yoksun kalma ya da farazi destek olma olgusundan kaynaklanmaktadır (YHGK. 25.05.1984 gün, E: 1982/9-301, K:1984/619) Bu açıklamalar ışından somut olayda, davacıya her ne kadar 5510 sayılı Kanunun geçici 7.maddesi gereğince müteveffa eşinden meslek hastalığı nedeniyle gelir bağlanamadığı anlaşılmakta ise de, davacıya müteveffa eşinden aylık bağlandığı ve eşin farazi destek olduğunun kabulü ile maddi tazminat hesabı yapılarak maddi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davacı eşin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

        Dava, meslek hastalığına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

        İhtisas Kurulunun 20/07/2016 tarihli raporunda, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak ölüm anına ait ölüm sebebi ve mekanizmasını açıklayacak tetkiklerin bulunmadığı ve zamanında otopsi yapılarak anelizler yapılmadığından kişinin kesin ölüm sebebi ve mekanizmasının bilinmediği belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 14/12/2017 tarihli raporunda, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olabileceğinin belirtildiği, davacının Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nin 2018/570 Esas, 2019/265 Karar sayılı dava dosyası ile davalı T3 aleyhine murisin meslek hastalığı ölümü nedeniyle açtığı maddi tazminat davasının kabulüne karar verildiği ve dosyanın Sakarya BAM 10. HD 2020/2365 esas, 2021/88 karar sayılı ilamı ile istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İstinaf incelenmesinden geçerek kesinleşen Zonguldak 2....

        Şti. unvanlı işyerinde çalışırken meydana gelen meslek hastalığı sonucu oluşan maluliyet nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak kaydı ile manevi tazminat ve maddi tazminat istemi ile dava açmıştır. Davacının İstanbul 21. İş Mahkemesinin 09/06/2016 tarih ve 2014/263 Esas 2016/332 sayılı kararında; dosya içeriğindeki muhtelif sağlık raporları da dikkate alınarak, davacıdaki rahatsızlığın mesleki tendinit hastalığı olduğu, Meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı oranının %14,2 olduğu tespit edilmiş, İstanbul 21. İş Mahkemesinin bu kararı Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’ nin 20/03/2017 tarihli onama kararı ile onanmış olup, hüküm kesinleşmiştir. Davacı 2004 yılında aşırı yüklemeden dolayı, sol elinde post travmatik bilek hareket kısıtlılığı nedeniyle 10 günlük istirahat almış buna rağmen aynı işinde bir süre daha çalışmaya devam etmiştir. Davacının maluliyet oranı hususunda Yüksek Sağlık Kurulunun 10/06/2015 tarih ve Adli Tıp 3....

        Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...

          Davanın niteliği göz önünde tutularak davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından meslek hastalığı nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bu gelirin ilk peşin sermaye değerinin davalı işverene rücu edilebilecek kısmının maddi tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön, davacının tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden davacıya; gelir bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı dava açması için önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır....

            UYAP Entegrasyonu