Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, şikayete konu 04/08/2020 tarihli hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı vekiline 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra dosyasından bu haczi daha önce öğrendiğinin tespit edilemediği anlaşılmakla, şikayetin yasal sürede olduğu kabul edilmiştir....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının şikayete konu ettiği taşınmazın 470 m² yüzölçümlü ve tarla vasfında olduğunu, meskeniyet iddiasına konu edilemeyeceğini, taşınmazda başka bir alacaklı lehine ipotek bulunduğunu, davacının bu şekilde meskeniyet iddiasından baştan vazgeçmiş sayılacağını, taşınmazdaki diğer paylarını kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile devreden davacının böylece birden fazla konuta sahip olacağını belirterek, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyet şikayetinin kabulü ile; İzmir ili, Konak İlçesi, 2. Karantina Mah., 6139 Ada, 6 Parsel, Bodrum Kat, 1 no.lu bağımsız bölümde davacının hissesine ilgili icra dosyasından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri takip dayanağı senette yazılı olan bilinen adrese tebliğe çıkarıldığı ve tebligatı borçlunun kızının aldığı, bu nedenle ödeme emri tebliğinin şeklen usulüne uygun olduğu, kıymet takdirinin ise diğer borçlu ...ya tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu 39. madde uyarınca kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlu vekilince tebliğ şikayeti yönünden herhangi bir istinaf başvurusunun yapılmadığı, meskeniyet şikayetine ilişkin mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, hacze konu taşınmazın depremde aldığı hasarın dikkate alındığı, borçlunun haline münasip olarak alabileceği evin değerinin mütevazi semtlere göre tespit edildiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia ile, borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, Bursa 20.İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca iş bu icra dosyasında meskeniyet şikayetine ilişkin hüküm kurulmuştur. Ayrıca, ilk derece mahkemesince ipotek akit tablosu ve dayanağını oluşturan resmi senet ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek incelenmemiştir....

    Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....

    Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şikayet tarihinin 17/05/2021 olduğunu, kıymet takdirine itiraz ile meskeniyet şikayetinin aynı dilekçede ileri sürüldüğünü, meskeniyet şikayetinin yetkisizlikle mahkemeye gönderildiği belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür....

    İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....

      Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 06/08/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı , bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MESKENİYET İDDİASI Yargıtaya Geliş Tarihi:01.11.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir. Mahkemece öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarih son hacze ilişkin olmayıp daha önce yapılan hacze ilişkin bulunduğundan ve şikayete konu hacizle ilgili bir tebligata da dosya içinde rastlanmadığından borçlunun 04.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre içerisindedir. O halde, iş bu takip dosyasındaki meskeniyet şikayeti yönünden, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas sayılı takip dosyasında konulan haciz yönünden ise; Bu dosyadan 14.09.2012 tarihinde haciz konulduğu borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir....

            UYAP Entegrasyonu