WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olduğu, alacaklı vekilince 21/09/2018 tarihinde yeniden borçlu adına kayıtlı taşınmazların haciz talebinde bulunulduğu, müdürlükçe 28/09/2018 tarihli karar ile talebin kabul edildiği, taşınmaz kaydına 17/10/2018 tarihinde haciz şerhi konulduğu, davacıya 103 davetiyesinin 26/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilince 15/10/2019 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının 16/10/2019 tarihinde yatırıldığı davacıya 103 davetiyesinin tebliğ tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, gerekçede müvekkilinin hacizden haberdar olduğu belirtilmiş ise de, kendisinin konuya vakıf olmadığını, hukuki anlamda haklarını hangi sürede ve nasıl kullanabileceği bilgisini öğrenememiş olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 02/04/2019 tarihinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 02/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir....

Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 18.09.2008 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK. 103.madde davetiyesinin 26.04.2010, taşınmazın kıymet taktir raporunun ise 07.05.2010 günü tebliğ edildiği, borçlunun meskeniyet iddiası ile 14.05.2010 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun süreden reddine ilişkin kararın 02.11.2010 tarihinde kesinleştiği, daha sonra 20.03.2013 tarihinde taşınmaz üzerine yeniden haciz konulduğu görülmektedir. Buna göre, borçlunun icra mahkemesine yaptığı 26.03.2013 günlü başvuru, 20.03.2013 tarihli son haciz yönünden İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. ......

    Somut olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde aynı takip dosyası üzerinden 20.04.2012 ve 04.02.2013 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlunun 04.02.2013 tarihli hacizle ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu bu haciz için çıkarılan 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 18.05.2013 tarihine göre şikayetin süresinde olduğu görülmekle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayete konu olmayan 20.04.2012 tarihli haczin tebliği gözönüne alınarak şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Sayılı kararıyla ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlunun bu dosyanın tarafı olması nedeniyle ihtiyati haciz kararından haberdar olduğu, şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı gerekçesi ile süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmişse de, borçlu vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi, müvekkilinin evine konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz.Borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı ve borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın şikayet süresi olan 7 gün içinde açılmadığını, dilekçede 103 müzekkeresinin gönderilmediği iddia ediliyorsa da 27/09/2019 tarihli İİK'nın 103. maddesi gereği davetiye gönderilmesi talepli dilekçelerinin UYAP sisteminden dosyaya sunulduğunu, usulüne uygun olarak 103 müzekkeresinin borçlunun mernis adresi olan aynı zamanda kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği adrese 04/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ayrıca yetkili mahkemenin esas takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek, davanın yetkili mahkemede açılmamış olması, süresinde açılmaması sebebiyle reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet süresinin tebliğle başlayacağını, müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini, Vatandaş Portal'dan davacının kendisinin sisteme girip girmediğinin de belli olmadığını, şikayetin süresinde olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İcra dosyası incelendiğinde; şikayete konu taşınmazın kaydına 01.09.2021 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, şikayet tarihinin 13.09.2021 olduğu, ödeme emrinin ise şikayet tarihinden sonra 25.09.2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, yani şikayet tarihi itibariyle ihtiyati haczin, kesin hacze dönüşmediği, bu nedenle davacının ihtiyati haczi Vatandaş Portal'dan 01.09.2021 tarihinde öğrenmiş olmasının, öğrenme tarihi itibariyle henüz davacıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden şikayet süresini başlatmayacağı, bu nedenle şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek, Mahkemece şikayetin esası hakkında inceleme yapılması gerekirken, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tebliğden sonra değil kıymet takdir raporunun tebliğinden sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 103 davetiye tebliğinden sonra yaptığı herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığını, tebligatın usule uygun olup olmadığının mahkemece re'sen dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

        tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, HMK'nun 357. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinde ve dava dilekçesinde ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği, İİK'nun 82/12 ve 16. maddesi gereğince meskeniyet şikayetinin 103 davetiyesinin tebliği üzerine 7 gün içerisinde açılması gerektiği, davanın 7 günlük süreden sonra 02/06/2023 tarihinde açıldığı, buna göre Mahkemenin davanın süre yönünden reddi kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/654 ESAS-2019/18 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafına gönderilen 103 davetiyesi sonrası haline münasip evinin haczedildiğini öğrendiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını belirterek, İİK md 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazlarının yerinde olmadığını, taşınmaz üzerinde ipotek ve hacizler bulunduğunu, bu sebeplerle davacı borçlunun haczedilemezlik itirazında bulunamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu