Hukuk Dairesi'nin 09/11/2020 tarih 2020/2340 Esas 2020/2021 Karar sayılı ilamı ile karara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verildiği, meskeniyet şikayeti hakkında mahkemesince kesin olarak karar verildiği, meskeniyet şikayeti yapılmasının tedbir kararı bulunmadığı sürece ihale sürecine etkisinin olmayacağı, bu aşamada meskeniyet şikayetinin incelenmesi olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davacı 16/09/2020 tarihinde açtığı dava ile meskeniyet şikayetini bildirmiş olup, hacizden 10/09/2020 tarihinde müvekkilin evinde yapılan kıymet takdir işlemleri ile haberdar olunduğu iddia edilmiş ise de 103 davet kağıdının borçluya 31/08/2020 tarihinde bizzat tebliğ edilmesi ve dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünün iddia edilmemesi karşısında şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş olması da yerindedir....
Temyiz Sebepleri Şikayet eden-borçlu vekili süresinden sonra sunulan 13.04.2022 günlü istinafa ek beyan dilekçesini tekrarla, bilirkişi ücretinin yatırılması gerektiğini belirtilen ve ihtaratı yapılan duruşma zaptının müvekkiline tebliğ edilmediğini, duruşma zaptının müvekkilinin 18 yaşından küçük reşit olmayan 02.09.2006 doğum tarihli kızı Nazlı Can FIRAT'a tebliğ edildiğini, Tebligat Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligata dayanarak yerel mahkemece bilirkişi delillinden vazgeçilmesi ve buna dayanarak davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin duruşmalara katılamadığından ve okuma yazması olmadığından ihtarattan haberdar olamadığından kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden borçluya ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle satılamayacağına dair meskeniyet şikayeti olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....
Sayılı ilamı gereği davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden davacının hacizden kıymet takdirinin tebliği ile haberdar olduğunun ve dava tarihi itibariyle şikayetin süresi içerisinde ikame edildiğinin kabulü gerekmekte olup, dava konusu taşınmazın tapu kaydının tetkikinden; üzerinde ipotek bulunmadığı görülmüş olup tapu kaydında taşınmazın arsa vasfında görülmesi, yukarıda bahsolunan Yargıtay 12.HD. 23.11.1982 T. Ve 1982/8486 E., 1982/8658 K....
Temyiz Sebepleri İcra müdürlüğü dosyasında vekil olmasına rağmen 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haline münasip konuta ilişkin haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. İİK'nın 16, 82/1-12 maddeleri 3. Değerlendirme 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ile ilgili 103 davetiyesinin borçlu asile 06.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 103 davetiyesinin vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz....
Somut olayda, borçlu adına kayıtlı 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazda bulunan ... numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ....08.2012 tarihinde haciz konulduğu, anılan taşınmazın fiili haciz ve kıymet takdirinin borçlunun yokluğunda ....02.2014 tarihinde yapıldığı, ancak sözü edilen işlem sırasında borçlunun eşinin hazır olduğu görülmektedir. Ne var ki, yukarıda değinilen İİK'nun 103. maddesi uyarınca haciz tutanağının bir örneği borçlunun eşine verilmediğinden borçlu ...'ın o tarihte haczi öğrendiğinin kabulü de mümkün değildir. Diğer taraftan, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği gibi icra dosyasında haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Bu durumda, kıymet takdir raporunun borçluya ....03.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından bu tarihe göre şikayetçi borçlunun icra mahkemesine ....03.2014 tarihinde yaptığı başvurunun İİK'nun .../.... maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede gerçekleştiği açıktır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2017/1529 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı Manisa İli, Kula İlçesi, Bey Mah., 158 ada 81 parselde kayıtlı 2. kat 3 nolu bağımsız bölüme en son 27/11/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 örnek haciz davetiyesinin borçluya 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, haczedilen taşınmazının İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; kıymet takdir raporunun 24/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayete konu taşınmazın haczedildiğini en geç bu tarihte öğrendiği gerekçesiyle 05/11/2015 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın haciz tarihinden önce banka lehine ipotek ettirildiği, söz konusu ipoteğin konut finansmanı kredisinden kaynaklanan ipotek olduğu ve zorunlu ipoteklerden olmadığı...
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin hacze 11/03/2019 tarihinde muttali olduğunu, 05/12/2018 tarihli talebin geçersiz düşmüş hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğunu, bu talebin haczin öğrenilmesi olarak değerlendirilemeyeceğini, 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini, öğrenmenin hukuken geçerli olması için usulüne uygun bir tebliğin ve geçerli bir haczin bulunması gerektiğini, müvekkilinin tapuda kaç tane haciz olduğunu bilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Haczin 103 davet kağıdı tebliğ edilmeden de öğrenilmesi mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Parselde kayıtlı dubleks meskene yönelik olarak düzenlenen ve borçluya 23.03.2020 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi olduğu hususunun 103 davetiyesi içeriğinden ve icra dosyası kapsamından açıkça anlaşıldığı, diğer bir deyişle 103 davetiyesinin meskeniyet şikayetine konu taşınmaza yönelik olarak gönderilmediği, anılan tarihlerde de başka bir 103 davetiyesi tebliğ işlemi de bulunmadığı, başka bir taşınmaza yönelik tebliğ edilen 103 davetiyesinin borçlunun şikayet süresini başlatmayacağından bu durumda meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinde de isabet bulunmadığı anlaşılmıştır....