İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline münasip meskenin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi de bulunmadığından, kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece birleşen dosya sehven esasa kaydedilmiş olmakla, hükümde ayrıca karar verilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde; İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağıdan meskeniyet şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, oğlunun borcunu ödemediğinden dolayı icra takibi başladığını ve haciz işlemlerinin başladığını, evindeki eşyaların dahi haciz işlemi yapıldığını, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, bu nedenle yeniden inceleme yapılarak yerleşik Yargıtay içtihatları da göz önünde bulundurularak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; Meskeniyet şikayetine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
nin bu kararın uygulanması esnasında taşkın haciz söz konusu olduğunu belirterek ----.İcra Müdürlüğünün ---- sayılı takip dosyasındaki taşkın haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine, Bu talep normal bir taşkın haciz şikayeti gibi icra mahkemesine tevzi edilmiş-----.İcra Hukuk Mahkemesinin ---- Esasına kaydedilmiş, mahkemece de haklı olarak görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.Akdi mahkemelerce verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanması esnasında gerçekleşen taşkın haciz itirazlarında görevli mahkeme o ihtiyati haciz kararını veren mahkemedir. Bu nedenle ... itirazı için mahkememiz görevlidir. Fakat bu talebin bir dava şeklinde açılmayıp zaten görülen derdest olan ana davada bir beyan olarak ileriye sürülmesi gerekli olup, ayrı bir dava konusu yapılması mümkün değildir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Şikayet konusu icra takipleri ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacının olmadığını kabul etmektedir. (Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821). İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı - alacaklının davacı borçlu hakkında toplam 101.340,00 TL alacağa ilişkin olarak takip yaptığı takibin kesinleşmesinden sonra davacı adına kayıtlı taşınmaza 08.05.2014 tarihinde haciz konduğu, 103 davet kağıdının bizzat kendisine 02.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği,alacaklı tarafından 30.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve dosyaya 1000 Tl satış avansının yatırıldığı görülmüştür. Taşınmazla ilgili hacizden itibaren bir yıllık süre içinde (İİK md 106) satış talep edilip, satış avansı da yatırıldığından taşınmaz üzerindeki haciz halen mer'idir. Borçluya 103 davetiyesi 02.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, meskeniyet şikayeti için İİK nun 16. maddesi kapsamında öngörülen yedi günlük şikayet süresi geçirilmiştir. Bu kapsamda meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair verilen karar isabetlidir....
İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
mahkemesine 24/11/2021 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti yasal süresinde değildir."...
Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. " hükmü yer almaktadır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 17/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazına haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu, her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2019/2581 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünce daha önce meskeniyet olarak kabul edilen taşınmazın kaydına konulan haczin yeni ve geçerli bir haciz olduğunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2020/2540 E., 2022/998 K....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı tarafın kıymet takdirine yönelik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 128/a-5, 363/1, 365/son, HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafın İİK....