CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin ticari kredi nedeniyle verilmiş bir ipotek olup zorunlu olarak konulan ipoteklerden olmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, her ne kadar meskeniyet iddiası ile dava açılmışsa da açılan davanın da süresinde olmadığını, ayrıca söz konusu taşınmazın aile konutu da olmadığını, kaldı ki davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildikten sonra ve hatta kıymet takdiri tebliğ edildikten sonra kötü niyetli olarak tapuya 10/03/2020 tarihinde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu, taşınmaz üzerinde eş rızası bulunmadığı yönündeki beyanların da gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, borçlunun aynı taşınmazla ilgili daha evvel başka bir takip dosyasından konulan haciz nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunması üzerine aynı mahkemenin 2013/77 Esas sayılı dosyasında ipoteğin zorunlu ipotek olmadığından davanın reddine karar verildiği ve hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden bu ilama dayanılarak taşınmazda daha önceden zorunlu olmayan ipotek bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği...
olduğunu ve buradan da anlaşılacağı üzere borçlunun taşınmazın haczedilemezlik şikayetinden vazgeçmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece Mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
olduğu ve içerisinde babasının da yaşadığı Bolu İli Göynük İlçesi Dedeler Köyü 162 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, söz konusu taşınmazın babasının haline münasip meskeni olduğunu, haciz nedeniyle babası Kemal Ak'ın barınma imkanından yoksun kaldığını belirterek Bolu İli Göynük İlçesi Dedeler Köyü 162 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına ve meskeniyete ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....açılmış ve açılacak bil cümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin .... Alınmasından... her türlü senet mukavele sözleşme ...gibi kanundan doğmuş ve doğacak tüm borçları ile doğmuş ve doğacak akdi faizler...'' şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takip borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın haline münasip ev niteliklerini taşımayıp, taşınmazın boş ve oturulamaz durumda olduğunu, davacı tarafından da kullanılmadığını, taşınmazın kaydında Giresun Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek tesis olunduğunu, ipoteğin 55.000,00 TL üzerinden devam ettiği ve kredinin kapanmadığını, bu nedenle davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece aldırılmış olan bilirkişi raporunun, Yargıtay içtihatları doğrultusunda dava dışı eşin gelirleri, aktif ve pasif tapu kayıtları dosyaya sunulmadan oluşturulmuş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağını belirterek istanaf yasa yoluna başvurdukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, haczedilmezlik (meskeniyet) itirazına ilişkindir....
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın yasal sürede açılmadığını, borçlunun çiftçilik işi ile uğraşmadığını, geçinmek için çiftçilik yapmasının zaruri olmadığını, asıl mesleği çiftçilik olmayan ve yan gelir elde etmek amacıyla bu işle uğraşan borçlunun traktörünün haczedilebileceğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin, meskeniyet iddiası olan adreste kimsenin bulunmaması nedeniyle muhtara tebliğ edildiğini,taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olmadığı ve hatta orada oturmadıkları dahi çok açık olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. Taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır....