Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve takibin kesinleşmesi ile davacı Hayati Karadağ adına tapuda "Eskişehir İli, Tepebaşı İlçesi, Çamlıca Mahallesi, 6301 ada, 6 parsel, Zemin kat, 1 No'lu bağımsız bölüm"de kayıtlı meskene 11.11.2019 tarih ve 41722 yevmiye numaralı haciz işlendiğini, ancak davacılar haczin üzerinden yaklaşık 1 yıl geçmiş olmasına rağmen kötüniyetli olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, davacıların yaptığı bu şikayet süresinde yapılmadığı gibi mesnetten yoksun iddialara dayandığını, İİK.nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğunu,....
Bu bağlamda icra mahkemesi, şikayeti incelerken tanık dinleyebilir, bilirkişiye başvurabilir ve gerekli ise keşif de yapabilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, syf 104). O halde mahkemece, şikayet eden tarafa delillerini bildirmesi ve yatırılan 503, 55 TL gider avansının eksik olması halinde tamamlanması için kesin süre verilerek deliller toplandıktan sonra meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca Yerel Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına bozma ilamında gösterilen ve yukarıda ilave edilen gerekçelerle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Karara karşı asıl dosya ve birleşen dosya davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/5755 Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olup müvekkilinin haline münasip tek konutuna İİK md. 82/12’ye aykırı olarak haciz şerhi işletildiğini, İİK'nun 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının şart olduğunu, bu durumda geçerli bir haciz olduğunu ve kıymet takdirinin müvekkiline 14.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup davanın ise taraflarınca 18.01.2022 tarihinde açıldığını, şikayetin süresi içerisinde olduğunu, şikayetin Anayasanın aileyi koruyan hükümleri ile mevzuat gözetildiğinde kabul edilmesi gerektiğini, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı TMK'nun "Aile konutu " kenar başlıklı 194. maddesi gereğince haczin kaldırılması gerektiğini, icra dosyası kapsamında haczedilen ve satışa çıkarılan taşınmazın...
Davacı borçluya karşı yapılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığında, haciz safhası bulunmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunamaz. Mahkememizin 2020/197 esas numaralı dosya bakımından; Davacının borçlunun eşi olduğu ve taşınmazın aile konutu şerhi olduğunu borçlunun haline münasip meskeni olduğu ve haczedilemeyeceğini, satışın durdurulmasını talep ettiği ancak, tapu kaydının incelenmesinde, ipoteğin 17/12/2007 tarihinde konduğu, aile konutu şerhinin 19/02/2020 tarihinde konduğu, aile konutu şerhi ipotekten sonra konulduğundan ipotek alacaklısını bağlamayacağı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı anlaşıldığından davacının talebi kabul edilemez. Kıymet takdirine itirazın, icra dosyasının tarafları ve tapudaki ilgililerin yapabileceği, davacının böyle bir durumunun olmadığı ve davacının itirazlarının kabul edilmeyeceği anlaşıldığından davacının davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda, şikayetçinin, 08/08/2019 tarihinde, icra emri tebliğinin iptaline, kıymet takdir raporu tebliğinin iptaline, meskeniyet ve aile konutu şerhi iddialarına dayanan haczedilmezlik şikayetine ve satışın durdurulması talebine yönelik şikayette bulunduktan sonra sebepleri ve talep sonucu aynı olan ikinci bir şikayet dilekçesiyle 23/12/2019 tarihinde eldeki şikayet davasını açtığı anlaşıldığından HMK'nun 114/1- ı maddesine göre mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu İİK 82/12. bendine göre meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir. Dava konusu olan taşınmaz üzerinde Türkiye İş Bankası A.Ş lehine 26/03/2018 tarih, 3577 Yevmiye Nolu 290.000,00 TL bedelli ipotek kaydı bulunmaktadır....
Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; tüm dosya kapsamına göre davanın Meskeniyet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti ve Kıymet Takdirine İtiraz olduğu, icra müdürlüğünce yapılan keşif sonucu alınan kıymet takdiri raporu ile Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan raporda taşınmazın bedelinin aynı yani 170.000. TL olarak tespit edildiği ve raporların bir birlerini teyit ettiği belirtilerek Kıymet Takdirine İtirazın Reddine karar verilmiştir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti için; Davanın yasal süresinde açıldığı, davacının birden çok taşınmazı olmasının dahi bu taşınmazlardan bir tanesi için meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil etmediği, taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu esnaf kredisinden kaynaklandığı ve bu suretle ipoteğinde meskeniyet iddiasına engel teşkil etmediği, ancak davacının sosyal ve ekonomik konumuna göre haline münasip evin bedelinin 150.000. TL olup, mahcuz evin bedelinin 170.000....
İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Şikayet süresi, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece kendiliğinden gözetilecektir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 19/06/2019 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 08/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 13/04/2021 tarihinde yapıldığı, davacının 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası bulunmadığı, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin yasal prosedürün, huzurdaki haczedilmezlik şikayetinin 103 davetiyesi tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde yapılması zorunluluğunu bertaraf etmeyeceği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....