O halde; İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik (maişet) şikayeti bakımından açıklandığı şekilde, söz konusu ipotek şerhinin Aydın İli, Efeler İlçesi, İmamköy Mah., 771 parsel sayılı taşınmaza ilişkin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde, İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine konu edilen her iki taşınmaz bakımından, aksi takdirde yalnızca Aydın İli, Efeler İlçesi, Kenger Mah., 76 parsel sayılı taşınmaz bakımından, davacının haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin malvarlığının bulunup bulunmadığı, geçimlerini nasıl temin ettikleri belirlendikten ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, gerekirse yeni bir bilirkişi kurulundan açıklanan şekilde davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin elde ettiği gelirleri mevcut ise, bunlar da hesaba katılmak suretiyle, davacının aylık ve yıllık net geliri, haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara davacının ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/175 ESAS 2021/318 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait Sancaktepe İlçesi, Samandıra Mahallesi, Sevenler Caddesi, Sinpaş Lagün Evleri Sitesi, DB-10 Blok, Bodrum Kat, 2 numaralı dairede ikamet etmekte ve bu konut aile konutu olarak kullanılan taşınmazının müvekkilinin eşi Ali Alper İnuğur'un...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; meskeniyet iddiası ile ilgili haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nın 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının şikayetinin aktif husumeti bulunmamaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan ilamsız takip sebebiyle borçlu, haciz konulan taşınmazın aile konutu ve İİK'nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece, aile konutu şerhinin işlendiği tarih itibariyle, haczin, şikayetçi tarafından öğrenildiği kabul edilerek şikayetin yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Asıl olan borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihi olup, aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur....
H.D. 19/04/2018 tarih, 2016/29600 Esas ve 2018/3351 Kararı) tapu kaydında takip ve dava konusu taşınmazın, dava dışı borçlu Hasan BİNGÖL adına kayıtlı olduğu ve yine davacı T5 ün takip borçlusu dahi olmadığı, kaldı ki dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydında, taşınmaz üzerinde davacı lehine aile konutu şerhi de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının meskeniyet şikayetinin ve tüm taleplerinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair kararın doğru olduğu, borçlunun eşinin, aile konutu şerhi olması halinde dahi meskeniyet şikayetini yapamayacağı bu şikayetin İİK'nun 82. Maddesi gereğince borçlu için öngörülmüş bir hak olduğu nedenle kararın doğru istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, MALATYA 1....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-3. kişi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-3. kişi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayet eden vekili dava dilekçesinde; şikayete konu taşınmazın müvekkilin eşi ve çocukları ile birlikte aile konutu olarak kullanıldığını, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, aile konutunun haczedilemeceğini belirterek taşınmaza konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğü dosyasından konulan haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete istinaden verilen bir karar mevcut ise de, satışa esas alınan İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı anlaşıldığından, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2019/10645 Esas sayıl dosyasından verilen 05/01/2021 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahcuz bağımsız bölümün aile konutu niteliğini haiz olduğu iddiası değerlendirilmeden hüküm tesis edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, icra takibine ve haciz işlemlerine konu olan borcun, mahcuz bağımsız bölümden kaynaklanan bir aidat borcu olduğunu, mahcuz bağımsız bölümün ise, aile konutu niteliğini haiz olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre meskeniyet iddiasının aile konutu tanımından daha geniş yorumlandığını, icra takibine ve haciz işlemlerine konu olan borcun aile konutu niteliğini haiz mahcuz bağımsız bölümden kaynaklanan aidat borcu olup, takip konusu borç ile aile konutunun birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, davacı müvekkilinin aile konutunun fertlerinden biri olduğunu ve mahcuz taşınmazın satışından telafisi mümkün olmayan bir şekilde etkileneceğini, aktif husumet ehliyetinin ve davayı ikame etmekte hukuki yararının var olduğunun kabulü gerektiğini, İİK'da yer alan "borçlunun haline münasip evi haczedilemez" kuralının...