Meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacının olmadığını kabul etmektedir. (Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821). İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmamaktadır. Şikayet konusu olayda; alacaklı tarafından, şikayetçi borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet davasının süresinde açılmadığını, davacının meskeniyet şikayetinde de bulunma hakkının olmadığı, davacının borçlu olmadığını, esasa ilişkin ise taşınmazın davacı tarafından kullanılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra takibi borçlularının Durdu Kılıç, Hava Kılıç ve Mustafa Kılıç olduğu, İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiği, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takip borçlusu sıfatı taşımayan 3. kişilerin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, T1 takipte borçlu sıfatı olmayıp dolayısıyla da meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumeti ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Kat, 19 no lu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden ileri sürülen meskeniyet şikayetine ilişkin yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuş, diğer taşınmaz ile ilgili değerlendirme yapılmamış ve bir hüküm kurulmamış ise de, davacı tarafça sadece Adana ili, Seyhan ilçesi İkibinevler mahallesi, 7511 ada, 3 parsel, 3. Blok, 9. Kat, 19 no lu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden ileri sürülen meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne yönelik karar açısından istinaf başvurusu yapıldığından, diğer taşınmaz ile ilgili şikayet yönünden istinaf incelemesi yapılmayacaktır. Meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için her şeyden önce şikayet tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde geçerli bir haczin mevcut olması gerekir. Aksi halde davacının hukuki yararının varlığından söz edilemeyecektir....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, çiftçilik ve meskeniyet şikayetine konu taşınmazların bir kısmında S.S Bayramiç Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotekler bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece; Açılan davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile, dava konusu meskeniyet iddiasında bulunulan Kayseri ili İncesu ilçesi Beylik Mah. 1964 ada 83 parsel sayılı taşınmazın davacı T1'ün haline münasip evi olduğunun tespitine, dava konusu meskeniyet iddiasında bulunulan Kayseri ili İncesu ilçesi Beylik Mah. 1964 ada 83 Parselde bulunan taşınmaz üzerindeki haczin karar kesinleştiğinde kaldırılmasına, dava konusu meskeniyet iddiasında bulunulan Kayseri ili Melikgazi ilçesi Karacaoğlan mahallesi 4872 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince; borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Ara Sok. 4/13 adresinde bulunan taşınmaza haciz konulduğu, davacı borçlu tarafından maaşının tamamına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ayrıca meskeniyet iddiasına ilişkin huzurdaki davanın 05/09/2018 tarihinde açıldığı, maaşının tamamının nafakaya kesilmesine ilişkin itirazda bulunmuş olsa da nafaka alacaklarında belirtilen oranın İcra Müdürlüğü'nün taktirinde olduğu, İcra Müdürlüğü'nce tamamına ilişkin kesinti yapıldığı anlaşıldığından, davacının maaşı üzerindeki haciz oranının azaltılması talebinin reddine, Gaziosmanpaşa Mah. 1924 ada 2 parselde bulunan 13 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak Meskeniyet şikayeti açısından; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile haczedilen meskeniyet iddiasına konu taşınmazın değerinin 414.400- TL olduğunun tespitine, borçlunun haline münasip evi alabileceği miktarın ise 270.000- TL olduğu anlaşıldığından şikayete konu taşınmazın satılarak şikayetçi borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan...
Alacaklı istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın, davacının suç işleyerek zimmetine geçirdiği para ile alındığını, borcun kaynağı evin bedelinden kaynaklandığından İİK m. 82/2 hükmü gereğince istisna kapsamında olduğunu, davacının, davaya konu meskende sadece eşi ve bir kızı ile yaşadığını, dava konusu taşınmaz dışında davacı adına kayıtlı iki adet daha taşınmazı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere davaya konu mesken, haline münasip ev statüsünde olmadığını, bu nedenlerle İİK m. 82/2 hükmü gereğince şikayete konu taşınmazın meskeniyet şikayetine konu edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle meskeniyet şikayetinin reddi gerekmekte iken şikayete konu taşınmazın satışına karar verilerek satış bedelinden haline münasip evin temini için gereken tutar düşüldükten sonra kalan paranın alacaklıya ödenmesine dair kararın kaldırılarak meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, meskeniyet...
Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması zorunlu değildir. Şikayete konu meskenin kiraya verilmiş olması meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Yine, taşınmazın bulunduğu yerin 2863 sayılı yasa gereği korunması gerekli kültür varlığı olması da meskeniyet şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Mahkemesince de belirtildiği üzere; davacının haczedilen meskeni dışında başka meskeninin bulunmadığı, davacının eşi ve iki çocuğu ile ikamet ettiği, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin 628.906,00 TL olduğu, davacı borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna göre haline münasip yaşanabilir bir meskenin piyasa değerinin 255.000,00 TL olduğu belirlenmiştir....
Borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İcra Müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, Mahkemece borçlunun ipotek konulmasına muvafakat etmekle meskeniyet şikayetinden feragat etmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir . İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....