Tüm dosya kapsamına göre, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesi incelendiğinde satışın iptali ile birlikte haline münasip olan daire üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, bu talebin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, dosyanın esası incelenmeksizin tarafların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına meskeniyet şikayetine yönelik inceleme yapılması için dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353- (1)-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin Antalya 1....
İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğuSakarya ili, adapazarı ilçesi, sakarya mahallesi, 502 ada, 425 parselde bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, işbu davanın ise huzurda 18/05/2022 tarihinde ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür. Somut olayda, davacı taraf Uyap Vatandaş Portal aracılığıyla işlem yapmış olup Evrak İşlem Kütüğü'nün incelenmesinde 09/05/2022 tarihi itibariyle İcra takibinden ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetini süresinde mahkemede dile getirmemiştir....
İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğuSakarya ili, adapazarı ilçesi, sakarya mahallesi, 502 ada, 425 parselde bulunan meskene haciz şerhi konulduğu, işbu davanın ise huzurda 18/05/2022 tarihinde ikame edildiği görülmüştür. İİK'nın 16. maddesi gereği kanuna muhalif ya da hadiseye uygun olmayan icra memur işlemi şikayeti için süreler öğrenme tarihinden itibaren başlamak üzere 7 gündür. Somut olayda, davacı taraf Uyap Vatandaş Portal aracılığıyla işlem yapmış olup Evrak İşlem Kütüğü'nün incelenmesinde 09/05/2022 tarihi itibariyle İcra takibinden ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetini süresinde mahkemede dile getirmemiştir....
Somut olayda, haczedilemezliği öne sürülen taşınmaza ilk olarak 11.07.2013 tarihinde ihtiyati haciz konduğu, bilahare kesin hacze dönüştüğü, bu hacze ilişkin 09.10.2013 tarihinde düzenlenen 22 örnek davet kağıdının borçuya 01.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu ilk hacze karşı 27.10.2014 tarihinde yaptığı meskeniyet şikayetinin istanbul Anadolu 1. İcra Mahkemesi'nin 2014/753-835 Sayılı 11.12.2014 tarihli kararı ile süre yönünden reddine karar verildiği; alacaklının talebi ile taşınmaza 05.11.2013 tarihinde haciz konduğu ve bu ikinci haczin tapuya 18.11.2013 tarih ve 26606 yevmiye ile şerh verildiği; eldeki meskeniyet şikayetinin belirtilen 05.11.2013 tarihli ikinci haczin kaldırılmasına yönelik olduğu görülmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun Sakarya İli Karasu İlçesi Aşağıaziziye Mah., 1568 ada, 1 parsel, A3 blok, 2. kat, 18 bağımsız bölüm numarasında kayıtlı taşınmaz hakkında meskeniyet şikayeti olduğunu, taşınmaza ilişkin davalarda yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğunu belirterek bu kuralın kesin yetkiye ilişkin olduğu ve kamu düzeninden kaynaklandığı gözetilerek yetkisizlik kararının yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı olarak dava konusu taşınmaza konulan haciz ve ipotek şerhlerinin kaldırılmasına yönelik şikayettir. İstanbul 10....
Her ne kadar Davacı vekili müvekkili T1 babası Adnan Yılmaz ve diğer aile üyeleriyle yaşadığı ve borçlu babası Adnan Yılmaz'a ait olan taşınmaza haciz konulduğunu 12/07/2021 tarihinde öğrenmiş bulunduğunu kanuna açıkça aykırı olan haciz için gerekli şartlar oluşmadığından süresi içinde itiraz ettiğini meskeniyet sebebi ile haczedilmezlik şikayetinde aktif dava ehliyeti bulunduğunu beyan etmiş ise de; Yargıtay 34 XX 672.11.2018 tarih 2017/9026 Esas 2018/11808 Karar sayılı ilamına göre meskeniyet savında bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu bu hakkın borçlunun kişiliğine sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve borçlu dışındaki kişilerin bu hakkı bulunmadığını tespit etmiştir....
Öte yandan meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin kabulüne göre ; İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza son haczin 30/09/2011 tarihinde konduğu, bu hacze dair kıymet takdir raporunun borçluya 07/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 09/05/2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30/09/2011 tarihli haciz yönünden İİK. nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede olmasına rağmen mahkemece meskeniyet şikayetinin süresinde yaplmadığının kabulü de doğru görülmemiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçluya gönderilen 103 davet kağıdındaki açıklamada meskeniyet şikayetine konu edilen 886 ada 9 parsel sayılı taşınmaza da haciz konulduğunun belirtildiği, anılan davet kağıdının borçlunun eşine 05.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin ise yedi günlük süreden çok sonra 14.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Bu durumda, Mahkemece, şikayetin süresinde yapılmadığından reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.'' Somut olayda, borçlu adına kayıtlı 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazda bulunan ... numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ....08.2012 tarihinde haciz konulduğu, anılan taşınmazın fiili haciz ve kıymet takdirinin borçlunun yokluğunda ....02.2014 tarihinde yapıldığı, ancak sözü edilen işlem sırasında borçlunun eşinin hazır olduğu görülmektedir. Ne var ki, yukarıda değinilen İİK'nun 103. maddesi uyarınca haciz tutanağının bir örneği borçlunun eşine verilmediğinden borçlu ...'ın o tarihte haczi öğrendiğinin kabulü de mümkün değildir. Diğer taraftan, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği gibi icra dosyasında haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. lehine konulmuş ipotek bulunduğu, ancak bu ipoteğin niteliğinin mahkemece değerlendirilmediği ve borcun haciz tarihi itibariyle ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır....