Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; İİK 82/12'ye dayalı meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olduğunu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığını, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" yapılmadığını, Meskeniyet iddiasının 7 günlük süreye tabi bir şikayet olup şikayet süresi de geçtiğini, taşınmazın ticari kredi için ipotek gösterildiğini, bu durumun başlı başına borçlunun meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil ettiğini belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur....
Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 06/11/2013 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, davacı borçlu vekilinin 07/11/2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak haczin kaldırılmasını istediği, 08/11/2013 tarihinde icra müdürlüğünce haczin kaldırılmasına karar verildiği, aynı tarihte icra müdürlüğünün haczin kaldırılması kararından döndüğü, her iki kararın da davacı borçlu vekiline tebliğ edilmediği, haczin kaldırılması kararının davacı borçlu vekili tarafından öğrenildiğine dair iddia ve ispat bulunmadığı, haczin kaldırılması kararı infaz edilmediği için bu karardan dönülmesinin de yeni bir haciz konulması anlamına gelmeyeceği, bu durumda davacı borçlunun 07/11/2013 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 25/02/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ve kesinleşen takipte, borçluların icra mahkemesine başvurularında; mirasın reddi davasının halen sürmesi ve terekenin borca batık olmasından dolayı takip yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek takibin durdurulması ve taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinin yanı sıra meskeniyet nedeniyle de taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması isteminde bulundukları, Mahkemece, mirasın reddi davasının halen sonuçlanmadığı dolayısıyla yapılan işlemlerde yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddine...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında davacıya, taşınmazın haczine dair 103 davetiye gönderilmediğini, 103 davetiye gönderilmesinin yeni bir hak bahşettiğini, 103 davetiye değil de kıymet takdir raporu gönderilmişse bunun da 103 davetiye yerine geçeceğini, somut olayda da 103 davetiye yerine kıymet takdir raporu gönderildiğini ve raporun tebliğinden sonra süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, bu nedenle davacının hacze haricen muttali olmasının bir öneminin kalmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK’ nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetine ilişkindir....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, alacaklının kanunda belirtilen süre içinde takip talebinde bulunmadığını, söz konusu davada her ne kadar terditli talepleri varsa da ihtiyati hacizlerin hükümsüz kalması ile dosyada geçerli haciz kalmadığından terditli talep edilen aşkın haciz ve meskeniyet iddiasının değerlendirilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, süresinde takip yapılmaması sebebiyle ihtiyati hacizlerin kaldırılması, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması ve taşkın haciz şikayetine ilişkindir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1004 esas sayılı dosyası incelendiğinde; 11.02.2015 tarihinde alacaklı T3 vekili tarafından şikayetçi Gökhan Dündar ve Fazıl Züccaciye Tarım Ürünleri Tic. Ltd....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün 1- b numaralı bendine itirazlarının olmadığını, hükmün 1- a bendinde ise süreden red kararının isabetsiz olduğunu, kredinin zorunlu konut kredisi kapsamında verildiğinin sabit olduğunu, davalı alacaklının, dava konusu taşınmazı satışa götürmekte iyi niyetli olmadığını, mahkemece, müvekkili lehine verilen yargılama giderlerinin hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia ile, borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Şikayete konu taşınmazda şikayetçi borçlunun el birliği ile mülkiyet hakkının olması, bu pay dolayısıyla var olan evi kullanma hakkına dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını şikayetçiye verir. Şikayetçinin payının değeri bilirkişi raporu ile 66.430 TL olarak belirlenmiştir. Şikayetçinin haline uygun 2+1 evi en uygun 250.000 TL bedelle alabileceği bilirkişi raporuyla sabit olduğundan meskeniyet şikayetinin kabulü kararı hukuka uygundur. İİK 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun veya borçlunun eşi tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK 106- 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8286 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından haczin meskeniyet sebebiyle kaldırılmasının talep edildiğini, ancak dosyada herhangi bir haciz bulunmadığını, zira ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığını, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığından şikayetin husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 23/10/2018 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, haczin konulduğu, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK'nın 106. maddesi uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak davalı alacaklının, 1 yıllık süre içinde satış talep etmediği, şikayet tarihi itibari ile dava konusu 23/10/2018 tarihli haciz ayakta olmakla birlikte haciz tarihinden itibaren 1 yıl içinde alacaklı tarafından taşınmazın satışının talep edilmemesi ve meskeniyet şikayetinin satış isteme sürelerini durdurmaması sebebiyle karar tarihi olan 22/04/2021 tarihinde haczin düştüğü anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak davacının taşınmazı üzerine haciz konulduğu, İİK 82.madde kapsamında haczin kaldırılması için davacı tarafın şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı vekiline kıymet takdir raporunun 31/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, haczin en geç bu tarihte öğrenildiğinin kabulü gerekeceği, meskeniyet şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....