Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Alacaklı vekili 05/02/2019 tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasını istemiş, 21/01/2020 tarihine kadar tapu kaydına haciz işlenmemiş, alacaklı vekili bu tarihte haciz talebini yenilemiştir. 09/07/2020 tarihinde borçlulara 103 davetiyesi gönderilmesi istenilmiş, 26/07/2020 tarihinde vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu icra dosyasına verdiği 23/07/2020 tarihli dilekçesi ile satışın durdurulmasını istemiş olup hacizden bu tarihte haberdar olduğu sabittir. Meskeniyet şikayeti 27/07/2020 tarihinde yapılmış, mahkemece haczin murisin sağlığında konulduğu, murisin itiraz etmediği, bu nedenle mirasçıyı bağlayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza murisin sağlığında haciz konulması istenilmiş ise de haciz fiilen uygulanmamıştır, dosyada borçlu murisin taşınmaz haczinden haberdar olduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Kaydi haciz de, murisin vefatından sonra konulmuştur....
Aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu T1 adına kayıtlı Niğde ili Bor ilçesi Kemerhisar Cumhuriyet mah. 148 ada 9 parselde kayıtlı E blok 4. kat 17 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğu, yazılan talimat uyarınca taşınmazın Bor İcra Dairesinin 2017/336 Talimat sayılı dosyasından kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdiri raporunun borçlu ve vekiline tebliğe çıkarılarak borçluya 16/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
İlk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin niteliği, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücünde yaşanan değer kaybı ve taşınmaz değerlerinde meydana gelen ciddi artış dikkate alındığında, meskeniyet şikayeti bakımından haciz veya dava tarihinden ziyade hüküm tarihine en yakın olan keşif tarihi itibariyle yapılan değerlendirme esas alınarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi, meskeniyet şikayeti ile korunmak istenen hakkın özüne, ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine daha uygun olacaktır....
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2018/1290 ESAS - 2021/682 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2017/27410 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte müvekkiline ait 718 parselde kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkilinin hacizden 11.12.2018 tarihinde haberdar olduğunu, taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu beyanla meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline münasip meskenin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi de bulunmadığından, kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece birleşen dosya sehven esasa kaydedilmiş olmakla, hükümde ayrıca karar verilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönündeki şikayet ile ilgili olarak istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,. 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olması nedeniyle (İİK. 363. maddesi gereğince) istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 3- a-) Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına, b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına; Taşkın haciz yönünden dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda İİK.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/398 ESAS 2020/653 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10/12/2020 tarih 2020/398 esas 2020/653 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3....
nin bu kararın uygulanması esnasında taşkın haciz söz konusu olduğunu belirterek ----.İcra Müdürlüğünün ---- sayılı takip dosyasındaki taşkın haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine, Bu talep normal bir taşkın haciz şikayeti gibi icra mahkemesine tevzi edilmiş-----.İcra Hukuk Mahkemesinin ---- Esasına kaydedilmiş, mahkemece de haklı olarak görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.Akdi mahkemelerce verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanması esnasında gerçekleşen taşkın haciz itirazlarında görevli mahkeme o ihtiyati haciz kararını veren mahkemedir. Bu nedenle ... itirazı için mahkememiz görevlidir. Fakat bu talebin bir dava şeklinde açılmayıp zaten görülen derdest olan ana davada bir beyan olarak ileriye sürülmesi gerekli olup, ayrı bir dava konusu yapılması mümkün değildir....