Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, T.C.... Bankasının 09.08.2018 tarihli müzekkere cevabında; ... İli,... İlçesi,... Köyü, 242 ada 3 parselde kain, 10 nolu bağımsız bölüm üzerinde banka lehine konut kredisinin teminatı olarak ipotek kaydının bulunduğunun bildirildiği,...Tapu Müdürlüğünün 06.08.2018 tarihli müzekkere cevabı ekinde ipotek resmi senedinin gönderildiği görülmektedir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye... Bankası A.Ş. Merkez ve........
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde .... Bankası lehine tescil edilmiş 02/06/2011 tarihli 1. derece ipotek şerhi olduğu görülmektedir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevkinde bulunun 1832 ada 20 parsel sayılı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 10.07.2013 tarih ve 22690 yevmiye numası ile ...bank T.A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, mahkemece, ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği ... İli, ... İlçesi, Aşağı Mahalle, 106 Ada 74 parsel 11 nolu bağımsız bölüm üzerine takip dosyasından 27.05.2014 tarihinde haciz konulduğu, ancak taşınmazda haciz tarihinden önce Türkiye İş Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş 13.12.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu, ancak, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği görülmektedir....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait başka taşınmazların bulunup bulunmadığı ya da bunlar üzerinde ipotek işlemi tesis olunup olunmadığı ya da davacının işbu dava açısından meskeniyet savından feragati anlamına gelecek başkaca işlemlerde bulunulup bulunulmadığı hususlarının gerektiği şekilde değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazdaki davacı hissesi üzerinde Türkiye Garanti Bankası A.Ş. lehine ipotek verildiği, Bunun davacının meskeniyet savından feragatı anlamına geldiğini bu nedenle de davacı yan tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dosya kapsamına alınan ipotek akit tablosunda ilgili ipoteğin sadece konut kredisi ile sınırlandırılmadığı, diğer kredilerini de kapsamına aldığı hususunun açık bir şekilde anlaşıldığını, meskeniyet iddialarına konu taşınmaz üzerinde başkaca dosyalar kapsamında konulmuş hacizler de bulunmakta olup, sözkonusu icra dosyaları kapsamında meskeniyet savında bulunulup bulunulmadığı hususlarının da araştırılmadığını...
aradaki farkı haczedebileceğini, davacı borçlunun söz konusu taşınmazı hangi irade ile kullanmakta olduğu veya işbu taşınmazda ikamet edip etmediğinin meskeniyet davalarının görülmesini engellemediğini belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiaları ile ilgili esas incelemelerinin yapılmasına ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti İİK'nın 16. maddesi kapsamında öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresine tabidir....
Davacı borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu meskende fiilen ikamet etme şartı bulunmadığı gibi, birden fazla meskeninin bulunması halinde bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmaz üzerinde bulunan daha önceki hacizlere yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması da sonradan konulan hacze yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....