Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı borçlu taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İlk derece mahkemesince; usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet iddiası şikayetinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, dair karar verilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aynı taşınmazlar için müvekkili tarafından birden fazla dava açılmasının hem yargılamanın uzamasına hem de müvekkili bakımından ayrıca bir külfete neden olacağını, kıymet takdirine itirazın ve meskeniyet iddiasının aynı dosya üzerinden çözümlenmesi gerekirken dosyanın tefrik edilerek meskeniyete dayalı haczedilemezlik şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı vekili tarafından tek dava dilekçesi ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz şikayetinin birlikte yapıldığı, mahkemece tensip kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek inceleme konusu esasa kaydının yapıldığı ve akabinde dosya üzerinden yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır....

postaları köye götürüp, köy kahvesine bıraktığını, yapılan 103 davetiyesi tebligatının Tebligat Kanunu'nun 21....

İlk derece mahkemesince yapılan incelemede; şikayetçi - borçlu adına kayıtlı meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 02/12/2019 tarihlerinde haciz konulduğu, 08/10/2020 tarihinde alacaklının satış talep ettiği, 09/10/2020 tarihli karar uyarınca süresinde satış avansını yatırdığı haczin geçerli olduğu , mahcuz taşınmaza yapılan kıymet takdirinin 20/04/2021 tarihinde tebliğ olduğu davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadığı, bu halde hacizler yönünden İİK 16.maddesi uyarınca şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin süreden reddine yönelik karar verildiği, iş bu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

İcra Müdürlüğü’nün 2019/12724 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, 7201 Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” düzenlemesi mevcuttur. Mevcut düzenleme karşısında öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır....

Davacı borçlu satış talebinden sonra 07/05/2015 tarihli ihaleden önce 03/02/2015 tarihinde İzmir İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/45 sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunmuştur. Meskeniyet şikayeti sırasında satışın durdurulması talep edilmiş ise de mahkemesince 11/02/2015 tarihinde satışın durdurulması talebi reddedilmiştir. Meskeniyet şikayeti derdest iken uyuşmazlık konusu taşınmaz icra müdürlüğünce 07/05/2015 tarihinde yapılan 1. açık arttırmada pay değeri alacağa mahsuben 52.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. 14/05/2015 tarihinde meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bundan bahsedilmeden İzmir 3.İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davası açılmış, 2015/426 E - 2015/447 K sayılı18/06/2015 tarihli kararıyla ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmiştir. İhalenin feshi istemi reddedildikten sonra henüz kesinleşmeden davacı borçlunun meskeniyet şikayeti İzmir 2.İcra HM'nin 2015/45 E - 2015/409 K sayılı 28/07/2015 tarihli kararıyla kabul edilmiştir....

Davacının meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede ; davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, ipotekli taşınmaz malikinin eşi olan davacı üçüncü kişinin, satışa konu taşınmazın tapu kaydına muvafakati olmadan konulan ipoteğin geçersiz olduğunu ve taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek meskeniyet şikayeti talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/33435 E, 2016/10274 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şikayetin yasal dayanağı olan İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiğinden dolayı meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; icra takibinin tarafı olmayan ve takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....

Sayılı dosyasında alacaklı İhsan Selçuk Çelikmen tarafından yapılan takip nedeni ile dosyanın tefrik edilerek satış için Anadolu 10 icra müdürlüğünün 2012/4782 E sayılı dosyasına gönderildiği, hacizli taşınmazın borçlu Zeki Büyükyılmaz adına kayıtlı olduğu , davacı tarafından söz konusu taşınmazın aile konutu olması ve üzerinde aile konutu şerhi bulunması nedeni ile de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemece davacının takipte taraf olmadığı belirtilerek davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği, davacı tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edildiği anlaşılmıştır. İİK 82/12 maddesi gereğince; Borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayeti bulunma hakkı sadece borçluya ait olup, şahsi hak niteliğinde olduğundan borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu Bahri Eyiusta'ya 22/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10/02/2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu Bahri Eyiusta yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaza 23/12/2019 tarihinde konulan hacze ilişkin düzenlenen 103 örnek haciz davetiyesinin 25/02/2020 tarihinde T.K'nın 21/2 maddesine göre usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği, davacının haczi bu tarihte öğrendiği, davacının usulsüz tebligat iddiasının yerinde olmadığı, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra 06/07/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Şikayetin süre aşımından reddine karar verildiğinden, davanın esasına ilişkin delil toplanmasına gerek bulunmamaktadır....

UYAP Entegrasyonu