WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Somut olayda, 18.08.2014 tarihinde haciz konulan 853 ada, 1598 parsel sayılı taşınmazın muris ...'na ait olduğu, takip borçlusunun ... olduğu, taşınmaz üzerindeki hissesi üzerine haciz konulduğu, şikayetçi ...'nun da aynı taşınmazda hissesi olmakla birlikte hissesine herhangibir haciz işlemi de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca, şikayetçinin icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımadığı, hukuki yararının da bulunmadığı görülmekle, meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. O halde mahkemece, şikayetçinin başvurusu bu nedenle reddedilecekken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin esasının incelenerek satışa karar verilerek hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bununla birlikte; mahkemece, kararına esas alınan hacze ilişkin haciz tutanağı üzerinde haciz tarihi olarak 12/01/2016 tarihi yazsa da, 11/02/2016 tarihli sayman mutemedi alındısına göre söz konusu haciz nedeniyle haciz, teslim ve satış harcı yatırıldığı tarihin 11/02/2016 olduğu ve söz konusu hacze ilişkin istihkak iddiasına dair icra müdürlüğünce, icra hukuk mahkemesine yazılan 16/02/2016 tarihli yazıda da; haciz zaptının tarihinin 12/02/2016 tarihi olarak belirtildiği göz önüne alındığında haciz tarihi olarak icra memuru tarafından sehven 12/01/2016 tarihinin yazıldığı, haciz tarihinin 12/02/2016 tarihi olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      A-DAVACI TARAFIN MÜKERRERLİK ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İSTİNAF İNCELEMESİNDE; İİK'nun 45.maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz olduğu, aynı Kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir. Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç rehin ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir....

      İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.02.2015 tarih 2014/83 Esas 2015/54 Karar sayılı ilamında, davanın kabulü ile 14.03.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmiştir. 27.02.2015 tarihinde aynı adreste haciz yapılmıştır. Alacaklının gösterdiği yerde İcra Müdürlüğünce haciz yapılmak zorundadır. Haciz sırasında 3. şahıs tarafından istihkak iddiasında bulunulursa tutanağa geçirilerek istihkak prosedürüne göre işlem yapılır. Somut olayda, daha önce istihkak iddiası reddedilen 3. kişiye borçlu olarak yer verilmesi doğru değildir. Bu nedenle tutanaktan borçlu olarak isminin çıkartılması kararı yerinde ise de, 3. kişinin şikayeti üzerine haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir....

        Diğer taraftan, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur.Somut davada da ,borçlu hakkında ki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup yukarıda açıkça belirtildiği üzere meskeniyet şikayetinde bulunulamaz. Bu itibarla; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı mirasçıların yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Bu nedenle meskeniyet şikayetinin reddi gerekmektedir. Ne var ki, mahkemece yukarıdaki gerekçenin yanında, haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilecekmiş gibi değerlendirme de yapılarak, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesine de dayanılmış olup, çelişkili dolayısıyla hatalı gerekçe doğrultusunda şikayetin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

        Gemerek İcra Hukuk Mahkemesince; "Somut olayda, Sivas İcra Müdürlüğünün 2019/122598 Esas dosyasından Gemerek İcra Müdürlüğünün 2019/168 Talimat sayılı dosyasına yazılan 02.12.2019 tarihli haciz talimatı ile, borçuya ait üzerinde ipotek bulunan belirtilen taşınmazların kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde bulunduğundan Mahkememizce re'sen nazara alınarak; Yargıtay 5....

        usule de uygun olmadıklarını, davacının 2. haciz ihbarnamesini öğrenince derhal icra müdürlüğüne itiraz ettiğini, bu itirazın gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulması gerekirken davacıya 3. haciz ihbarnamesi gönderilerek davacının borçlu durumuna getirildiğini, tebligatın usule uygun olup olmadığının icra memuru tarafından denetlenmesi gerektiğini, ayrıca ilk iki ihbarnamede borçlu olarak Döndü Er gösterilmesine rağmen 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Alacaklı tarafından ilk takip kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olup, devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi 12. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İnceleme konusu karar şikayetçi 3. kişinin İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine karşı şikayeti üzerine verilmiş olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle, dosyanın inceleneceği görevli Daire'nin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu