"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda kıymet taktirine itiraz ile birlikte meskeniyet şikayetinde de bulunmuş, mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulüne, kıymet takdirine itiraza ilişkin olarak talimat dosyasında yapılan değerin tespitine karar vermiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz olunmuştur....
Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borç ödenmiş ise, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aslolan ipoteğin fek tarihi değil, ipoteğe ilişkin borcun ödendiği tarih olup, bu tarihe göre haczedilmezlik şikayetinin değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda,...Şubesi'nin 24.02.2015 tarihli cevabi yazısından, ipotek borcunun 09.01.2014 tarihinden önce kapatıldığı, meskeniyet şikayetine konu haciz tarihinin ise, bu tarihten sonra 15.01.2014 olduğu, dolayısıyla borçlunun haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun bulunmadığı anlaşılmış olup, anılan ipotek, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel değildir. O halde, mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ...ili, .... ilçesi,... Ada, ... parsel,... no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği ve şikayetçinin adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun birden fazla taşınmazı olsa dahi, şikayete konu olan taşınmaz için meskeniyet şikayetini kullandığına göre, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz açısından bilirkişilerden rapor alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taşınmazın değeri ile bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir....
Somut olayda, taşınmazın tapu kaydında Türkiye Halk Bankası lehine davacının kullandığı/ kullanacağı krediden borçlu senetlerinin bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından Bankanın borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed'i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği veya edeceği her türlü senet, mukavele, sözleşme taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kredi işlemlerinden doğmuş ve doğacak bütün borlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil gibi kanundan doğmuş ve doğacak her türlü sebepten tüm borçlarının teminatı olarak ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür. İpoteğin üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve dava tarihi itibariyle aktif olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağı kanaati ile davanın reddine " karar verilmiştir....
Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir. Bir başka deyişle, İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi icap eder (Yargıtay 12. HD'nin 05.04.2021 tarihli, 2020/8953 E, 2021/4020 K. sayılı içtihadı). İlk derece mahkemesince yaptırılan kollok araştırması neticesinde düzenlenen 14.04.2021 tarihli sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağında, borçlunun eşi ve 2 oğlu ile oturduğu tespit edilmiş, nüfus kaydına göre çocuklardan birisinin reşit, diğerinin ise 18 yaşından küçük olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, meskeniyet iddiasına konu aynı taşınmaza ilişkin olarak, bir başka takip dosyasında da haciz uygulandığı, İzmir 3....
Ayrıca meskeniyet iddiasına konu olan taşınmazın tapu kaydında, borçlunun hissesi üzerinde ..... lehine 18.07.2006 tarih ve .... yevmiye numrası ile ipotek tesis edildiği görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacının icra takibini sürüncemede bırakmak adına meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, meskeniyet itirazı için yeterince delil sunmadığını, davaya konu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, ayrıca borçlu-davacının ekonomik durumunun iyi olması ve bakmakla yükümlü sadece eşinin olması nedeniyle de davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, takibe dayanak ilamdaki alacağın meskeniyet ididasına konu dava konusu taşınmazın katkı payı alacağına ilişkin olmasına, İİK'nun 82/2 maddesi uyarınca borçlunun bu alacak yönünden haczedilmezlik şikayetinde bulunulması ve haczin kaldırılmasının usulen mümkün olmamasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kemalpaşa 1....
Söz konusu tarım kredisine dayalı ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması ve sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi karşısında, borçlunun, haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde 449 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazları yerinde değil ise de, mahkemece; İİK'nun 82/4. maddesi kapsamında yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda 141 parsel sayılı taşınmaz yönünden haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Bu yasal düzenleme ve ilkelere göre, davacı vekilinin müvekkilinin sosyal statülerinin gözönüne alınması gerektiği, davalı vekilinin de, davacının birden fazla evi olduğu, şikayete konu taşınmazda oturmadığı yönündeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Somut olayda, davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, davacının evli ve iki çocuğu ile birlikte yaşadığı görülmüştür....