WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2020/111 ESAS 2020/479 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Denizli 7....

İcra Müdürlüğünün 2017/4728 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkiline ait taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkilinin ilgili hacizden usulsüz tebligat nedeniyle 05/12/2020 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin davaya konu taşınmazı devir alırken kullanmakta olduğunu, konut kredisi nedeni ile zorunlu olarak kurulmuş bir ipoteğin mevcut olduğunu, zorunluk olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklandığını, müvekkilinin ekonomik zorluklardan dolayı taksitlerini ödeyemediğini, iki çocuğu ve annesi ile taşınmazda ikamet ettiğini belirterek borçlunun münasip evi üzerine konulan haczin kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kdz Ereğli 2. İcra Müdürlüğünün 2017/4728 esas sayılı dosyası....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyadaki tüm delillerin davacının SAMSUN'da yaşadığını göstermesine rağmen ve raporda da "kendisinin SAMSUN'da ikamet ettiği" şeklinde açıkça belirtme bulunmasına rağmen aksi yönde karar verilmesinin nedeninin anlaşılamadığını, davacının meskeniyet iddiasını yapabilmesi için evin kendine özgü olması ve fiilen oturuyor olması gerektiğini, meskeniyet iddiası bulunan taşınmazda davacının oturmadığını, söz konusu yerde başka oturanlar/kiracı bulunduğunu, davacının SAMSUN'da oturduğunu, bu nedenle de verilen kararın usul ve yasaya tamamen aykırı olduğunu, davacının tamamen satışları engellemek amacıyla bu iddiayı ortaya attığını, davalı SAMSUN'da oturduğu halde satışı yapılan ve fiiliyatda bulunan dairelerden birini kurtarmak adına, tamamen kötüniyetli olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ayrıca A-B-C blok olarak toplamda 37 daire görünmesine rağmen fiiliyatta...

DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Salihli 2....

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 17.10.2020 olarak tespitine ve meskeniyet şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; 103 davet kağıdının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hacizden 17.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, 11 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Dava konusu taşınmazlar üzerinde İş Bankası'nın ticari krediden kaynaklanan alacağın teminat altına alınması için ipotek tesis edildiği, borcun halen devam ettiği, şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinin usulsüz tebligatla kesinleştirildiğini, Mersin 2....

    Dava konusu taşınmazın davacı şirket üzerine kayıtlı olduğu ayrıca takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğu ve ipotekli takipte haciz aşmasının da bulunmadığı gözetilerek, davacı T1'un meskeniyet şikayetine ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir. Davacı taraf, satışının tebligat koşulları yerinde gelmeden gerçekleştiğini, kıymet takdir raporu gerekse satış ilanı tebligatının şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirtmiş ise de davacı şirkete çıkartılan satış ilanı tebligatının iade edilmesi üzerine, tebligatın Tebligat kanunu 35. madde uyarınca 11.04.2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edildiği, daha önce kıymet takdir raporunun aynı şekilde 23.12.2017 tarihinde davacı borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35 uyarınca tebliğ edilmiş olduğu görülmüş olup, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

    Şikayet, kıymet takdirine ilişkin olup, buna ilişkin kararlar İİK'nın 128/a-son ve 363 maddeleri uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, istinaf dilekçesinin esastan incelemeye geçilmeksin HMK 341/2, 346 ve 352 maddeleri gereğince usulden ve İİK 365/3 maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerektiği, Meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı borçluya şikayete konu taşınmaza ilişkin icra dosyasında düzenlenen kıymet taktir raporunun 05.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde, davacı tarafından 7 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 17.09.2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, davacı borçlunun 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz yapıldığını da iddia etmediği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Dairemizin 09.03.2015 tarih v 2014/31178-2015/5170 sayılı kararı ile TK. 21/2. maddesinde düzenlenen mernis şerhinin tebliğ çıkaran mercii tarafından tebligat üzerine şerh edilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

      Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir. Bir başka deyişle, İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi icap eder (Yargıtay 12. HD'nin 08.04.2021 tarihli, 2020/8911 E, 2021/4279 K. sayılı içtihadı). Bu durumda, şikayetçiye ait taşınmaz payının değerinin, arsanın toplam değerinden borçlunun hissesine düşecek miktara, üzerindeki yapının değeri eklenerek tespit edilmesi gerekmektedir....

      UYAP Entegrasyonu