Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez. O halde mahkemece, ... 3....
CEVAP: Davalı ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet iddiası ile ihalenin feshedilmesine dair talebinin yerinde olmadığını, ipotek verildikten sonra ve ipoteğin paraya çevrilmesi aşamasından sonra meskeniyet iddiasının ortaya atılmasının kötü niyetli olduğunu, satış kararından sonra meskeniyet iddiasının ileri sürülemeyeceğini, davacının iddialarının alacaklıya yöneltmesi gerektiğini, taşınmazın ihalesinin usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca (7) günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Hacizle ilgili borçluya tebligat yapılmamış ise öğrenme tarihi kural olarak borçlunun bildirdiği tarihtir. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 2013/619 Esas sayılı takip dosyasında haciz konulmuş olması ve ödeme taahhüdünde bulunulmuş olmasının 2012/2005 esas sayılı takip dosyası açısından da haczin öğrenildiği anlamına gelmeyeceği gibi, haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda borçlunun 23.07.2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü gerekmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir ve bu süre öğrenme tarihinden başlar. Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi hükümleri uyarınca yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeni araştırılarak komşu, kapıcı, yönetici beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadı ile sıfatının (komşu, kapıcı, yönetici) tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesi 24/06/2021 tarihinde TK'nın 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiş olup tebligatta davacının geçici olarak işe gittiği en yakın komşu/kapıcı/yönetici Hasan Akdağ'dan öğrenilmiş ve yine aynı komşuya haber bırakılmış olup adı geçen komşu imzadan imtina etmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; "davalının şikayet eden aleyhine Tufanbeyli İcra Dairesi'nde icra takibi başlattığı, 13/11/2015 tarihinde ödeme emrinin şikayet edene tebliğ edildiği, 24/11/2015 tarihinde şikayet edenin malları üzerine haciz konulduğu, 12/04/2016 tarihinde satış talep edilip, 13/04/2016 tarihinde satış kararı verildiği; şikayet edenin ihalenin feshi talebiyle Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı ve kararın 04/05/2018 tarihinde kesinleştiği; şikayet edenin Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'ne usulsüz tebligat, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı ve bu davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 110'uncu maddesi gereğince bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin "sosyal amaçlı" olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmaktan önceden vazgeçtiği anlamını taşıdığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engeller. Somut olayda, borçlu hakkında yapılan takipler sebebiyle ... İcra Dairesi tarafından beş ayrı takip dosyasında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 30.03.2006 tarihli ... lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, ....Aile Mahkemesi'nin 2011/161 E. –2012/622 K. sayılı kararı ile 06.09.2012 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinde meskeniyet istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tebliğden sonra değil kıymet takdir raporunun tebliğinden sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 103 davetiye tebliğinden sonra yaptığı herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığını, tebligatın usule uygun olup olmadığının mahkemece re'sen dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetin bulunduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; taşınmaz haczinin borçluya 103 davetiyesi ile 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmediğinden şikayetin süre aşımından reddi gerekir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/131ESAS 2022/223 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 3. icra müdürlüğü'nün 2018/11152 Esas sayılı dosyası borçlusu durumundaki müvekkilinin usulsüz olarak tebliğ edildiği düşünülen 22/04/2022 tarih ve "davet kağıdı" başlıklı İİK. maddde 103 davetinden tesadüfen 12.05.2022 tarihinde haberdar olduğunu, davet içeriğinde haciz yapılan taşınmaz...