Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Genel haciz yoluyla takipte borçlu tarafından meskeniyet şikayetinde ve kıymet takdirine itirazda bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince , kıymet takdirine itirazın reddine, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne , taşınmazın 150.000,00 TL den aşağı olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden davacıya 150.000,00 TL ödenmesine , karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin (evin) borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart değildir. Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan meskenin, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır....

İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 18. maddesi gereğince icra mahkemesinin taktir yetkisini dosya üzerinden inceleme yapılması yönünde kullanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, gerekçeli kararın davalıya tebliğ edilmiş olması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanmasının sözkonusu olmamasına, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olduğundan borçlunun her hacze yönelik şikayet hakkı bulunmasına, 19/12/2019 tarihli hacze yönelik meskeniyet şikayeti bulunmamasına, 08/12/2017 tarihli haciz ile ilgili olarak yapılan meskeniyet şikayeti sonucu verilen kararın 19/12/2019 tarihli haciz yönünden uygulanamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine...

Haczedilmezlik şikayeti yönünden yapılan incelemede, takip konusu ilamda elatmanın 1983 yılından önce olduğuna dair bir tespit olmadığı, borçlunun elatmanın 1983’ten önce olduğunu iddia ve ispat etmediği, somut olay bakımından bahse konu yasanın uygulanma imkanının bulunmadığı, davacı borçlunun Kamulaştırma Kanunu'nun 6.maddesi gereğince şikayete konu banka hesabına haciz konulamayacağına ilişkin şikayetinin yerinde olmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, İİK.363 maddesi gereğince taşkın hacze ilişkin icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu HMK.355 mad....

Bu süre öğrenme tarihinden başlar.Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır.Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 24.6.2015 tarihli talebi üzerine 29.6.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya bildirimde bulunulmadığı, borçlunun, hacizden 16.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 17.12.2015 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 29.6.2015 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz hakkında ayrı ayrı mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, kararın kesinleşmesi ile dosyanın yetkili ... 6. İcra Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/250 E. sayılı dosyasında 18.05.2022 tarihli tensip ara kararı ile kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

      Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline münasip meskenin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi de bulunmadığından, kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece birleşen dosya sehven esasa kaydedilmiş olmakla, hükümde ayrıca karar verilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        Mahkemece yapılan inceleme neticesinde; İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağıdan meskeniyet şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, oğlunun borcunu ödemediğinden dolayı icra takibi başladığını ve haciz işlemlerinin başladığını, evindeki eşyaların dahi haciz işlemi yapıldığını, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, bu nedenle yeniden inceleme yapılarak yerleşik Yargıtay içtihatları da göz önünde bulundurularak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; Meskeniyet şikayetine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu