Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekililinin söz konusu ipotek nedeniyle herhangi bir borcu olmadığını, mahkemece bu hususun araştırılmadığını, bu konuda emsal Yargıtay içtihatlarının bulunduğunu, taşınmaz üzerinde Yunus Yaran lehine ipotek tesisi edildiğinin belirtildiğini, ilgili kişinin aile bireylerinden biri olup olmadığı beraber yaşanıp yaşanmadığının mahkemece araştırılmadığını, zira ''aile'' terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğundan davacı borçluya 103 davetiyesinin 04/01/2022 tarihinde tebliğ edilmesi sebebiyle 19/04/2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra yapılan meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı borçlunun 25/04/2022 tarihinde mahkemece dosya arasına alınan nüfus kayıt örneğinde her ne kadar yurt içi yerleşim yeri bulunmamakta ve ilgili kişinin yerleşim yerinin Odesa/Ukrayna olarak belirtildiği görülmüş ve mahkemece 103 davetiyesinin tebliğ tarihine ilişkin borçlunun mernis adresi araştırılmamışsa da, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi kapsamında davacının tebliğ tarihinde mernis adresinin bulunmadığı ya da tebliğ yapılan adresten farklı olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Rize İli, Çayeli İlçesi, Yenipazar Mah. 1369 ada 1 parselde bulunan 3. kat 11 nolu bağımsız bölümün ailesiyle birlikte oturduğu aile konutu olduğunu, aile konutu olduğuna ilişkin şerhin tapuya da işlendiğini, aile konutuna eşinin kefil olarak borç altına girmesinden dolayı hacizler konulduğunu, eşinin kefil olmasına ve borç altına girdiği diğer işlemlerde herhangi bir rızasının olmadığını, eşinin borçlanma işleminden haberdar olmadığını, kamu yararı ve kamu düzeninin sağlanması açısından şikayetin hak ihlali devam ettiği sürece ileri sürülebilmesinin mümkün olduğunu, Anayasa Mahkemesinin kararına konu olayda başvurucu tarafından söz konusu şikayetin yedi günlük süreden sonra yapıldığını ancak süre tartışmasının hiç yapılmadığını, 11 nolu bağımsız bölüm taşınmazın haline münasip aile konutu olması sebebiyle Rize İcra Müdürlüğünün 2019/1284 Esas sayılı dosyası yönünden taşınmazla ilgili satış işlemlerinin durdurulmasına, taşınmaz üzerindeki...
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığını, İİK’nun 16. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal şikayet süresinin 30/10/2019 tarihinde sona erdiğini ve meskeniyet şikayetinin ise bu süre geçtikten sonra 17/07/2020 tarihinde yapıldığından, şikayetin süre yönünden usulden reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Somut olayda davanın dayanağı olan icra takibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi olduğu bu durumda haciz safhası olmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmakla davacının haczedilmezlik şikayetinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 1- Davacının meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....