Maddenin memura araştırma yükümlülüğü getirdiğini, bu araştırmanın yapılmaması ve tevsik edilmemesinin tebliği usulsüz hale getireceğini, tebliğe muttali tarihi olarak 25/09/2021 tarihinin kabulünün gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetine ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen 103 davetiyesinin incelenmesinde; davacının komşusu bulunmadığından haber verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş olup, tebliğ işleminin bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. ve İlgili Yönetmeliğin 30- 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar.( Bu şikayet kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından aynı kanunun 16/I maddesi gereğince; bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir.Y. 12 HD. 20.12.2011 T. 11228/29827; 08.12.2011 T. 9188/27216; 31.10.2011 T.4453/20812, Dairemizin 2020/728 E. 2020/1714 K sayılı kararı) Meskeniyet şikayetlerinde şikayet süresi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.01.1997 tarih ve 1996/12722 Esas ve 1997/3 karar sayılı bir kararında da belirtildiği üzere; kaydi haciz tarihinden itibaren değil fiili haciz ve kıymet takdir tutanağının borçluya tebliğ edildiği tarihten başlar. Somut olayda, her ne kadar, borçlu haczi 02/09/2021 tarihinde İİK.nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdının tebliği ile öğrendiğini iddia etmiş ise de, daha önce 05/08/2021 tarihinde kıymet takdiri raporu şikayetçiye tebliğ edilmiştir....
belirterek meskeniyet şikayetinin kabulüne ve taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; şikayete konu taşınmaza 16/11/2021 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin bir yıllık süresi içinde satış talep etmediğinden dairemiz inceleme tarihi itibariyle haczin düştüğü, meskeniyet şikayetinin konusuz kaldığı, şikayet edenin haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup bu rapora göre şikayetin kabulü gerektiğinden davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmelidir. Belirtilen bu nedenlerle davalının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1- b-2 maddesi uyarınca esastan kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dairemizce, 27/10/2020 tarihli oturumda usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 3. İcra Müd. 2016/11044 esas sayılı takip dosyasında, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti yanında, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra takip dosyasında, davacı-borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebligatları sırasıyla 02/10/2017 tarihinde ve 07/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ mazbatalarında, tebliğ memurunca, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının kimden sorulduğu, adresten kısa süreli mi, devamlı mı, adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeden yapılan tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir ..." demiştir.Yargıtay kararı doğrultusunda şikayetin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle:İİK'nin 82/1- 12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabii olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24/11/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden davanın tefrik edildiği ve 2021/268 esas, 2021/320 karar sayılı kararla yetkisizlik kararı verildiği, bu karar üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderilerek esas defterine kaydedildiği anlaşılmıştır. Mahkeme; şikayete konu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporu tebliğ parçası fiziken ve UYAP kayıtlarında bulunmamakta ise de, taşınmaza ilişkin olarak davacının 17.05.2021 tarihinde kıymet taktirine itiraz istemiyle İstanbul Anadolu 18.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/236 Esas sayılı dosyasında dava açtığı, dolayısıyla şikayete konu haciz işlemini en geç bu tarihte öğrendiği ve meskeniyet şikayetini 25/11/2021 tarihinde, 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
haciz işleminin İ.İ.K’na uygun olarak tebliğ işlemi gerçekleştirilmediğini, yine icra müdürlüğünce davalı alacaklının kıymet takdir talebini kabul etmek suretiyle Gayrimenkul Fiili Haciz ve Kıymet Takdir Tutanağı düzenlendiğini ve borçlu şirket vekili sıfatıyla taraflarına tebliğe çıkarıldığını, işbu usulsüz işlemlere konu tutanak ile kıymet takdirine bilirkişi raporunun 07.08.2017 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, öncelikle 103 davetiye tebliğinin usulüne uygun yapılması ve sonrasında usulüne uygun olarak icrai işlemlere devam edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle haciz işlemine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yasal süresinde satış işlemlerine başlanmamış olduğundan satışa hazırlık işlemleri kapsamında yapılan tüm işlemlerin, satış talebinin, kıymet takdiri yapılması talebinin ve kıymet takdiri raporunun iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/3371 esas sayılı dosyasında müvekkiline ait "Sakarya İli Serdivan İlçesi Adalı Serdivan Mahallesi 1210 ada 6 parsel B blok 1. kat 6 nolu bağımsız bölüm numaralı" taşınmaz üzerine 09/08/2018 tarihli ve 8820 yevmiye sayılı haciz şerhi konulduğunu, borçlu müvekkiline 103 davetiyesi ve kıymet takdirinin aynı zarfta ve usulsüz tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştirildiğini, ayrıca müvekkilinin haciz konulan taşınmazının ailesinin haline münasip evi olduğunu, müvekkilinin bu evden başkaca evi bulunmadığını, müvekkili tarafından satışa geçildiğinin 20/01/2020 tarihinde haricen öğrenildiğini belirterek meskeniyet iddiası ile haciz konulan "Sakarya İli, Serdivan İlçesi Adalı Serdivan Mahallesi 1210 ada 6 parsel B blok 1. kat 6 nolu bağımsız bölüm" üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin şikayet süresini 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren başlattığını, ancak şikayet süresinin başlangıç tarihinin kıymet takdiri raporlarının tebliğ edildiği tarih olduğunu ve açılan davanın süresinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olduğu kabul edilse dahi 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, şikayet süresinin başlangıcının öğrenme tarihi olup müvekkilinin haline münasip evinin haczedildiğini kıymet takdiri raporlarının tebliğ edildiği tarihte öğrendiğini ve 7 günlük sürenin başlangıç tarihinin kıymet takdiri raporlarının tebliğ edildiği tarih olduğundan istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dilekçe ile Nevşehir 3....