Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1-4. bendinde; ''Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin, 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için, asıl mesleğinin çiftçilik olması ve bilfiil bu işi yapması gerekir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması,emekli maaşı alması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacı T1 davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı borçlu asıl uğraşının çiftçilik olduğunu, yani geçimini çiftçilik ile temin ettiğini ispatlayamamıştır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Şti'nin imzaladığı/imzalayacağı ve / veya 3. Kişiler ile TEB AŞ. Arasında imzalanmış/imzalanacak olup da kefaletlerinin yer aldığı ....asaleten veya kefaleten açılmış ve açılacak tüm nakdi ve/veya gayrinakdi krediler nedeniyle bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlar ..." için ipotek tesis ettiği anlaşılmıştır. İpoteğin, sadece bir tür krediye münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmıştır. Lehine ipotek tesis edilen TEB AŞ.' aynı zamanda takip alacaklısı olup şikayet tarihi itibarıyla hem Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2017/8348 E. Sayılı dosyasında alacaklı olduğundan ve ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığından şikayet tarihi itibarıyla meskeniyet şikayeti yönünden alacaklı haklıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, münhasıran konut kredisi nedeniyle konulduğu anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, ayrıca İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile bağdaşır nitelikte ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda meskeniyet iddiasına ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karar yerinde olduğundan davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İcra Müdürlüğün'ün 2017/137 Talimat sayılı dosyası üzerinden 24/07/2018 tarihinde kıymet takdiri yapılmak üzere taşınmazın bulunduğu yere gidildiğinin belirtildiği, meskeniyet şikayetine konu davanın 16/08/2018 tarihinde açıldığı, hacizden borçlunun en geç kıymet takdirinin yapıldığı tarihte haberdar olduğunun anlaşılması karşısında 7 günlük meskeniyet şikayet süresinin geçmiş olduğu ve bu nedenle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczedilen evin aile konutu olduğunu, haczedilen evin aile konutu olduğu hâllerde hâline münasip ev kavramı sadece borçlunun değil borçlunun ve ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olan konut biçiminde anlaşılmalı ve sadece borçluya değil, borçlunun aile fertlerine de meskeniyet iddiasına dayanarak yasal yollara başvurma imkanı sağlanması gerektiğini, AYM'nin konuya ilişkin hak ihlali kararı nazara alındığında, somut olayda "borçlunun ve ailesinin haline münasip aile konutu vasfındaki taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek davacının aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceğini" kabul etmek gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi-borçlu vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava ve istinaf dilekçesini tekrarlamakla birlikte ek olarak, mahkemece her ne kadar haciz safhası bulunmadığı ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de olmadığı belirtilmekte ise de satışı istenen taşınmazın mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, yapılan işlemin ipotek ya da haciz olmasının müvekkilinin mülkiyet hakkının hukuka aykırı şekilde engellendiği sonucunu değiştirmeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi. 3....
den temlik aldığını, icra dosyası kapsamında hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini, kıymet takdiri işlemleri için keşif yapıldığını, davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını, icra dosyası işlemleri sonucunda satış işlemlerine geçildiği sırada davacının kötü niyetli olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, mahkemece davacının meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verildiğini, mahkemece davaya konu taşınmazın davacı ve ailesinin kullanımı bakımından haline münasip ev olup olmadığına dair gerekli araştırmalar yapılmadığını, itirazlarının değerlendirilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu bu nedenle alınan rapor doğrultusunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmaza ait tapu kaydı ve daha önce taşınmaz üzerine işlenmiş ipoteklerin tespit edilmediğini, müvekkilinin haciz talebinde bulunurken taşınmazın haline münasip olup olmadığını belirleme yetkisinin bulunmadığını, taşınmaza işlenen haciz nedeniyle müvekkilinin...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK'nın 82/1-12.maddesinden faydalanma hakkının yalnızca takip borçlusuna ait olduğu, takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi-3.kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı belirtilerek davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet ve istinaf dilekçesini tekrarla, müvekkilinin aktif dava ehliyeti olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 12.12.2019 tarih ve 2016/10454 sayılı emsal kararı ile eşin de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olduğuna karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2....