Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2008/3 Esas 2009/3 Karar sayılı dosyasında meskeniyet şikayetine konu olan haciz 20.06.2006 tarihli haciz olup, iş bu şikayette, şikayetçi borçlu 10.09.2012 tarihinde yapılan haciz işlemine karşı meskeniyet iddiasında bulunduğundan her iki şikayetin konusu farklı tarihlerde yapılan hacizler olduğundan şikayetin derdestlik nedeniyle reddi doğru olmayıp, mahkemece, öncelikle şikayeti inceleme yetkisi olup olmadığı tartışılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 18. maddesi gereğince icra mahkemesinin taktir yetkisini dosya üzerinden inceleme yapılması yönünde kullanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, gerekçeli kararın davalıya tebliğ edilmiş olması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanmasının sözkonusu olmamasına, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olduğundan borçlunun her hacze yönelik şikayet hakkı bulunmasına, 19/12/2019 tarihli hacze yönelik meskeniyet şikayeti bulunmamasına, 08/12/2017 tarihli haciz ile ilgili olarak yapılan meskeniyet şikayeti sonucu verilen kararın 19/12/2019 tarihli haciz yönünden uygulanamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine...
Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır. Şikayete konu taşınmazın kaydına 22.07.2020 tarihinde haciz şerhi konulmuş olup, takip dosyası kapsamında davacıya İİK. 103 haciz davetiyesinin 28.9.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, haciz anındaki sosyal durumuna, borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. İcra mahkemesince borçlunun ailesiyle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra haczedilen yerin değeri bundan fazla olduğu takdirde satılmasına karar verilerek, satış bedelinden borçlunun haline münasip meskeni için gerekli olan miktar borçluya bırakıldıktan sonra kalanı hak sahiplerine ödenebilir....
Mahkemece;"Meskeniyet şikayetinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; Maliki olduğu haciz konulan taşınmazdan haşka hiçbir taşınmazının bulunmadığını, bu taşınmazın da haline münasip bir daire olduğunu, mahkemece sadece çekmiş olduğu yıllık ödemeli zirai kredi dolayısıyla taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasından dolayı delil ve beyanlarının dikkate alınmadan ve yeterli inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, ancak Yargıtay kararlarında da taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasının meskeniyet iddiası ile dava açılmasına ve davanın kabul edilmesine engel teşkil etmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın ve taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; Meskeniyet şikayetine ilişkindir....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, davacılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, icra takibinde haciz safhası bulunmadığından mahkemece bu nedenle şikayetin reddine karar verilmiş olması yerindedir. İlk derece mahkemesinin kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacılar vekilinin İzmir 5....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın süresinde yapılmadığını, İİK’nun 16. ve 82/12. maddeleri gereğince meskeniyet şikayeti borçlu tarafından, haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde İcra Mahkemesine yapılması gerektiğini, meskeniyet şikayeti, icra memuru tarafından re’sen gözetilecek bir husus olmayıp borçlunun şahsına bağlı bir şikayet nedeni olduğunu, davaya konu gayrımenkul için Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2020/1592 Esas sayılı dosyadan yapılan kıymet takdiri 275.000,00- TL olduğunu, iş bu dosyadan hükme esas alınan rapor ile bu husus çelişkili olup,giderilmesi için rapora itiraz ettiklerini ancak gerekçesiz olarak reddedildiğini, bu hususun kaldırma sebebi olduğunu, İİK.nun 82/1- 12. maddesi gereğince, icra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise...
İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 14.01.2014 günü alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca taşınmaz üzerine 15.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, tapu idaresi tarafından 20.01.2014 günü haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir. Borçlunun, ödeme emri tebliği üzerine, icra mahkemesinde 22.01.2014 tarihinde borca itiraz etmiş olması, takipten ve takip dayanağı belgelerden haberdar olduğunu gösterse de, taşınmazına konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı ve daha önce haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez....
D.iş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haciz kararında belirtilen 95.956,43.-TL borç miktarı kadar müvekkilinin ... Bankasının ... Şubesindeki hesabına haciz ihbarnamesi gönderilerek banka tarafından bu paranın blokeye alındığını ve icra dosyasına gönderildiğini dolayısıyla bu banka hesabındaki paranın borcu karşılamaya yeterli olduğunu, icra müdürlüğünce taşkın haciz yapıldığını beyanla ... bankası ... Şubesindeki hesaba konulan haciz dışında taşkın olan diğer hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu ... tarih ... esas ... karar sayılı ilam ile takibin dayanağının mahkememizin ......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK' nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Salihli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2101 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve Pervin Türkçü aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi olduğu, 6 örnek icra emrinin davacıya 07/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, şikayetin icra emri tebliğinden itibaren açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur....