Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2019/6387 Esas sayılı icra dosyası kapsamında 22/01/2020 tarihinde tapuda gerçekleştirilmiş olan haciz işlemine ilişkin olarak taraflarına 26/11/2021 tarihinde gönderilmiş olan 103 davetiye kağıdında açık bir şekilde usulsüzlük yapıldığını, üzerinden 1 sene geçmiş hacze ait 103 davetiyesi gönderilmiş olup ortada geçerli bir haciz olmadığından borçlu tarafından haczin öğrenilemediğini, müvekkili haczi öğrenememiş olduğundan kanuni itiraz süresinin başlamadığını, haciz tarihi geçmiş olan talebin borçluya davetiye ile gönderilmesinin itiraz süresini başlatmadığını, müvekkilinin ne devam eden hacizden ne de hangi taşınmazın haciz edileceğinden haberdar olamadığını, mahkemenin, tebliğ edilen davetiyenin usulsüz mü, yanlış mı olduğunu araştırmadan şikayeti usulden reddettiğini, 26/11/2021 tarihli davetiye 22/01/2020 tarihli haciz talebine göre gönderilmiş, 05/02/2021 ve 28/01/2022 tarihinde yeniden haciz...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, haciz konulan taşınmazın haline münasip olduğunu belirterek İİK'nun 82/12.maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece taşınmaz üzerinde daha önceden ipotek konulduğunu, şu anda ipotek kalkmışsa da taşınmaza ipotek konulmakla meskeniyet iddiasından vazgeçtiğinden dolayı istemin reddine karar vermiştir....

    ın eşi, anne ve babasıyla birlikte 4 kişi olarak yaşadığını, yapılan keşfe bilirkişi raporuna ve toplanan delillere göre davaya konu taşınmazların her ikisinin de aile konutu olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların tapu kayıtlarının yapılan incelemesinde takip dosyasından yazılan 03.02.2020 tarihli haciz yazısı gereğince haciz şerhinin işlendiği, davacılar vekilinin 26.02.2020 tarihli meskeniyet şikayeti üzerine Kayseri 4....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

      İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

        Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

          Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir..." (Yargıtay 12. HD.; 19/04/2018 tarih 2016/29600 E. 2018/3351 K. vb.) denilerek üçüncü kişi konumunda bulunan eşin meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceği hüküm altına alınıyor ise de, Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarih ve 2016/10454 sayılı kararında "...başvurucunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti mahkeme tarafından dava ehliyeti yokluğu sebebiyle reddedilmiştir. Başvurucunun aile konutuna ilişkin Anayasa'daki güvencelerin gözetilmediği iddialarını öne sürme imkanı ortadan kaldırılmıştır....

          İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Meskeniyet şikayeti süreye tabidir. Taşınmazın haciz edildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren borçlunun 7 gün içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunması gerekir. Aksi halde şikayeti süreden red edilir. Müşahhas hadisede takip dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğu gayrimenkul ile ilgili kıymet takdiri raporu borçluya 05/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava ise 06/03/2023 tarihinde açılmış olduğundan, süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süreden reddine, karar verildiği görülmüştür....

          Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, alacaklının kanunda belirtilen süre içinde takip talebinde bulunmadığını, söz konusu davada her ne kadar terditli talepleri varsa da ihtiyati hacizlerin hükümsüz kalması ile dosyada geçerli haciz kalmadığından terditli talep edilen aşkın haciz ve meskeniyet iddiasının değerlendirilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, süresinde takip yapılmaması sebebiyle ihtiyati hacizlerin kaldırılması, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması ve taşkın haciz şikayetine ilişkindir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1004 esas sayılı dosyası incelendiğinde; 11.02.2015 tarihinde alacaklı T3 vekili tarafından şikayetçi Gökhan Dündar ve Fazıl Züccaciye Tarım Ürünleri Tic. Ltd....

          Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Koopertifinden gelen yanlış bilgi ile hüküm kurduğunu, zira kapatılan kredinin kendi adına çekildiğini ve esnaf kredisinden kaynaklandığını, bu kredi nedeniyle taşınmaz üzerine ipotek şerhinin işlenmediğini, 26 B 6301 plakalı aracın rehin alındığını, haciz tarihinden önce ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceğini, bilirkişinin belirlediği bedelin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık konusu, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve kıymet takdiri itirazına yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371.maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 82/1-12. maddesi, 363. maddesi 3....

            UYAP Entegrasyonu