HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2020/526 KARAR NO : 2021/541 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/69 Esas, 2019/772 Karar ASIL VE BİRLEŞEN DOSYADA DAVACI : T1 () VEKİLİ : Av. T2 DAVALI T3 A.Ş. VEKİLİ : Av. T4 ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : MESKENİYET İDDİASI KARAR TARİHİ : 04/03/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021 Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/69 Esas, 2019/772 Karar sayılı dosyasında verilen davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne kararına karşı, davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 3....
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle, HMK'nın 331. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte müvekkilinin haklı olduğu ve meskeniyet şikayetinde bulunmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiğini, d avaya konu taşınmazların üzerindeki hacizlerin İİK. 106 ve 110 maddeleri gereğince düşmüş olmasına rağmen alacaklı/davalı tarafından yasaya ve usule aykırı olarak satış işlemlerine devam edilerek müvekkiline sanki geçerli, mevcut bir haciz varmış gibi alacaklının kendi kusurundan kaynaklanan sebepler ile 103 davetiyesi tebliğ edildiğini belirterek, yerel mahkemenin gerekçeli kararının 3 ve 4 nolu hükümlerinin kaldırılmasına , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/13235 E....
Davacı borçlu Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/153 Esas sayılı dosyasında borca itiraz ve meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemenin 13/02/2017 tarihli ara kararı ile meskeniyet şikayeti hakkındaki dava dosyası tefrik edilerek, istinafa konu dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda karar verilmiştir. Dairemizin 2018/2274 E. 2019/711 K. Sayılı kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince davacı borçlunun ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, buna göre davacının evli ve 1999 ve 2006 doğumlu iki çocuğunun olduğu, çocuklarının birinin okuduğu, birinin askerde olduğu anlaşılmıştır....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını ayrıca taşınmazın değerinin hesabı ve değere etki eden unsurların bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin usul ve hakkaniyete uygun olduğunu belirterek yerinde olmayan davacı itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Ayrıca önceki meskeniyet şikayetinden feragat 6100 sayılı HMK'nun 311/1. maddesi hükmü uyarınca (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 95/1. maddesi) feragat edildiği tarih itibariyle sonuç doğuracağından, feragatten sonra açılan söz konusu meskeniyet şikayetinin mükerrer bir şikayet niteliğinde değildir. Şikayetçi borçlu mirasçılarına icra takibinin yöneltilmediği aşamada meskeniyet şikayetinde bulunmaları ve sonrasında bu şikayetten vazgeçmeleri henüz doğmamış meskeniyet şikayeti hakkında feragat anlamına gelir ki bu feragat hukuki bir sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/425 KARAR NO : 2023/797 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2022 NUMARASI : 2022/176 ESAS 2022/401 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme'si kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı Kanun'un 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bolu İcra Müdürlüğü'nün 2021/14056 esas sayılı takip dosyasıyla aleyhine icra takibine girişildiğini ve maliki...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; konulan hacze ilişkin İİK madde 103 uyarınca davacı borçluya 103 davet kağıdı gönderildiğini ve tebligatın 24.05.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı taşınmazı üzerine daha önce konulmuş ve davacı tarafından ödenmiş borçları ve davacı borçluya ait taşınmaz üzerine hacizlerinden önce ve sonra konulan hacizlerin olduğunu, icra dosyası üzerinden yapılan kıymet takdirinde taşınmazın değerinin 340.000TL edebileceğinin bildirildiğini, bu durumda davacının haline münasip başkaca bir meskende oturmasının mümkün olduğunu belirtmiş; davacıya ait taşınmazın satılarak takip konusu borcun ödenmesini, davanın esas ve usul yönünden reddini, taşınmaz üzerindeki haczin yapılmasını ve satışına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Öte yandan borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, daha mütevazi semtlerde haline münasip meskenin değerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir ( Yargıtay 12. HD'nin 02.07.2020 tarihli, 2019/11017 E, 2020/6220 K. sayılı içtihadı)....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu .... ada 1 parselde bulunan zemin kat ....nolu bağımsız bölüm üzerinde 26.12.2005 tarih ve 10724 yevmiye numarasıyla Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. lehine ipotek kurulduğu ve anılan bu ipoteğin Tüketici Kredisi nedeniyle verildiği görülmüştür....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 02.07.2014 tarihinde haciz uygulandığı haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ... lehine 05.03.2012 tarihli 1. derece 4985 yevmiye numarası ile ipotek tesis edilmiş olup, 05.03.2015 tarih ve 4985 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinden ipoteğin Tüketici Kredisine istinaden konulmuş olduğu görülmüştür. Taşınmazın tapu kaydındaki bu ipotek zorunlu ipoteklerden değildir. Haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borç ödenmemiş ise bu ipotek meskeniyet iddiasına engel olur ve borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılır....