"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin meslek hastalığı sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki delillerle karardaki gerektirici nedenlere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyizine gelince; Uyuşmazlık davacıların murisinin meslek hastalığı sonucu ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
K A R A R Dava 03.09.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir....
K A R A R Dava 03.09.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı,murisinin meslek hastalığı sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, meslek hastalığı sonucu ölen ... ...’ nun mirasçısı olan oğlu ...´nun maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Sosyal Sigortalar Kurumu Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin 22/05/2008/gün 191 ve sayılı Tıbbi Konsey raporu ile Yüksek Sağlık Kurulunun 17/12/2008 gün ve 88/4699 karar sayılı raporuna göre dava reddedilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ile gidilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, iş bu temyize konu asıl dava dosyasıyla istenilen maddi ve manevi tazminat istemleri ile iş bu dava dosyası ile birleştirilen davalarda istenilen maddi tazminatların sigortalının ölümü ile iddia olunan meslek hastalığı arasında illiyet bağı kurulamaması nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olmuş ise de; asıl dava dosyası ile birleştirilen 2016/409 Esas – 2017/575 Karar, 2019/270 Esas – 20109/335 Karar ve 2019/271 Esas – 20109/336 Karar sayılı dava dosyalarında davacı tarafından tekraren talep olunan manevi tazminat istemlerinin asıl dava dosyasında talep olunan manevi tazminat isteği de dikkate alındığında manevi tazminatın bölünemezliği ilkesine açıkça aykırı olduğu gözetilerek bu sebepten reddi gerekmekte ise de; söz konusu davalardaki istemlerin de bir bütün olarak reddine karar verilmiş olduğu dikkate alındığından, verilen kararın sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla...
Saçlının temyizine gelince ; Dava 6.5.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacıların maddi tazminat taleplerinin atiye terki nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ise davacının maluliyet oranını %0 olarak tespit edilmesi nedeniyle cismani zarara uğramadığı manevi yönden ruhsal yönden acı yahut tatmini gereken manevi ızdırabın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş bu karar süresinde davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....
Aynı yasanın 56. maddesinde ise, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verileceği düzenlenmiştir. Davacının, meslek hastalığının 23/02/2016 tarihinde tespit edildiği, meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve bu sürenin meslek hastalığının tespit edildiği tarihten itibaren işlemeye başladığı, işbu davanın ise 07/12/2016 tarihinde açıldığı, bu durum karşısında somut olayda maddi ve manevi tazminat talebinin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....
Maden işçiliği, yapılan işin yapısı ve niteliği gereği bünyesinde tehlikeleri barındırmakta olmakla meslek hastalığı sonucu oluşan % 27 oranındaki fark maluliyet nedeniyle; 26/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki esaslar da dikkate alınarak ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, kaybedilen çalışma gücü kaybı, davacının yaşı, davacıya daha önceki maluliyeti nedeniyle de manevi tazminat ödenmesi, meslek hastalığı maluliyetinin işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek, kusur durumu ve kaçınılmazlık ile tazminatın genel ilkeleri de dikkate alındığında yaşadığı elem ve üzüntünün telafisi amacıyla davacı lehine 27.000,00- TL manevi tazminat takdir edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. "gerekçesi ile karar verilmiştir....
; meslek hastalığı sonucu bedensel veya ruhsal zarara uğrayan sigortalının, işverenden maddi tazminatın yanı sıra manevi tazminat da isteyebileceği, manevi tazminatın Borçlar Kanununda düzenlendiğini, manevi tazminat ile meslek hastalığına tutulmuş sigortalının çektiği, bedensel ve ruhsal acı, elem, keder ve ızdırabın giderilmeye çalışıldığı, dosya arasında yer alan ... raporları ve dosya kapsamına, kusur oranları kapsamında ...500,00TL manevi tazminat talebinin kabulüne, dava dilekçesindeki taleple bağlı olarak ......
İş Mahkemesi’nin 2013/288 Esas 2013/393 Karar sayılı dosyasında, dava dilekçesinde 1,00 TL maddi tazminatın, birleşen davada ise 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, davacı vekilinin 13.12.2012 tarihli oturumda maddi tazminat talebinden feragat ettiklerini beyan ettiği, feragat beyanı nedeniyle mahkemece maddi tazminat yönünden davanın reddine, birleşen davada manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 14.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davaya son veren taraf işlemlerinden biri feragattir. Davadan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Çünkü davacı davasından feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir....