WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keçiborlu İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla Keçiborlu İcra Dairesince yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Keçiborlu İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Keçiborlu İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    İSTİNAF İTİRAZLARI: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu takip dosyasında asıl borçlunun T6 olduğunu, buna rağmen asıl borçlunun evine gidilmesine rağmen haciz işlemi yapılmadığını, müvekkilinin 14 nolu evinin kapısının çilingir marifetiyle açılmak suretiyle haciz tutanağında belirtilen menkullerin haczedildiğini, müvekkilinin haciz yapılacak ise asıl borçlunun 29 nolu evinde haciz yapılması gerektiği yönündeki beyanının haciz tutanağına geçtiğini, müvekkilinin haciz işleminin iptali için dava açtığını, ilk derece mahkemesince icra memur şikayeti ve istihkak davasının ayrı ayrı reddine karar verildiğini, müvekkilinin açmış olduğu davanın haczedilemezlik davası değil icra memur muamelesi şikayeti olduğunu, 3. kişiler tarafından da dava açılabileceğini, zarar kapsamının 3. kişileri de kapsadığını, Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, 6352 sayılı Yasa ile İİK'da yapılan değişiklik ile icra memurlarının takdir yetkisinin kaldırıldığını, buna göre 3. kişinin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasisi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vasisi tarafından, borçluya ait taşınmazlar ve traktör kayıtlarına konulan hacizlere ilişkin bildirimin “borçlunun eşine yapılmış olduğu, borçlunun eşinin oturduğu ev ile kendisinin evinin farklı evler olduğu, bu bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğu belirtilerek” meskeniyet ve haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; haciz bildiriminden itibaren yasal yedi günlük şikayet süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....

      İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

        nun temyiz itirazlarına gelince, Dava, haksız haciz nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalıların davacı hakkında sahte bono düzenleyerek icra takibi başlattıklarını, davacının şikayeti üzerine davalılar hakkında kamu davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda senedin sahteliğinin sabit olduğunu, bu süreçte davacının haciz baskısı altında kaldığını ve ticari itibarının zedelendiğini belirterek, oluşan zararının tazmini isteminde bulunmuştur....

          hacze yönelik satış isteminin reddine karar verildiği, alacaklı vekilinin 11/01/2019 tarihinde yeniden taşınmaz üzerine KEP üzerinden haciz konulmasını talep ettiği, 11/01/2019 tarihli haciz ile ilgili davacıya 103 davetiyesi tebliğe çıkartıldığı, davacı takip borçlusu vekilinin 28/01/2019 tarihinde haciz konulan taşınmazın mesken niteliğinde olduğunu söyleyerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, 19/04/2019 tarihli dilekçe ile de icra hukuk mahkemesinden haczin kaldırılmasını istediği görülmüş olup, şikayete konu haciz 11/01/2019 tarihinde konulan haciz olup, kendisine 103 davetiyesi tebliğ edilen ve 28/01/2019 tarihinde icra dosyasına beyanda bulunan şikayetçi vekilinin yasal 7 günlük süre içerisinde haczin kaldırılması için icra hukuk mahkemesine müracaat etmediği, her ne kadar Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/620 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiği beyan edilmişse de, meskeniyet şikayeti ile ilgili Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/620 esas sayılı...

          şahıs spor kulübünün genel saymanı sıfatıyla gönderilen haciz ihbarnamesine cevap verdiğinin anlaşılması karşısında, anılan kulüp adına hareketle cevap verme yetkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kabule göre de; Üçüncü şahıs ile takip borçlusu arasında yapılmış ve TFF'na bildirilmiş olan sözleşmeye göre, sanığa aylık 5.000 TL ücret ödemesi yapılması kararlaştırıldığı ve söz konusu sözleşmenin haciz ihbarnamesine cevap tarihinde geçerliliğini sürdürdüğünün ../.....

            un diğer davalı 3.kişi şirketin ortağı olduğunu, ortağın şahsi borcundan dolayı şirket mallarının fiilen haciz edilemeyeceğini, ancak şirketteki hisse üzerine haciz konulabileceğini, mahcuzların mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre; 02.7.2009 tarihinde yapılan hacze karşı davacı alacaklının şikayeti üzerine aynı mahkemenin 2009/908-1129 sayılı dosyasından verilen kararda “taşınır malı borçlu ile 3.şahısın birlikte ellerinde bulundurmaları halinde, malın borçlunun elinde olduğu karinesi gereği olarak, yapılan haciz işleminin İİK.nun 97/a maddesi uyarıca yapılmış sayılmasına” karar verildiğinden ve bu durumda ispat külfetinin istihkak iddia eden davalı 3.kişide olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; ihtiyati haciz kararının icrası kapsamında dava konusu 4 numaralı bağımsız bölüme haciz konulmuş, davacının haczedilmezlik şikayeti üzerine yapılan yargılamanın devamı sırasında, Nazilli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/223 esas sayılı dosyasına göre ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş olduğundan dava konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 26,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ın suça konu taşınmazları üzerindeki haciz ve ipotekleriyle birlikte satın alması ve hacizlerin kaldırılmasından sonra da devretmesi işlemlerinin alacaklıya zarar verme kastiyle yapıldığına, diğer sanıklar ... ve ... (...)'nun ise taşınmazların alacaklılardan mal kaçırmak kastiyle satıldığını bildiklerine ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle adı geçenler yönünden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede; Suça konu taşınmazların üzerine 04.05.2006 tarihinde haciz konulmasını takiben 01.06.2006 ve 05.07.2006 tarihlerinde üzerindeki haciz şerhleri ile birlikte babası ...'...

                  UYAP Entegrasyonu