Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabilir. Somut olayda borçlunun, şikayete konu ev dışında taşınmazları da olduğu gerekçe gösterilerek meskeniyet şikayeti reddedilmiş ise de, borçlu bu evlerden birini meskeniyet şikayetine konu edebilir. Alacaklı da şikayete konu edilmeyen diğer gayrimenkulleri sattırarak alacağını tahsil edebilir. O halde, mahkemece, şikayet konusu meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığı yönünde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Davacı borçlunun, meskeniyet şikayeti yönünden verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ancak tapu kaydındaki hangi haciz şerhi ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu açık olarak belirtmemiş ise de, meskeniyet şikayetine konu Konya İli, Karatay İlçesi, Karaaslan Mah., 22826 ada 15 parsel, G Blok, 2 Bağımsız bölüm numaralı meskenin tapu kaydı üzerinde ilgili takip dosyasından 09/08/2019 ve 16/10/2020 tarihlerinde iki kez haciz konulduğu, takip hukukunda haczin yenilenmesi gibi bir hususun olmadığı, her haciz için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunulmasının mümkün olduğu, 09/08/2019 tarihli ilk haciz ile ilgili şikayetçi borçluya 103 davetiyesinin 08/10/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde ve yargılama sırasında tebligatın usulsüz olduğunun iddia edilmediği, bu haciz yönünden davacının meskeniyet...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıdan olan alacağının tahsili amacıyla davacının meskeniyet iddia ettiği taşınmazına haciz konulduğunu, davacının hacizli taşınmaz üzerinde meskeniyet iddiasında bulunarak huzurdaki davayı açtığını, meskeniyet iddia edilen taşınmazın daha önce başka bir borca karşılık teminat olarak gösterildiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaz üzerinde "Türkiye Halk Bankası A.Ş." lehine 2013 yılında ipotek tesis edildiğini, mesken üzerindeki ipotek kurulmasıyla taşınmazın meskeniyet niteliğinden çıkarıldığını, taşınmaz üzerine, ipotek tesis edilmesi, ipotek alacaklısının yanında diğer alacaklılara karşı da haczedilmezlik iddiasından feragat niteliğinde olduğundan davacının meskeniyet iddiasının haksız ve yersiz olduğunu, davacı/borçlunun hali hazırdaki oturduğu evinin haczine engel bir durum olmadığını, dava konusu taşınmazın Alaşehir de bulunan bir site içerisinde olduğunu, konumu itibari ile Alaşehir ilçe merkezine çok yakın...

      Kat 35 nolu bağımsız bölüm ve Balıkesir ili Altıeylül ilçesi Bahçelievler Mah. 10868 ada 1 parsel I Blok 49 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir.Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince yukarıdaki eksiklikler giderilerek oluşacak sonuca göre yeniden hüküm kurmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, icra takip dosyasında davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği belirlenmekle meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulünün gerekmesine, taşınmazın tapuda arsa olarak kayıtlı olması, üzerinde konut niteliğine haiz bir yapı bulunduğu sürece borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmemesine, borçlunun kendisinin müşterek veya iştirak halinde maliki olduğu hisseli mesken için haczedilmezlik şikayetinde bulunmasının mümkün olmasına, meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart olmadığı gibi, kiraya vermesinin de meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmemesine, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmasına istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan...

      T2 tarafından vekaletname ibraz edildiği, adı geçen borçlu vekilince 29/03/2021 tarihli dilekçe ile takip dosyasında meskeniyet itirazında bulunduğu, borçluya 103 davetiyesinin 19/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine borçlu vekilinin mahkeme nezdinde iş bu meskeniyet şikayetinin ise 30.03.2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf Adana ili Çukurova ilçesi Kireçocağı Mah. 1328 parsel G Blok 1. Kat 4 nolu b. bölümde tapuya kayıtlı taşınmazının haczedildiği ve işbu hacizden 29/03/2021 tarihinde haberdar olunduğu beyan edilerek 30/03/2021 tarihinde meskeniyet iddiasında bulunmuş ise de, Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/7772 esas sayılı takip dosyasına 27/10/2020 tarihinde borçlu adına Av....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2022/654 ESAS 2023/83 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı T1 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Mersin 5....

      Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

      Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      UYAP Entegrasyonu