Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği husus, İİK'nun 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığı gibi, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas, 2014/7 Karar (bozmadan sonra 2014/1098 Esas, 2015/134 Karar) sayılı dosyasında, İİK'nun 22. maddesi gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur. O halde mahkemece, borçlu tarafından ileri sürülen diğer fesih nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Meskeniyet şikayetine konu taşınmaz hakkında Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/271 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 20.09.2019 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 04.11.2019 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetine ilişkin davanın ihaleden sonra açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği husus, İİK'nun 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığı gibi, Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/271 Esas sayılı dosyasında, İİK'nun 22. maddesi gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur ( Yargıtay 12.HD'nin 31.10.2016 tarihli, 2016/17014 E, 2016/22539 K. sayılı içtihadı)....

    Takip dosyası ve UYAP üzerinden incelenen esas takip dosyası içeriğine göre; ihale konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun 11/09/2021 tarihinde, satış ilanının ise, 16/03/2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının kıymet takdiri raporu tebliği ile satış ilanının tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ iddiasında bulunmadığı, bu halde süresinde kıymet takdirine itiraz etmediğinden taşınmazın kesinleşen muhammen bedel üzerinden satışına gidildiği, borçluya ait hacizli taşınmazın cebri icra yoluyla satışında eşinin muvafakat etmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, meskeniyet iddiasının ihalenin feshi davasında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetildiğinde, davacının ileri sürdüğü fesih nedenleri yerinde değildir....

    Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez (Yargıtay 12. HD'nin 12.11.2019 tarihli, 2019/12589 E, 2019/16404 K. sayılı içtihadı). 2) Davacı borçlu vekili icra müdürlüğüne meskeniyet iddiasında bulunmalarına rağmen, kıymet takdirinde bu hususun değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca borçlu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunabilir. Bu şikayet İİK'nun 16. maddesine göre haczin öğrenilmesinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine yapılır. Somut olayda ipotekli takip söz konusu olup haciz bulunmadığı gibi, icra mahkemesine yapılmış herhangi bir şikayet de söz konusu değildir. Meskeniyet iddiasının kıymet takdirinde bilirkişilerce resen değerlendirileceğine ilişkin yasal bir düzenleme de mevcut değildir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi ve meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının meskeniyet iddiasının süresinde yapılmamış olması nedeniyle reddine, ihalenin feshi talebinin ise hukuki yarar yokluğundan, tazminat talebinin ise işin aslı incelenmediğinden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Davacı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri icra dosyası kapsamında düzenlenen kıymet takdir raporunda incelenmiş ve rapor davacı vekiline 11/10/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğinden yasanın öngördüğü kıymet takdirine itiraz olanağını kullanmayan davacının kıymet takdirine ilişkin sebeplerle ihalenin feshini talep edemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz hakkında ayrı ayrı mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, kararın kesinleşmesi ile dosyanın yetkili ... 6. İcra Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/250 E. sayılı dosyasında 18.05.2022 tarihli tensip ara kararı ile kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

        Somut olayda, ihalenin feshi isteminde bulunan borçlunun ihaleye konu taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/171 esas 2018/309 karar sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, borçlunun karara karşı istnaf yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu kararın 27/02/2019 tarihinde borçlu tarafından temyiz edildiği, bu arada ihalenin 10/12/2019 tarihinde gerçekleştiği görülmektedir. ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/171 esas 2018/309 karar sayılı dosyası incelendiğinde; şikayetçi ... vekilinin icra mahkemesine meskeniyet şikayetiyle başvurduğu, dosyanın yukarıda belirtilen aşamalardan geçtiği ve ihale tarihinde de temyiz incelemesinin devam ettiği görülmekle, bu husus gözetilmeksizin ihale yapılması İİK'nun 364/3. maddesine aykırılık teşkil etmekle ihalenin feshi sebebidir....

          un Avukat ... ile temsil edildiği şikayete konu taşınmaza ilişkin yaptığı ihalenin feshi başvurusunun ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.04.2015 tarihli ve 2015/8-18 sayılı kararıyla kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, kıymet takdiri raporu ile satış ilanının, menfi tespit davası açıp meskeniyet şikayetinde bulunmak ve ihalenin feshi talep etmek suretiyle takip safahatine katılan borçlu vekiline tebliği zorunludur. Diğer taraftan, icra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, menfi tespit, meskeniyet ve ihalenin feshi hakkındaki ilamların dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğü gerçeğini ortadan kaldırmaz. Öyleyse, kıymet takdirinin ve satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüzdür....

            İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Şikayetçinin mükellefiyet listesinin hazırlanmadığı iddiası bakımından; mükellefiyetler listesi düzenlenmemesi ve ilgililere tebliğ edilmemesi borçlunun lehine olup ihalenin feshi sebebi sayılamayacağından şikayetçinin bu iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayetçinin meskeniyet davası kesinleşmeden taşınmazın ihaleye çıkartıldığı iddiası bakımından,meskeniyet şikayeti ile açılan davada yargılama sırasında satışın durdurulmasına ilişkin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadıkça ,yargılaması devam eden meskeniyet davası ihale yapılmasına engel olmadığından ihalenin feshi sebebi de oluşturmaz. Şikayetçinin ihaleye katılım engellenerek ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası bakımından ise dosya kapsamında sunulan tanık dinlenmiş, tanık tarafından ihaleye katılımı engelleyecek herhangi bir davranış olmadığı belirtilmiş, bu nedenle şikayetçinin fesat karıştırıldığı iddiası yerinde görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu