Tebliğ işleminin usulsüzlüğü ancak ilgilisi tarafından İİK'nun 16.maddesi uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olup, tebligatın usulsüzlüğü borçlu tarafından ileri sürülmeden icra mahkemesince resen inceleme konusu yapılamaz. Bu durumda borçluya gönderilen 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü mahkemece re'sen nazara alınamayacağından, meskeniyet şikayetinin yasal sürede yapılmamış olması sebebi ile usulden reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 17.10.2020 olarak tespitine ve meskeniyet şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; 103 davet kağıdının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hacizden 17.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, 11 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2022 NUMARASI : 2022/539 ESAS 2022/673 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet ve 103 Davetiye Tebliğ Usulsüzlüğü Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili Karatay ilçesi 22101 ada, 11 parsel, J Blok, 2. Giriş, 4. Kat, 9 Nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın haczedildiğini, 20/10/2022 tarihinde öğrendiğini, 103 davetiyesi, kıymet takdiri ve satış ilanlarının usulsüz olduğunu, Konya 1....
İlk derece mahkemesi kararında; 103 davet kağıdının davacıya 14/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir tutanağının da 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç bu tarihte taşınmazın haczinden haberdar olduğu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde ve satışın durdurulması talebinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 82/son maddesine dayalı meskeniyet şikayetlerinde şikayet süresinin 103 davetiyesi tebliğinden itibaren 7 günlük yasal şikayet süresine tabi olmakla birlikte, bu tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde usulsüzlüğün tespiti durumunda muhatabın tebliğden ve hacizden muttali olduğu tarihten itibaren şikayet süresinin başlayacağının kabulü gerekmektedir....
nun 35 yıldır .arşıyaka adresinde ikamet etti...inin bildirildiği ve duruşmada dinlenen tanık ...'ın ise; borçlunun kayınvalidesi ...nun zaman zaman damadı olduğu için borçlunun oturduğu yere gittiğini, tebliğ evrakını imzaladığı tarihlerde ve halen de ... caddesinde oturduğunu beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda tebligatı alan ...'nun borçlu ile aynı konutta ikamet etmediği anlaşıldığından, 103 davetiye evrakının usulsüz tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun, hem örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin ve hem de 103 davetiyesi tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin kabulü ile birleşen 2014/386 E. sayılı dosyada meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, borçlu kendisine gönderilen 103 davetiyesine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş olmayıp, talebi gecikmiş itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğundan, mahkemece, borçlunun 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğü şikayeti bulunmaması ve tebliğin usule uygun olması nazara alınarak, meskeniyet şikayetinin süresinde olup olmadığının İİK'nun 65. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir iken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 05/11/2020 tarihinde haciz konulmuş, davacı vekiline 103 davetiyesi e-tebliğ olarak 08/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, 103 davetiyesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti mevcut değildir. Davacı vekili, 103 davetiyesinin tebliği üzerine önce icra müdürlüğüne başvurduklarını, çünkü 103 davetiyesi içeriğinde itirazların müdürlüğe yapılması gerektiğinin belirtildiğini, icra müdürlüğünün cevabı beklenerek, ardından mahkemeye başvurulduğunu ileri sürmüş ise de; meskeniyet şikayetinin niteliği gereği yasal süre içerisinde icra mahkemesine şikayette bulunulması gerektiği, müdürlüğe yapılan başvurunun davacıya yeni bir şikayet süresi bahşetmeyeceği açık olduğundan ileri sürülen bu husus yerinde değildir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,e ödeme emri tebliğine ilişkin herhangi bir şikayet bulunmadığı ve bu sebeple geçerli olduğu kabule dilen ödeme emri tebliğ adresine çıkarılan 103 davetiye ve kıymet taktiri tutanağı tebliğine ilişkin evrakın iade edildiği dosya kapsamı ile sabit olmakla TK 35. Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığının kabulü gerekmiştir. Bu durumda 24/10/2020 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesine rağmen meskeniyet şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 06/11/2021 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı anlaşılmakla süresinde olmayan şikayetin reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....