WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar üzerinde kurulmuş ipotek bulunmasının, haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel olmadığını, haczedilmezlik iddiasından haciz tarihinden önceki bir dönemde yapılan feragatın geçersiz olduğunu, bu konuda taraflar arasında yapılan anlaşmaların da geçerli olmadığını, borçlunun evini ipotek etmesi durumunda bunun tüm alacaklılarına karşı haczedilmezlikten feragat ettiği şeklinde yorumlanmasının, borçlunun ve ailesinin öngörülmesi çok güç bir riskle karşı karşıya bırakılması anlamına geldiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık İİK'nun 82/12 ve 16. Maddeleri gereği meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mahkemece, davacının meskeniyet iddiasının, şikayete konu her iki taşınmaz yönünden reddine, dair karar verilmiştir....

Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava, İİK 103'de belirlenen borçluya tebliğinden itibaren 3 günlük süreden sonra açılmış olduğundan öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından yapılan meskeniyet şikayeti üzerine Çorlu İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/413 Esas, 2019/457 Karar sayılı kararı ile şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, anılan kararın 11.10.2021 tarihinde kesinleştiği, haczedilmezlik şikayetlerinde satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmedikçe, sırf haczedilmezlik şikayetinin derdest olduğundan bahisle satışın durmayacağı, tüm bu açıklamalar uyarınca, icra takip işlemlerinin takip hukukuna ilişkin kurallar çerçevesinde yürütüldüğü, borçluya gerekli tebligatların yapıldığı, davacının haczedilmezlik şikayeti dışında bu işlemlerin usulsüz olduğuna dair bir başvurusunun olmadığı, ihalenin feshinin talep edilmediği, bu nedenlerle taşınmazın cebri icra sonucu satışı ile oluşan tescilin yolsuz tescil mahiyetinde olmadığı, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    No:2a İç Kapı No:4 İstanbul Çekmeköy olduğu, haczedilmezlik (meskeniyet) iddia edilen taşınmazın Sancaktepe ilçesinde olduğu, Nüfus müdürlüğü kayıtları, kolluk araştırma tutanağında şikayetçinin ikamet ettiği belirtilen adres ve bilirkişi heyeti tarafından evde kiracı bulunması ve incelemeye izin vermemesi nedeniyle hazırlanan ön rapor ile şikayetçinin meskeniyet şikayeti ileri sürülen adreste oturmadığının sabit olduğu, ileride bu adreste oturacağına dair bir iddia ileri sürmediği görülmekle şikayetin reddine dair şağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine", karar verildiği görülmüştür....

    Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabulü gerektiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ticari krediden kaynaklanan ipotek bulunduğu ve borcun ödenmediği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir..." (Yargıtay 12. HD.; 19/04/2018 tarih 2016/29600 E. 2018/3351 K. vb.) denilerek üçüncü kişi konumunda bulunan eşin meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceği hüküm altına alınıyor ise de, Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarih ve 2016/10454 sayılı kararında "...başvurucunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti mahkeme tarafından dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilmiştir. Başvurucunun aile konutuna ilişkin Anayasa'daki güvencelerin gözetilmediği iddialarını öne sürme imkanı ortadan kaldırılmıştır....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, süresinde yapılmayan meskeniyet şikayetinin usulden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu Tekirdağ İli, Hayrabolu İlçesi, İlyas Mahallesi, 262 Ada 11 Parselde kayıtlı arsa vasfında bulunan üzerinde eski kagir ev bulunan ve kendisinin yaşadığı 49 m2 lik zemin katta bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, taşınmaz için kıymet takdiri yapılarak kıymet takdiri raporunun davacıya 18/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, işbu davanın ise huzurda 30/03/2022 ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür....

        UYAP Entegrasyonu