Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; meskeniyet şikayetinde bulunmasında hukuki yararı olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, süresinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, yerel mahkemenin delilleri toplamaksızın duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden şikayetlerinin reddine karar vermesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. C....

    Borçlunun şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile beraber kıymet takdir raporuna da itiraz ettiği, .......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/... Esas sayılı dosyasına kaydedilen bu dilekçeye ilişkin mahkemenin 05.01.2015 tarihli tensip tutanağının yedinci bendi ile meskeniyet şikayetinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği ve mahkemenin 2016/... Esasına kaydedildiği, temyiz incelemesine konu mahkeme kararının da işbu tefrik edilen meskeniyet şikayeti olduğu sorulmaktadır. Karara dayanak dava şartına ilişkin muhtıranın incelenmesinde mahkemece, toplam 829,......

      Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

        İİK'nun 82/12. maddesi gereği meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi dahi bu talepte bulunmasına engel değildir. Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilir. Somut olayda; borçluya ait birden fazla ev de bulunmadığı halde eşinin köy evinde oturduklarından bahisle meskeniyet şikayetinin reddi doğru değildir. Yapılan incelemede borçluya ait evin 45.000 TL değerinde olduğu belirlenmiş olup, belirlenen bu bedel nazara alındığında anılan evin borçlunun haline münasip meskeni olarak kabulü gerekir. Bu durumda Mahkemece, meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hükmüne uyulan bozma ilamına uygun düşmeyen gerekçelerle bu yöndeki istemin de reddi doğru değildir....

          Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Borçlunun, T1-sebze ve meyve komisyonculuğunun borcu için taşınmazını ipotek etmiş olması zorunlu ipotek kapsamında kabul edilemez. Bu ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararla meskeniyet iddialarının kabul edildiğini, akabinde 02.05.2019 tarihinde aynı taşınmaza tekrar haciz konulduğunu, durumun 11.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yeniden yapımına başlandığını, yapı arsa olarak gözükse de meskeniyet şikayetine engel olmadığını, sözleşme gereği C blok 12 nolu dairenin 1/2 sinin müvekkiline ait olacağını, meskeniyet iddiaları nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza haciz konulmasını talep ettiklerinde taşınmazın arsa vasfında olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin mevcut ve oturmaya uygun bir ev bulunması halinde yapılabileceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir....

          İstinaf Sebepleri Şikayet borçlu istinaf başvurusunda; şikayetin önemli olan kısmının kıymet takdir raporuna itiraz değil, meskeniyet şikayetinde esas alınan değerlerin güncelliğini yitirmesi nedeniyle bu durumun haksızlık oluşturması olduğunu, meskeniyet şikayetinde belirlenen taşınmazın güncel değerinde önemli ölçüde bir artış olmasına rağmen belirlenen haline münasip ev değerinin aynı kalmasının menfaat dengesini bozduğunu, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenen kıymet takdir raporunun üzerinden iki yıl geçtikten sonra yeniden kıymet takdiri yapılmasına dair düzenlemenin, meskeniyet şikayetinde de uygulanması ve bu suretle meskeniyet şikayetinde belirlenen haline münasip ev değerinin güncellenmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....

            İcra Müdürlüğü'nün 2018/12486 E. sayılı dosyasında 24/12/2018 tarihinde infaz edildiğini, ihtiyati haciz tebliği ile kesin hacze dönüştüğü halde davacının yine süresi içinde meskeniyet iddiasında bulunmadığını, taşınmazın tapu kaydı üzerine 29/07/2020 tarihinde ikinci haciz konduğunu, birinci haciz düşmediğinden ikinci hacizden sonra meskeniyet iddiası için yeni bir itiraz süresi başlamayacağını, davalı tarafından yapılan ödemeler ile inşa edilmiş davaya konu binalar için davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağını, taşınmaz içindeki yapıların İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre mühürlendiğini, davacıya idari para cezası tahakkuk ettirildiğini ve binaların yıkımına karar verildiğini, yapı kayıt belgesinin de iptal edildiğini, ekonomik değeri olmayan, yıkıma tabi bir taşınmaz için satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılmayacağını ve bu yapı için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacının icra dosyasından yaptığı sorgusundaki adresinin 15/09/2020 tarihi itibariyle "Acıbadem...

            Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Borçlunun, 2. dereceden bireysel ihtiyaç kredisi için taşınmazını ipotek etmiş olması zorunlu ipotek kapsamında kabul edilemez. 03/03/2008 tarih 4446 yevmiye nolu bu ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Kredi borcu ödenmemiş ve yasal takip yapılmıştır, Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir....

            yeniden rapor alınmasını istediklerini, borçlunun kıymet takdirine itirazının da kesin olarak reddedildiğini, 5.Borçlunun meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin kesinleşmiş kararlar olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu