İİK'nun 82/.... maddesinin .... bendi uyarınca; “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi” haczedilemez. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun ek gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz. Borçlunun çiftçi olması halinde kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen, haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır....
CEVAP : Davalı alacaklı T5 Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve soyut sebeplere dayandığını, davacı aleyhine başlatılan takiplerde davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu, yapılan yargılamada verilen karara karşı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.HD. 2020/1067 esas 2020/901 karar sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kesin olarak reddedildiğini, bunun üzerine vekalet ücretine ilişkin alacakları nedeniyle takip başlattıklarını ve taşınmaza haciz konulduğunu, meskeniyet iddiasının TMK. 2 maddesine göre hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, izah edildiği gibi Mersin 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/698 esas sayılı dosyasından meskeniyet şikayetinin reddedildiğinden kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı/borçlunun, işbu meskeniyet şikayetine konu taşınmazı 06/12/2017 tarihinde teyzesinin oğluna sattığını, bunun üzerine aleyhinde tasarrufun iptali davası açıldığını ve yargılamasının devam ettiğini, Yargıtay'ın...
Taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin tüketici kredisi sözleşmeleri nedeniyle tesis edildiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerden olduğu ve haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmediği tespit edilmiştir. Buna göre, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek şerhi nedeniyle taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunması mümkün olmadığından meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Meskeniyet şikayetinde bulunan T1'nin icra dosyasında taraf sıfatının olmadığı, takip borçlusu T2'nin eşi olduğu, mahkemece yargılama sırasında dosya arasına alınan şikayete konu taşınmazın tapu kaydının yapılan incelemesinde aile konutu şerhinin takip tarihinden önce konulmuş ise de, şikayetçiye meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, şikayetçiye mekeniyet şikayetinde bulunma hakkının tanımayacağı , ayrıca Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacı T1'nin meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerindedir....
Somut olayda, davacı tarafça Turgutlu İcra Müdürlüğü'nün 2020/1695 sayılı dosyasından dava konusu taşınmaza 06/08/2020 tarihinde konulan haciz ile ilgili olarak daha önce Turgutlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/15 Esas, 2021/68 Karar sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayeti davası açıldığı, şikayetin reddine karar verildiği, aynı konuda aynı taraflar arasında aynı haciz ile ilgili olarak derdest bir dava bulunduğu ve aynı haciz ile ilgili olarak yeniden meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı anlaşıldığından mahkemece şikayetin derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, meskeniyet iddiasının kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, Ayvalık İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/01/2020 tarih ve 2019/188 E-2020/10 K. sayılı kararının 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla dava tarihi itibariyle kesin hüküm bulunmadığı anlaşılmakla verilen karar isabetsizdir....
Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Meskeniyet şikayeti üzerine mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilerek ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/1349Esas, 2021/5859 Karar sayılı ilamı) Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha lüks bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması da zorunlu değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlu eşi tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir. İstinaf eden 3. kişi her ne kadar adli yardım talebinde bulunmuş ise de, davacının takip dosyasında borçlu sıfatı olmaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunabilecek kimselerden olmadığından, talebinin açıkça hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle HMK'nun 334 ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlu Hüsamettin Çetin hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle ; haczedilmezlik ( meskeniyet ) iddiasında bulunma süresinin 103 davetiyesinin tebliğ ile başlayacağını, 103 davetiyesinin 26.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına göre davanın hak düşürücü süre içinde açıldığını, taşınmazın nitelikleri, müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumu ve aile üye sayısı incelendiğinde taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi niteliğinde olduğunu beyanla; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Şikayet ; İİK 82/12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkindir. Dayanak İstanbul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11099 esas sayılı takip dosyasında; alacaklı HSBC Bank AŞ ....