İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... davalı alacaklı yanca davacı ve dava dışı diğer borçluya karşı başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin istemi üzerine, davacının davacının adına kayıtlı dava konusu İstanbul İli Tuzla ilçesi Aydınlı Mahallesi 8707 Ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazdaki payının, 07/08/2020 tarihinde haczedildiği, haczin İcra ve İflas .Kanununun 103. maddesi uyarınca davacıya bildirildiğine ilişkin icra dosyasında herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, takibin sürdüğü görülmüştür. İcra ve İflas Kanununda haczedilmezlik şikayetleri yönünden her hangi bir özel süre öngörülmediğinden, haczedilmezlik şikayetleri de İcra ve İflas Kanununun 16. maddesinde belirtilen yedi günlük şikayet süresine bağlıdır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, Metaş Gıda İnşaat Otomotiv Sanayi ve Limited Şirketi lehine 21/02/2020 tarih ve 8123 yevmiye numarası ile birinci dereceden 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği; mahkemece dosyaya celbedilen kayıtlardan, söz konusu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı; dava tarihinin 24/02/2020 olduğu; Metaş Gıda İnşaat Otomotiv Sanayi ve Limited Şirketi tarafından dosyaya gönderilen cevabi yazıdan ipotek konusu borcun 12/05/2021 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ipotek tarihi meskeniyet şikayetinden önce olduğundan ve dava tarihi itibariyle henüz ipoteğe konu borç ödenmediğinden, dava tarihi itibariyle davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkından serbest iradesi ile feragat ettiğinin kabulü gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince aynı gerekçe ile şikayetin reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....
neticesinde meskeniyet süresi başlayacağından huzurdaki davanın süresinde açılmadığını beyanla meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Takip dosyasından borçlunun şikayete konu Sivas İli Şarkışla İlçesi Gültekin Mahallesi 900 da 1 parselde kain F Blok 5....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4, 12. bentleri uyarınca maişet ve meskeniyet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Yapılan yargılama sonucunda davanın reddi kararına karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurduğundan istinaf incelemesi kararın redde yönelik kısmına ilişkin yapılmıştır. Demirci İcra Müdürlüğünün 2013/392 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebi ile davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarına 18/12/2018 tarihli haciz yazısına istinaden aynı tarihte haciz şerhlerinin işlendiği, hacizlere ilişkin 103 davet kağıdının 16/01/2019 tarihinde borçlu davacılara tebliğ edildiği, hacizlerin geçerli olduğu ve davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Bu dosyadan yapılan yargılama sonucu verilen karar Dairemizin 2021/873 E. - 2021/3073 K. sayılı kararı ile kaldırılmıştır. Hemen yukarıda ve Dairemizin kaldırma kararında da belirtildiği gibi maişet iddiası yönünden borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır. Oysa somut olayda davacının adına kayıtlı tüm taşınmazların (İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/342 esas sayılı dosyasında şikayete konu taşınmazlar gibi) tespiti ile davacının tüm taşınmazlar yönünden elde ettiği gelir belirlenmeden eksik inceleme ile karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz aşaması bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağından, davacı vekilinin zorunlu ipotek söz konusu olduğundan haczedilmezlik şikayetinin dinleneceği hususu genel haciz yolu ile takipte söz konusu olduğundan, şikayetin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, yaygın olan içtihat kararlarının doğrultusunda bahse konu meskenin üzerindeki ipoteğin niteliği araştırılmadan karar verilmesinin açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin meskeniyet iddiasının haczedilemezliğe konu olmayacağına ilişkin yeterli incelemeden uzak bu kararı ile hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak şikayetin reddine karar verdiğini, usulü olarak tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2019 NUMARASI : 2017/964 ESAS 2019/344 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 tarih 2017/964 esas 2019/344 karar sayılı mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Adana 5. İcra Dairesinin 2016/11215 esas sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ailesi ile birlikte yaşadığı evine de haciz konulduğunu ve satışa geçildiğini tarafına gönderilen 103 davet kağıdı ile öğrendiğini, haciz konulan evden başka evi olmadığını ve ailesi ile beraber halen aynı evde ikamet ettiğini, evin haline münasip olduğunu belirterek haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....