Takip dosyasının incelenmesinde, şikayete konu 12/07/2019 tarihli hacze ilişkin şikayetçiye 28/08/2019 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine11/12/2019 tarihinde başvurarak İİK'nun 82/12 maddesine dayanarak meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Meskeniyet iddiasına dayanan haczin kaldırılması istemli şikayetlerde süre öğrenme tarihi ile başlayacağından ve şikayetçinin 103 tebliğine ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmadığı anlaşıldığından 28/08/2019 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük süreden sonra şikayette bulunduğu görülmüştür....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında davacıya, taşınmazın haczine dair 103 davetiye gönderilmediğini, 103 davetiye gönderilmesinin yeni bir hak bahşettiğini, 103 davetiye değil de kıymet takdir raporu gönderilmişse bunun da 103 davetiye yerine geçeceğini, somut olayda da 103 davetiye yerine kıymet takdir raporu gönderildiğini ve raporun tebliğinden sonra süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, bu nedenle davacının hacze haricen muttali olmasının bir öneminin kalmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK’ nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, doğru vekile icra emri tebliğ edilmeden takibin usulsüz olarak kesinleştirildiği şikayeti ile meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16/1-2 ve 82/12 maddesi. 3. D eğerlendirme 1.Temyiz dilekçesi ekinde sunulan yetki belgesinden, icra emri tebliğ edilen Av. ...'nun takibin dayanağı olan ... ... 1....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....
Kat 11 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın kaydına 28.11.2020 tarihinde haciz şerhi işlendiği, İİK’nun 103. maddesine dair davetiyenin borçluya 04.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 15.06.2021 tarihli olduğu, davacı borçlu tarafından Örnek 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde dava açılmaması nedeniyle T1 meskeniyet şikayetinin süresinde olmaması nedeniyle reddine,T2 'ın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olmaması nedeniyle davacı T2 tarafından açılan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline iki adet 103 davet varakası tebliğ edildiğini, birinin 13/03/2017 ve diğerinin 03/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ilk yapılan müvekkilinin aynı evde oturan kardeşine tebliğ edildiği iddia edilen tebligattan müvekkilinin haberdar olmadığını, ikinci kez 03/08/2017 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edilen ikinci 103 davet varakasından haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını tebliğ tarihinden sonraki 7 gün içerisinde 07/08/2017 tarihinde meskeniyet iddiasında bulunduğunu, davanın süresinde açıldığını, ancak birinci tebligattan davacının muttali olmadığını, davacının ve tebligat yapılan kardeşinin ayrı ayrı yerlerde oturdukları hususunun yargılamada kanıtlandığını, 103 davet varakasının tebliğinin davacıyı bağlamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreye tabi olduğu ,dava konusu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin müzekkeresinin 17/02/2020 tarihli olduğu, bu müzekkerenin davacıya 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat usulsüzlüğü ileri sürülmediği gibi davanın 03/03/2020 tarihinde açılmış olduğu ,gerekçesi ile davanın süreden reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 18/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği bildirilen ve Ayvalık İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/188 Esas sayılı dosyasıyla irdelenen 103 davetiye kağıdının müvekkile ait 598 ada 5 parsele ilişkin olmadığını, müvekkiline ait bu taşınmazın ada, parsel numarası ve diğer belirleyici özelliklerinin belirtilmediğinin Ayvalık İcra Müdürlüğünün 03.11.2020 tarihli yazısından anlaşıldığını, 03.12.2019 Tarihli, 16.12.2019 Tarihinde tebliği olunan 103 davetiye yazısında ilk kez 598 ada 5 parsele ilişkin olarak 103 davetiyesi gönderildiğinin açık olduğunu, Dolayısıyla, öz ve içerik itibariyle 103 davetiye yazısının iki defa gönderilmediğini, ancak Ayvalık İcra Dairesinin 03.12.2019 Tarihli, 16.12.2019 Tebliğ tarihli yazısında müvekkile ait taşınmazın ada, parsel numarası ve diğer belirleyici özelliklerinin belirtildiğinin anlaşıldığını, mahkemenin hak düşürücü sürenin aşıldığı yönündeki değerlendirmesi ve davanın usulden reddine dair kararının hukuka aykırı olduğunu...
Somut olayda, şikayet konusu taşınmaza ilişkin 103 davetiyesi tebliğ şerhinde; tebligatın, şikayetçi borçluya, 03.07.2015 tarihinde yapıldığı yazılı ise de, icra müdürlüğünce 24.07.2015 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderilmesine karar verilmesi, 103 davetiye tanzim tarihinin 26.07.2015 olduğunun görülmesi karşısında, 103 davetiye tebliğinin, ... tebligat sorgulama kayıtlarında belirtildiği üzere, 03.08.2015 tarihinde yapıldığının, buna göre de 10.08.2015 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Davalı tarafın, dava konusu taşınmaza 20.06.2017 tarihinde haciz konulmasını talep ettiğini, 22.08.2018 tarihinde ise satış kararını aldırdığını, İcra Dairesince verilen satış kararı 1 yıllık taşınmaz satış isteme süresinin teknik olarak durdurmak için yatırılan avans sonucu alınan bir karar olup, dava tarihine kadar davalı tarafından dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tek bir işlem dahi yapılmadığını, fiilen bir satış işleminin olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen 103 davetiye evrağının ilk konulan hacze ilişkin olup bu davetiyenin hukuken hükmünün kalmadığını, taşınmaza ilişkin fiili satış işleminin yapılan kıymet takdirine dair raporun davacıya tebliğ edilmesi ile başladığını, müvekkiline tebliğ edilen kıymet takdirinin düzenleme tarihinin 17.04.2022 olup yapılan bu işlem fiilen bir haciz işlemi olduğundan bu tarihten önce yapılan işlemlerin meskeniyet şikayet süresine etkisinin...