İcra Dairesi tarafından beş ayrı takip dosyasında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 30.03.2006 tarihli ... lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, ....Aile Mahkemesi'nin 2011/161 E. –2012/622 K. sayılı kararı ile 06.09.2012 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle geçersiz olduğundan anılan mahkemece kaldırılmış olması nedeniyle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
konulan hacizleri 08/11/2022 tarihinde öğrendiğini, adına kayıtlı taşınmazın meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun haczi kabil olmayan mallar ve haklar başlıklı 82....
öğrendiğini beyan ederek şikayetçi sıfatı ile talepte bulunan eşi T1 aracılığı ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, borçlu Tayfun Gedik takip tarihinden haciz ve satış isteme tarihine kadar geçen sürede alacaklı müvekkili tarafından bilgilendirildiği bu suretle kıymet takdirinden önce de hem takipten hemde hacizden bizzat haberdar olduğu, takip ve hacizden bu haberdar olmadığı beyanı karşısında dosya borçlusu Tayfun Gedik'e ait taşınmaz üzerindeki satışa konu söz konusu haciz işleminden şikayetçinin kıymet takdiri esnasında haberdar olduğu iddiası ile şikayet konusu etmesi İİK md 16 düzenlemesinde belirtilen 7 günlük hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu , Şikayetçi, Eldeki meskeniyet şikayetini desteklemek ve hali ile taşınmazın aile konutu olduğu savını güçlendirmek adına da şikayet konusu işlemin öğrenildiğini beyan ettiği tarihten 5 gün sonra da Fatsa Tapu Müdürlüğüne başvuru yaparak 22.12.2021 tarihinde hacizli taşınmaza aile konutu şerhi koydurduğu...
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının meskeniyet şikayeti yönüyle verilen karara hasren bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ... İli, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başlandığı, borçlunun meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Meskeniyet nedenine dayalı haczin kaldırılması istemi, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu şikayet ancak haciz yolu ile yapılan takiplerde söz konusu olabilir. Somut olayda ise takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapıldığına ve haciz safhası bulunmadığına göre, haczedilmezlik şikayetinin yasal dayanağı yoktur....
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Somut olayda, borçlu ...’in haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlanmadan önce 13.7.2019 tarihinde öldüğü UYAP’ta mevcut nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 09/01/2013 tarihli 2012/1007 Esas 2013/10 Karar sayılı ilamı ile aile konutu şerhi konulmasına karar verildiğini, aile konutu şerhi müvekkili T3 tarafından konulmuş olmakla, söz konusu haczin müvekkili tarafından konulan şerhle korunmakta olan hakkının özüne zarar verdiğini, müvekkillerinin oğlu olan ve ikametgah kayıtları ile de sabit olduğu üzere, taşınmazda yaşayan T1 açısından da geçerli olduğunu, dolayısı ile müvekkillerinin icra dosyasında taraf olmamaları nedeni ile davanın reddi yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2019/10330 Esas (Eski Esas No:2010/10690) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından borçlu T2 ve diğerleri aleyhine 14/07/2010 tarihinde ilamlı icra takibine başlandığı, İzmir 7....
DAVA KONUSU : Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından müvekkili hakkında İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2019/9947 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle müvekkiline ait taşınmazının haczedildiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı aile konutu olarak kullanıldığını, müvekkiline ait haline münasip bir taşınmaz olduğunu, İİK'nun 82/12 maddesi gereğince haciz yapılamayacağını belirterek, haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, tasarrufun iptali davasına ilişkin istinaf başvurusunun sonucunun beklenmesi gerektiğini, taşınmazların devir işlemlerinin muvazaalı olup olmadığı, kredi borçlarının düzenli ödenip ödenmediği hususlarının araştırılmadığını, mahkemece keşif yapılmadığını, taşınmazların aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar T1 T6, T5 hakkında Uşak 2. Müdürlüğü'nün 2017/1433 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, Uşak 2....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece tapu maliki borçluya aittir. Somut olayda, şikayetçi borçlu ..., lehine aile konutu şerhi verilen kişi olup yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Öte yandan, İİK'nin 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla taşınmaz ipotekli olup haciz yapılmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda açıklanan sebeplerle gerekçe düzeltilmek suretiyle esastan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....