Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, haczedilen taşınmaza ilişkin İİK'nun 82. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunmuş, haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, taşınmaza 09.05.2013 tarihinde konulan haciz için Mahkeme’nin 2016/35 esas sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, verilen kararın temyiz aşamasında olduğu gerekçesi ile şikayetin HMK'nun 114/1-1 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmaz üzerinde borçlu tarafından müvekkili banka lehine ipotek verildiğini, takibin de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğunu, ipotek takibinin söz konusu olduğu durumda, borçlunun taşınmazı ipotek ettirmesi durumunda lehine ipotek ettirdiği kişilere değil başkaca hacizli alacaklılara karşı meskeniyet iddiasında bulunabilme hakkı bulunduğunu, bu nedenle haczedilmezlik iddiasının asılsız olduğunu, kıymet takdiri raporunda da belirtildiği gibi söz konusu yerin tarla olduğunu ve üzerinde mesken niteliğinde yapının bulunmadığını, bu halde meskeniyet iddiasında bulunulmasının mümkün olmadığını, kıymet takdirine ilişkin olarak bilirkişi heyetinin tam ve ehil olduğunu, tespit edilen değerin de rayiç bedellere uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/18 Esas sayılı dosyasının getirtilerek, meskeniyet şikayetinin, farklı bir icra dosyası ile ilgili olup olmadığı tespit edilerek, borçlunun meskeniyet şikayetinin farklı bir icra dosyasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, derdestlik şartları oluşmayacağından, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve ilkelere göre şikayetin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/16 Esas sayılı dosyasının getirtilerek, meskeniyet şikayetinin, farklı bir icra dosyası ile ilgili olup olmadığı tespit edilerek, borçlunun meskeniyet şikayetinin farklı bir icra dosyasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, derdestlik şartları oluşmayacağından, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve ilkelere göre şikayetin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/17 Esas sayılı dosyasının getirtilerek, meskeniyet şikayetinin, farklı bir icra dosyası ile ilgili olup olmadığı tespit edilerek, borçlunun meskeniyet şikayetinin farklı bir icra dosyasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, derdestlik şartları oluşmayacağından, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve ilkelere göre şikayetin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ye yazılan yazılara verilen cevaplara göre söz konusu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı, ticari kredi nedeniyle konulduğu, ipoteğin 02/06/2022 tarihinde terkin edildiği, eldeki davanın açılış tarihinin ise 19/08/2021 tarihi olduğu, ipotek konulma tarihinin meskeniyet şikayetinden önce olduğundan ve dava tarihi itibariyle henüz ipoteğe konu borç ödenmediğinden ve Halkbank A.Ş'nin 12/04/2022 tarihli cevabi yazısında ipoteğin devam ettiğinin, banka riskinin 1.000,00 TL olduğunun ve fazlaya ilişkin talep ve haklarını saklı tuttuklarının beyan edildiği, bunun gibi şikayet eden tarafça da ipoteğe konu borcun haciz tarihinden sonra 07/10/2021 tarihinde kapatıldığının beyan edildiği, haciz tarihi itibari ile ipotek borcunun ödendiğine dair bir iddianın bulunmadığı anlaşıldığından, dava tarihi itibariyle davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkından serbest iradesi ile feragat ettiğinin kabulü gerektiği, bu itibarla mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik...
İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın haline münasip ev niteliklerini taşımayıp, taşınmazın boş ve oturulamaz durumda olduğunu, davacı tarafından da kullanılmadığını, taşınmazın kaydında Giresun Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek tesis olunduğunu, ipoteğin 55.000,00 TL üzerinden devam ettiği ve kredinin kapanmadığını, bu nedenle davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece aldırılmış olan bilirkişi raporunun, Yargıtay içtihatları doğrultusunda dava dışı eşin gelirleri, aktif ve pasif tapu kayıtları dosyaya sunulmadan oluşturulmuş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağını belirterek istanaf yasa yoluna başvurdukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, haczedilmezlik (meskeniyet) itirazına ilişkindir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, meskeniyet iddiasının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, meskeniyet iddiasına konu Manisa ili, Turgutlu ilçesi, Dağ Marmara mahallesi, 126 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ipotek mevcut olup bu ipoteğin davacının serbest iradesi ile tesis ettirdiği ipotek olduğunu, davacının taşınmaz ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, Manisa ili, Turgutlu ilçesi, Dağ Marmara mahallesi, 126 ada, 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden de şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile 82/4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....