Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Kıymet taktiri yönünden yapılan temyiz incelenmesinde; 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır....
Davacının kıymet takdir raporu tebliğ tarihi itibarı ile haczi öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden ve bu tebliğe yönelik açık ve net bir usulsüzlük iddiasında bulunulmadığından mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
bir müessese olmadığını, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haczin yeni bir haciz olduğunu, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunduğunu, şikayete konu dosyada her ne kadar taşınmazdaki 19/03/2015 tarihli haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete ilişkin verilen bir karar mevcut ise de satışa esas alınan son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığını, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından bu hakkın borçlu tarafından kullanılmadığını, bu konuyla alakalı istinaf ilamını sunduklarını, 27/05/2016 tarihinde konulan hacizden sonra borçlu vekiline 22/09/2016 tarihinde 103 örnek davetiye ve kıymet takdiri tutanağının tebliğ edildiğini, 27/05/2021 tarihli hacze ilişkin borçlunun süresi içinde herhangi bir dava açmadığını, dolayısıyla artık Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/128 Esas sayılı dosyasına ilişkin kararının bu dosya bakımından hiç bir hükmünün olmadığını belirterek, 08/06/2021 tarihli kararın kaldırılmasını ve satış sonucu yatırılan...
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Kaldı ki; İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. mahkemece, bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine konu taşınmazın değerinin tespiti için esas icra dairesi olan İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi tarafından, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü 2021/523 Talimat sayılı dosyasına talimat yazılmış olup, taşınmazın kıymet takdirinin Ankara Gayrimenkul Satış İcra müdürlüğüne ait talimat sayılı dosyası tarafından yapıldığından, İİK m.128a/1-4 gereğince iş bu kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme ve karar verme yetkisi Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesine aittir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı olarak dava konusu taşınmaza konulan haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına yönelik şikayettir. İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2019/1168 esas sayılı dosyasından yazılan talimat gereğince Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2019/255 talimat sayılı dosyasından davacıya ait Sakarya İli Karasu İlçesi Aşağıaziziye Mah., 1568 ada, 1 parsel, A3 blok, 2. kat, 18 bağımsız bölüm sayılı taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlatılmış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Kanun'da, koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada Develi İcra Hukuk ile Konya 5. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Develi İcra Hukuk Mahkemesince, davaya konu taşınmaza Konya 9....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada Diyarbakır 1. İcra Hukuk ile İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Diyarbakır 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1066 KARAR NO : 2021/356 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2019/65 ESAS, 2020/19 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/65 Esas, 2020/19 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2014/6473 Esas sayılı dosyasında haczedilen taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ayrıca kıymet takdirine itiraz ettiğini bildirmiştir....
Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye..." hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....