İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiasının kanundan yer bulmasının amacının borçlunun asgari yaşam standartlarının aşağı düşmemesi ve hayatını devam ettirebilmesi olduğunu, sosyal ve ekonomik duruma uygun evin haczedilip satılması sonucu borçlunun düşeceği olumsuz durumun engellenmek istediğini, ayrıca bu olumsuz durumdan etkilenecek olanın sadece borçlunun kendisi değil o evde yaşayan herkes olduğunu, borçlunun borcunun ödememesinin sonuçlarına borçlu ile birlikte başkalarınında katlanmak zorunda kalacağını, hal böyle iken kanunu amacına aykırı olarak verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2005/20569 E. 2005/24373 K. sayılı ilamında, “İİK m. 82/7 ve 12’de geçim ve meskeniyet şikayetinin hangi hallerde ileri sürülebileceği açıklanmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/397 Esas sayılı dosyasından meskeniyet iddiası ile dava açmış olup, taşınmaz üzerinde haciz değil, ipotek bulunduğunu, ve taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi kapsamında satışa çıkartıldığını belirterek, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamıyla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin lehine ipotek kurulan bankaya kredi borcu olduğunun anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, meskeniyet şikayetinin reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davayı kabul etmediklerini, meskeniyet iddiasının süresi içerisinde yapılmamış olduğunu, haczin 14.02.2019 tarihinde yapılmış olduğunu, borçlunun 15.02.2019 tarihinde dosyadan fotokopi aldığını, bu nedenle haczi 15.02.2019 tarihinde öğrenmiş olduğunu, haczedilmezlik iddiasının şikâyet yolu ile 7 gün içerisinde yapılmış olması gerektiğini, şikâyet süresinin 22.02.2019 tarihinde sona ermiş olduğunu, davacının 25.03.2019 tarihinde şikayette bulunduğunu, davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelendiğinde üzerinde Uşak Şekerbank Şubesi'nin 04.12.2009 tarih ve 19019 yevmiye numarası ile ipotek tesis edilmiş olduğunun görüleceğini, gayrimenkulde zorunlu ve geçimini sağlamak için kurulmayan bir ipoteğin kişinin sonradan meskeniyet iddiasında bulunmasına engel olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir....
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart olmadığı gibi, birden fazla taşınmaza sahip olması da bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmez. Şikayetçi borçlunun hangi taşınmazının meskeni olduğu konusunda seçme hakkı mevcuttur....
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....açılmış ve açılacak bil cümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin .... Alınmasından... her türlü senet mukavele sözleşme ...gibi kanundan doğmuş ve doğacak tüm borçları ile doğmuş ve doğacak akdi faizler...'' şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takip borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın haline münasip ev niteliklerini taşımayıp, taşınmazın boş ve oturulamaz durumda olduğunu, davacı tarafından da kullanılmadığını, taşınmazın kaydında Giresun Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek tesis olunduğunu, ipoteğin 55.000,00 TL üzerinden devam ettiği ve kredinin kapanmadığını, bu nedenle davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece aldırılmış olan bilirkişi raporunun, Yargıtay içtihatları doğrultusunda dava dışı eşin gelirleri, aktif ve pasif tapu kayıtları dosyaya sunulmadan oluşturulmuş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağını belirterek istanaf yasa yoluna başvurdukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, haczedilmezlik (meskeniyet) itirazına ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....