Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından borçlu T1 hakkında 08/08/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 1.745,46 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, 07/08/2020 tarihinde taşınmaza haciz konulduğu, taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin dosyada bulunmadığı, kıymet takdirinin yapılmadığı, davanın 06/10/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabulü gerektiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....

Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....

    Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 10.07.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 12.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin ve 12.05.2014 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 05.09.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı, alacaklı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce borçlu adına 05.09.2014 günlü son hacze ilişkin 103 davet kağıdının gönderildiği, anılan davetiyenin borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 19.12.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle şikayetin hak düşürüçü süre içerisinde yapılmadığını, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın tapu kaydında 45 adet icrai haciz şerhi işlendiğini ve 2 adet ipotek tesisi bulunduğunu, taşınmazın haline münasip olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece taşınmazın tapu kaydında birden fazla haciz şerhi ile İİK 150/c madde gereğince ipotek şerhi bulunduğu görülmüş, ipoteklerin birinin konut kredisi, diğerinin ihtiyaç kredisi için verildiği, bu durumda davacının meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılması gerektiği, ayrıca taşınmaz üzerine 19/07/2017 tarihinde haciz konulmuş olduğu, yine 17/02/2016 tarihinde ve 29/02/2016 tarihinde, 03/11/2016 tarihinde haciz konulduğu, davacının haciz tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetinde süresinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2012/2437 Talimat sayılı dosyasından borçlu adına kayıtlı 8 adet taşınmaza ilişkin olarak 29.01.2014 ve 30.01.2014 tarihlerinde satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde, söz konusu ihalelerin feshi istemi yanında taşkın haciz iddiasında da bulunduğu,taşkın hacze yönelik şikayeti inceleme yetkisinin talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle taşkın haciz şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasına ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın görevli ve yetkili ...1. İcra Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu İstanbul İcra Mahkemesi'ne gönderilmesi yönünde hüküm kurulduğu, akabinde, sözü edilen dosyanın.... İcra Mahkemesi'nin 2014/563 Esas sırasına kaydının yapılması suretiyle yargılamanın sonuçlandırıldığı görülmektedir. Bu durumda, her ne kadar, mahkemece, istem, ihalenin feshi olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; ......

        O halde mahkemece İİK'nın 82/12 maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de olmadığından meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebepleri kısmen yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/127 Esas 2022/406 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, Kayseri 5....

        İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu olmaması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2016/10353 esas sayılı dosyasında yapılan takipte borçlu adına kayıtlı Bursa ili, Nilüfer ilçesi, İhsaniye Mh.2123 ada 1 parsel B Blok 18 nolu bağımsız bölüm taşınmazın kaydına 1/2 borçlu hissesine haciz konulduğu, meskeniyet iddialarının Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararı ile kesin olarak kabul edildiği, ancak müdürlükçe taşınmaza 02.05.2019 tarihinde tekrar haciz konulduğu, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını müdürlükten talep ettikleri ancak tapu kaydı değiştiğinden 16.03.2020 tarihli kararla taleplerinin reddedildiğini belirterek müdürlük kararının kaldırılmasına ve meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 20/08/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; TMK' nun 7....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı meskeniyet şikayetinin mahkemece süresinde olmadığından bahisle reddedildiği görülmektedir. İcra ve İflas Kanununda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir....

            Uyuşmazlık;meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2011/5386 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında davalı banka tarafından genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı Ankara İli, Akyurt İlçesi, Kazayağı Mah, 3968 Ada, 8 parselde (eski 1735) kayıtlı taşınmaza 22/12/2014 tarih ve 7231 yevmiye numarası ile haciz şerhi konduğu, taşınmazın haczine yönelik İİK 103 davetiyesinin davacı T1 02/02/2015 tarihinde bizzat, 01/10/2015 tarihinde eşine tebliğ edildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin ise bizzat borçluya 14/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır....

            UYAP Entegrasyonu