Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

GEREKÇE: Uyuşmazlık ,ihalenin feshi istemi ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. İlk derece mahkemesince meskeniyet şikayetine ilişkin hüküm tesis edilmediği, istinaf dilekçesinde meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf sebebi bildirildiği anlaşılmaktadır. HMK'nin 297/2. maddesi, "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2). Somut olayda; ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayeti hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemesi 6100 sayılı HMK’nin az yukarıda açıklanan ilkelerine aykırıdır....

Takip talebinde gösterilen ve icra emrinin tebliğ edildiği adresin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında muhatabın bilinen son adresi olarak kabulü gerektiğinden 103 davetiyesin de aynı kanun maddesi çerçevesinde ilgili adrese yapılması gerekirken mernis adresi denilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre ikinci adrese yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir....

    İlk derece mahkemesi tarafından; borçluya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, borçlunun borca itirazının yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra mahkemeye yapıldığı, ayrıca meskeniyet iddiasının da yasal 7 günlük şikayet süresinden sonra ileri sürüldüğü gerekçesi ile davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca itirazı ve meskeniyet iddiasına dayalı şikayetleri süresinden sonra ileri sürüldüğünden reddine karar verilmiştir....

    Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekilinin bizzat kendisine 11/06/2019 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 15.11.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği gibi, istinaf aşamasında ileri sürdüğü usulsüzlük iddiasında tebligat üzerindeki imzasına da itiraz etmediği, kaldı ki şikayetçi borçlunun vekili aracılığıyla 15/04/2019 tarihinde maaş haczine itiraz ettiği, 24/07/2019 tarihinde de tehiri icra kararı getirmek üzere mühlet talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve şikayetin halen derdest olduğunu, bu şikayetin sonucu beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, satıştan önce yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun kabulü sonucu taşınmazdaki haczin kaldırılmış olması nedeniyle ortada geçerli bir haciz kalmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 14.02.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 15.3.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 17.9.2015 tarihinde, yani ihaleden çok sonra kesinleştiği anlaşılmıştır....

      e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        No:22/6 Selçuklu/Konya adresinde yer alan bağımsız bölüme haciz konulduğunu, usulsüz tebligata itiraz ettiklerini, usulsüz tebligat nedeniyle şikayetlerinin kabulünü, 103 davetiyesi öğrenme tarihi olan 22/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, meskeniyet iddialarının kabulü ile şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        Temyiz Sebepleri Şikayet eden-borçlu vekili süresinden sonra sunulan 13.04.2022 günlü istinafa ek beyan dilekçesini tekrarla, bilirkişi ücretinin yatırılması gerektiğini belirtilen ve ihtaratı yapılan duruşma zaptının müvekkiline tebliğ edilmediğini, duruşma zaptının müvekkilinin 18 yaşından küçük reşit olmayan 02.09.2006 doğum tarihli kızı Nazlı Can FIRAT'a tebliğ edildiğini, Tebligat Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligata dayanarak yerel mahkemece bilirkişi delillinden vazgeçilmesi ve buna dayanarak davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin duruşmalara katılamadığından ve okuma yazması olmadığından ihtarattan haberdar olamadığından kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden borçluya ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle satılamayacağına dair meskeniyet şikayeti olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/11/2022 gün, 2022/1229 Esas- 2022/1136 Karar ilamı ile, ".....meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazda dava dışı borçlu Süleyman Dağ'ın hissesine haciz konulmuş olup takip dışı 3.kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı.." gerekçesiyle, "1- Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, İstanbul 11.İcra Müdürlüğünün 2022/9947 esas sayılı dosyasında davacıya kıymet takdiri tebliğ tarihinin 07/11/2022 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, meskeniyet şikayetinin ve satışın iptali talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu