Somut olayda Yerel Mahkemece 24/12/2020 tarihinde tarafların yüzlerine karşı verilen kısa kararda, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacının meslek hastalığı sonucu % 25,00 fark maluliyeti (%60- %35) nedeniyle takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tespit tarihi olan 02/04/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedildiği, buna karşılık tebliğ edilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, davacının meslek hastalığı sonucu % 8,80 fark maluliyeti (%26- %17,2) nedeniyle takdiren 8.350,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tespit tarihi olan 25/10/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmekle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki ortaya çıktığı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği görülmüştür....
Dava, meslek hastalığına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....
Sayılı dosyasında ile davacının meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat talepli dava açmış olduğu, davalı işverenin %100 kusurunun olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu raporu ile davacının meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranını % 9,3 tespit edilmiş olduğu, bu nedenlerle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği iddia edilmiştir. Davacının sosyo- ekonomik durum araştırma raporu ve Çorum 2. İş Mahkemesi'nin 2015/41 E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Çorum 2. İş Mahkemesi'nin 2015/41 E. Sayılı dosyası incelenmekle; taraflar arasında görülmekte olan meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat davası olduğu, davanın ilk derece mahkemesince kabulüne dair karar verildiği görülmektedir. Maddi tazminat dosyası içeriği incelenmekle; Davacının Ankara Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 01/07/2014 tarihli ve 768 sayılı sağlık raporunda; pnömokonyoz s/t 1/1 tanısı konulduğu görülmektedir....
ca sigortalıda meslek hastalığı olmadığına karar verildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu Başkanlığı’nca ise sigortalının arızasının meslek hastalığı niteliğinde olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır. ... ... Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....
B) Manevi Tazminat hükmü yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise ; 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, sigortalının 23/07/2015 tarihinde tespit edilen meslek hastalığından sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı sigortalının meslek hastalığı nedeniyle 23/07/2015 tespit tarihi itibariyle % 60 oranında malul kaldığı, meslek hastalığının gelişmesinde mahkemece itibar edilen bilirkişi raporuna göre davalı işveren TTK’nın % 88,58 oranında kusurunun bulunduğu aynı zamanda, %11,42 oranında kaçınılmazlığın etkili olduğu, anlaşılmaktadır....
14.maddesinde tanımlanan davalı iş verene yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacının meslek hastalığı nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlardan her bir çocuk için 5.000,00 TL , eş için 10.000,00 TL ve müvekkili için 80.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
İş Mahkemesinin 2019/236 Esas sayılı dosyada maddi tazminat talepli dava açtıklarını, davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiğini, davacının meslek hastalığı maluliyetinin %19 olduğunu ileri sürerek 19.000,00- TL manevi tazminatın maluliyetin artış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İş Mahkemesinin 1988/1226 K sayılı kararı ile davacının meslek hastalığı nedeni ile % 20,89 oranında sürekli iş göremez duruma geldiği kabul edilerek maddi tazminat isteminin feragat nedeni ile reddine, 1.500.000 TL manevi tazminatın rapor tarihi olan 01.12.1987 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, sürekli iş göremezlik oranında artış olması nedeni ile açılan dava sonucu Zonguldak 4....
Diğer bir ifadeyle, destekten yoksun kalma tazminatı niteliği itibariyle; üçüncü kişilere, desteğin gelir ve yardımından yoksun kalmaları nedeniyle tanınmış, bağımsız bir hak olup, mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile ilgisi yoktur. Çünkü bu hak, mirasçılık sıfatından değil, eylemli olarak destek olanın ölümü nedeniyle, onun gelir ve yardımından yoksun kalma ya da farazi destek olma olgusundan kaynaklanmaktadır (YHGK. 25.05.1984 gün, E: 1982/9-301, K:1984/619) Bu açıklamalar ışından somut olayda, davacıya her ne kadar 5510 sayılı Kanunun geçici 7.maddesi gereğince müteveffa eşinden meslek hastalığı nedeniyle gelir bağlanamadığı anlaşılmakta ise de, davacıya müteveffa eşinden aylık bağlandığı ve eşin farazi destek olduğunun kabulü ile maddi tazminat hesabı yapılarak maddi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davacı eşin maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
Mahkemece hükmüne esas alınan hesap raporunda, olay tarihinden itibaren maddi zarar hesaplandığı halde, geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplanan maddi zarardan indirilmediği anlaşılmıştır. Varılan bu sonuç ise hatalıdır. Gerçekten, iş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir....