Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye 11/08/2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 16/6/2009 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 22.8.2014 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 04.11.2013 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
İcra takip dosyasında 103 davetiyesinin borçlu adına çıkarıldığı ve borçlunun babasına tebliğ edildiği, şikayetçinin hacizden 103 davetiyesi ile haberdar olmadığı, tapu kaydının incelemesinde aile konutu şerhinin şikayetçi lehine 08.12.2020 tarihinde konulduğu, 14.12.2020 şikayet tarihi itibariyle şikayetin süresinde olduğu ancak İİK.'...
No:19/1 Melikgazi Kayseri" adresinde borçlunun eşine 03/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacının 3/4 oranında maliki olduğu Kayseri İli İncesu İlçesi Hamurcu Köyü 192 Ada 6 Parsel nolu taşınmaza 22/08/2016 tarihinde haciz konulmuş, ödeme emrinin tebliğ edildiği adrese 103 davetiyesi gönderilerek 18/01/2017 tarihinde eşine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, 26/03/2018 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirilmiş, mahkemece davanın süre yönünden ve esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda şikayete konu takip dosyasında borçlu adına çıkarılan örnek 103 davet kağıdının 18.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür.Bu durumda örnek 103 davetiyenin tebliğ tarihi olan 18.09.2014 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiğinden, borçlunun 13.10.2014 tarihinde yaptığı şikayet İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük yasal süreden olup, mahkemece istemin süre aşımından reddedilmesi gerekirken, esasına incelenmesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/120 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasından dava dilekçesinin tebliğ olunması ile haberdar olduğunu, daha önce bir tebligat varsa da usulsüz olduğunu ve usulsüz tebliğe ilişkin haklarını saklı tuttuğunu beyanla 19.06.2023 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, yapılan takipte davacı adına çıkarılan 103 davet kağıdının 03.06.2023 tarihinde kendisine tebliğ edildiği, davanın 19.06.2023 tarihinde açıldığından bahisle davanın süre aşımı nedeniyle reddine kesin olarak karar verildiği, borçlu şikayet edenin diğer temyiz nedenleri yanında icra dosyasındaki 103 tebliğ mazbatası incelendiğinde bu tebligatın TK 21/e göre muhtarlığa yapıldığı, ancak bu doğrultuda tebliğin yapılabilmesi için gerekli şartları sağlamadığı iddiasıyla kararın kaldırılması istendiği, İlk Derece Mahkemesince 19.10.2023 tarihli istinaf değerlendirme kararı ile "kararın dava değeri itibariyle kesin karar olması nedeniyle hmk 346/1.maddesine istinaden istinaf...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/538 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın istinaf aşamasında olduğunu, dava aşamasındaki süreçte icra dosyasının 2019/12996 esas numarası ile yenilendiğini, icra dosyasında taşınmazların haczine dair 103 davetiyesinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, vekili olduğu halde asile tebligat yapıldığını, TK'nun 11. maddesine göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğini, hacizden 10/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını, 103 davetiyesi tebliğ edilmeden kıymet takdiri yapılamayacağını ve satış talebinde bulunulamayacağını, 103 davetiyesi tebliğinin haczin kesinleşmesi içinde kurucu unsur olduğunu, davetiye tebliğ edilmediğinden taşınmazlarla ilgili 1 yıllık haciz süresininde geçtiğini belirterek, 103 davetiyesi tebliğ tarihinin 10/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece takip borçlusunun eşi davacı T2'in icra takibinde borçlu sıfatının olmadığından meskeniyet şikayetinin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince yalnız borçlu tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle davacı T2 yönünden meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerinde ise de, Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından takip borçlusu T1'e 103 davet kağıdının bizzat imzasına 08/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlunun Yahyalı İcra hukuk Mahkemesine 23/11/2021 tarihinde meskeniyet şikayeti ile kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin herhangi bir tebliğ usulsüzlüğü iddiasında bulunulmadığı da anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi ve davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde, davacı borçluya 103 davetiyesinin 06/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazlara haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 5. İcra Dairesi'nin 2012/2421 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de icra müdürlüğüne yapılan şikayetin hüküm ve sonuç doğurmayacağı dolayısıyla öğrenme tarihinden en geç 7 gün içerisinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunması gerekirken öğrenme tarihinden sonra 7 günlük yasal süre içinde şikayette bulunmadığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01.06.2022 tarihli 103 davetiyesinde hacze itirazlarını bildirmiş olmalarına rağmen itirazın süresinde yapılmadığı yönündeki yerel mahkeme kararını kabul etmediklerini, 103 davetiyesinin gönderildiği, Mersin 5....
Somut olayda; davacılar T1 ve T2 takip borçlusu olmadığından meskeniyet şikayetine ilişkin aktif husumetinin olmadığı, borçlu T1'in ise süresinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılmış, mahkemenin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....